GİRİŞ

21 3 2
                                    




Uzun zaman önce engin dağların arkasında huzur içinde yaşamlarını sürdüren 2 krallık yaşardı, birbirleriyle çok iyi anlaşan iki krallığın dedikosu zamanla tüm kraliyetlere yayılmıştı yaşanan savaşlar, açlık, hırs tüm dünyayı kaplamışken savaşmayıp başarının yanında kalan iki soylu krallık.


Çocukluk çağlarından beri beraber büyümüş olan Kral Afşın ve Kral Alas tahta geçtikleri zamanda birlikteliklerini bozmayıp dostane bir yönetim uygulamakta kararlılardı. İki genç kral zamanla büyüyüp evlenmişlerdi Kral Alas çocuk sahibi olup mutlu bir ailenin yanında mutlu bir ülke kurmuştu. Hayallerindeki ülkeyi tahta geçtiği zaman kurmaya başlamıştı çoktan kimseyi dinlemeyip açlığın ve kötülüğün olmadığı bir ülke kurmuş halkıyla arasındaki bağı her geçen gün güçlendirmişti. Karısı Kraliçe Sayina ve oğlu Prens İlter'in de Kraldan farkı yoktu aynı alçak gönüllülükle yaklaşıyorlardı halkına.


Uzun süren huzurun ardından Kunter krallığı acı bir haberle güneşi karşılamıştı yeni doğan güneşi, ülkenin sevilen prensi İlter en son akşam üstü kütüphaneden çıkarken görülmüş sonrasında ne muhafızlar ne de halktan biri prensi görememişti. Endişelen kral ve kraliçe çoktan tüm muhafızlara haber vermiş ve genç prensi aramaya koyulmuşlardı. Sert esen rüzgar ve ardından gelen fırtınayla birlikte aramaları durdurmaktan başka çare yoktu. Kral pencereden acılı gözlerle dışarıyı izlerken kraliçe çoktan göz yaşlarına boğulmuş genç prensin gömleğine sarılıp acısını hafifletmeye çalışıyordu, muhafızlardan biri içeriye girmek için izin isteyip elindeki mektubu masaya bırakmasından sonra hüzünlü gözlerle kraliçeyi süzüp odadan yavaş adımlarla ayrılmıştı. Prensin kayıp haberi çokta yayılmış ve bunu duyan herkes neredeyse büyük bir hüzne kapılmıştı genç Prens her gün kasabaya gider kitabını nehrin kıyısında okur sonrasında oradaki çocuklarla oyun oynar bazen yaşlı insanlara yardım edip onlara ağır geleceğini düşündüğü işeri bile tamamlardı.

+ N-ne diyorlar? Oğlumu bulmuşlar mı kralım? Prensim iyi mi?

Kral zarfı masaya fırlatıp mektupta yazan tek cümleyi sindirmeye çalışmıştı. Aklında doluşan derin düşünceler ve kurduğu ihtimaller onu çoktan yiyip bitiriyor tüm kötü son olasılıkları vücuduna teker teker saplanıp titremesini sağlıyordu.

-Tek yazan şey 'Prens tacını kaybetti' bu ne demek şimdi? Kim bizimle uğraşıyor?!

Kral vücuduna yayılan sinirle mektubu yanan şömineye atarak kapıyı açıp bir ilke imza atarak tüm şatoyu inletecek şekilde bağırmıştı;

- Hava koşulları umrumda değil herkes şuanda dışarıya çıkıp prensi arıyor.Ona ait bulunan en şeyi hemen bana getirmenizi istiyorum hemde hemen!

Çaresizlik duygusu iliklerine kadar işlemişti kralın ne yapacağını bilemezken umutsuzlukta çöktü sandalyesine ve düşünmeye başladı, oğlunu bulmak ve evine getirmek için her şeyi yapmaya hazırdı sadece bir yolunu bulması gerekiyordu tek bir çıkış yolunu bulması gerekiyordu her yolun kapalı olduğunu düşünmek istemedi tek bir yol vardı ve onu direkt genç prensine götüren engebeli tek bir yol.


+ Meryem diye bir kadın vardı hatırlıyor musun? Askerlik eğitimi almış ve pek çok soylunun korumalığını üstlenmişti belki de büyük bir miktar altın karşılığında oğlumu bulur Kralım?!

Kral sessizce karısının yüzüne bakmıştı sabah oğlunun kaybolduğunu öğrendiğinden beri koltuğa yığılıp kalkmış ve sadece dua edip umutlarını öldürmemek için kendiyle savaşmıştı. Kral karısına yaklaşıp kollarını yumuşak bedene sarıp güç vermek adına omzunu okşamıştı karısının.

- Teklif mektubunu hazırlayıp yollayacağım kabul edecektir ve oğlumuza kavuşturacaktır bizi

+ Söz mü?

-Söz...

Bilinmez bir yolda karısına verdiği söz için kral anında pişmanlık yaşayıp akan göz yaşlarını durdurmaya çalışmıştı


Kral karısından yavaşça ayrılıp masasının başına geçerek kalemini mürekkebe batırmış sonrasında Meryem'in kabul edebileceği bir teklif düşünmeye başlamıştı. Meryem herkesçe tanınan kimsesiz bir kadındı, kimsesiz olmasına rağmen kendi başına bakabilmiş kendini geliştirip eğitim alan askerlerden daha üstün bir paralı asker olmuştu. En çok ün kazanmasının sebebi ise işi paraya göre seçmemesiydi kimi kurtaracağına ya da kimi öldüreceğine bağlıydı işi kabul etmesi. Kral tüm söylentileri hatırladıkça geriliyor ve oğlunu bulmasında yardımcı olup olmayacağı ikilemine düşüyordu. 200 altın karşılığında prensi bulup getirmesini ve en son nerede görüldüğünü yazdığı kısa bir mektup hazırlayıp mührünü bastıktan sonra mektubu muhafıza teslim edip odasına çekilmiş ve ne yapacağını düşünmeye başlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 31, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kayıp PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin