ღ ʍɑժҽʍօíՏҽӀӀҽღ 𝒥𝒥𝒦 〖𝕋𝕖𝕩𝕥𝕚𝕟𝕘〗✍

2.8

Medyaya bir ben mi düştüm bee~~

Yüzüme vuran güneş ışıkları ile uyanmıştım ama sadece uyandım ne gözümü açtım nede kalktım sadece biraz daha yukarı ittirdim kendimi ve yüzümü jungkook'un boynuna gömdüm. Vanilya kokusu cidden beni etkiliyordu şuan boynunu ısırabilirdim yada emebilirim ama tıpkı bir melek gibi uyuyan sevgilime bu hainliği yapamam.

Boynuna minik bir öpücük kondurup yatmaya devam ettim. Bir kaç dakika sonra kapı çalmaya başladı hemde kırılırcasına sabah sabah hangi mal böyle çalıyor kapıyı ya. Alıcaklı gibi çalan kapıyla jungkookda yataktan fırladı. Bana bakıp odada göz gezdirdi ve kapıyı çalan kişiye küfürlerini saydırarak kapıya doğru gitti.

+Hangi götbeyinli kapıyı böyle çalıyor sabah sabah ya!!

Bende yataktan kaltım, yukarıya sıyrılmış bol tişörtü düzelttim ve lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. İçeriden jiminin sesi gelince şaşırmadım nedense. Yani benim salak kuzenimde başka kim böyle sabahın köründe gelip kapıyı hayvan gibi çalsın ki??

Saçımı düzeltip oturma odasına gittim ve jiminin yüzüne ruhsuz bir şekilde bakıp konuşmaya başladım.

-Ne oldu bizi rüyanda mı gördün??

+Şu kızın tersten kalkmış halini hiç çekemiyorum ben yaa~

- Acaba neden ters davranıyorum jimin bir düşün istersen!

+ Yine ne yapmış olabilirimm???

- Lan sabahın köründe kapıyı kıracak gibi çalıp durdun! Daha ne yapacan uykumun içine ettin!

+ Okula gecikecez ondan dolayı böyle çaldım ve saat 8:00!

-Aiyhh! Tamam jimin tamam.

+Kahvaltı ettin mi sen jimin?

+Hayır. Yapalım hadi.

- Seni domuzz!! Bunun için uyandırdın bizi değil mi!?

+ Yok canım ne alakası varr?~~

Jiminin üstüne koşmamla yerinden hızla kalkıp kaçmaya başladı şerefsiz sabah sabah bunun için gelmiş demek bütün huzurumuzu bozdu ya! Bir elime geçireyim onu o sarı saçlarını yolup münasip bir taraflarına yerleştirecem.

Salonda attığımız bilmem kaçın turdan sonra belime sarlan ellerle durdurulmuştum hala bir hışımla bana sırıtan jimine koşmaya çalışıyordum fakar boşa çırpınıyordum.  Sabah sabah bu çekilecek şey değil ya.

Jungkook benim sakinleşmemle beni kendine çevirdi ve dudaklarıma minik bir buse kondurup kollarını belime doladı ve hafif alçak sesiyle konuşmaya başladı.

+Güzelim bu hırçın hallerin beni delirtiyor.

Kırkırdadığım da alınlarımı birleştirdi nefesi  de yavaşça yüzüme vuruyordu. Unuttuğumuz jimin tekrar konuşmaya başladı.

+Oha ama ben varım burda biraz ağır olun. Bana bak kook ben göründüğüm kadar yumuşak değilimdir haa.

+Jimin her anımızın içine etmek zorunda mısın sen ya!

-Bana bak civciv akıllı ol yoksa mi cha ya atlı karınca hikayeni anlatırım!

+Yok tamam sustum! Zaten ben çok geniş ve modern bir kuzenimdir yani beni bilen bilir, Şurda karşımda becersen ağzımı açmam destek veririm hatta.

- + JİMİİİNNN!!

+Tamam be sustum.

Jungkook odasına gidireken bende kahvaltıyı hazırlamaya başladım jimin beyfendide uzanıp televizyon izlemeye başlamıştı.  Sert ve kızgın bakışlarımı yollayarak konuştum.