Bazı insanları dış görünüşlerinden nasıl bir hayat yaşadıklarını anlarsınız. Bazı insanların ise bakışlarından hareketlerinden ne kadar fazla gizemli olduğunu.
-------------------------------------------
Bizimkilerin yanından uzaklaştığımız da hala sırtımda gözlerin ağırlığını hissediyordum. Daha fazla yürümemek için onu kolundan tutup kendime çevirdim. Bakışları direk kolunu tutan elime çevirdi ve kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Tabi bunlara göz denirse göz bebeğini bile görmek mümkün değildi. Ben ağzım açık şekilde bakarken gözleri eski halini almış dışarı çıkan damarlar tekrardan gizlenmişti. Aramızda ki sessizliği bozan ise o olmuştu. “Seni dinliyorum Arya.” Evet başlıyoruz.
”Merak etme şimdi gidiyorum görmek istediğim kişiyi gördüm. Dediğinde neden bana bakarak söyledin ve sabah beni camdan izleyen kişide sendin beni neden sürekli izliyorsun ayrıca adımı sana söylediğimi hatırlamıyorum.” Tek kaşım havada vermesi gereken cevabı bekliyordum. Suratında şaşırmış bir ifade belirdi ve bir anda kayboldu beklemediği bir anda mı saldırmıştım?
“Olayları kendince yorumlamışsın ama saçma olmuş sana bakmam sözlerimi üstüne alınmanı gerektirmez ya da camdan seni izlemem. Sen kendini okulun Victoria Secret meleklerinden falan mı sanıyorsun yani sana bakmam için öyle olman falan lazım.” Suratında aptalca bir gülümseme belirmişti. Tam konuşmaya başlayacağım sırada
“Bu arada isim konusuna gelecek olursak benimle konuşmak istediğinde Carl ve Jennifer sana bağırırken duydum.” dedi
Harikasın arya her şeyi kendi kafanda çok güzel kurmuşsun diye söylenen iç sesim ilk defa haklıydı. Ne söyleyebilirdim ki en iyisi umursamamaktı. “Tamam, öyleyse görüşürüz” dedim ve arkamı dönüp gideceğim sırada Jennifer’ın "Arya hemen uzaklaş oradan " demesiyle kafamı hala adını sormadığım çocuğa saniyelik bir bakış attım. Gördüğüm manzara sayıları bir iken beşe yükselmiş yakışıklı bir o kadar da korkunç tipler, sivri köpek dişler simsiyah ve damarları dışarı doğru belirginleşmiş gözler karşısında Beynim koşmamı söylese bile ayaklarım kımıldamıyordu. Sanki ayaklarım yere çivilenmişti.
Git gide korkmaya başlamıştım. Kafamı arkaya doğru çevirdim ve Jennifer’la göz göze geldim her ne kadar yanıma gelmeye çalışsa bile sanki önünde duvar varmış gibi çarpıp tekrar geriye doğru sekiyordu.
Ağzıma tuz tadı geldiğinde ağladığımı yeni fark etmiştim. Görüş alanım git gide kapanmaya kararmaya başlamıştı. Son duyduğum ses ise "Jackson ve arkadaşları derhal kızı rahat bırakın ve doğru odama gelin." müdür yardımcısının sesiydi.
***************
Yağmur sesi beni uykumdan uyandırmıştı. Odamın tavanında kocaman bir cam olduğu için ne zaman yağmur yağsa cama düşen yağmur damlası sesi yüzünden uyanırdım. Hava kararmıştı yatağımın başındaki saatte baktığımda gece üçtü en son okuldaydım ve şimdi yatağımda gözlerimi açıyordum. Kafamı kaldırıp karşımda ki koltuğa baktığımda iki çift neon renkli gözlerle karşı karşıya geldim. Çığlık atmak için ağzımı açtığım anda koltuktan biri saniyede kalktı ve lambayı yaktı.
Karşımda Carl ve Jennifer’ı gördüğümde çığlık atmak için açtığım ağzımı geri kapattım. “Sizin burada ne işiniz var ?" Jennifer alaycı gülümsemesi ile "Arkadaşımıza geçmiş olsun ziyaretine geldik." dedi. Ben anlamayan bakışlar atmak için kaşlarımı çattığımda anlımda hissettiğim acıyla beraber ağzımdan küçük bir inleme sesi çıktı ve elimi direk anlıma götürdüm. Kafamı kaldırdım ve Jennifer'a bakarak konuşmaya başladım. “Bana ne oldu? En son okuldaydım birisiyle konuşuyordum. Fazlasıyla egoist birisi ve bir o kadarda yakışıklıydı.” Dedim ve suratıma kocaman bir gülümseme yerleştirdim. Ben bunu söylediğimde Carl ve Jennifer’ın suratında tedirginlik belirdi.Umursamamaya çalışarak anlatmaya devam ettim.
“Ama sonra siz seslendiniz bana ben gitmek için arkamı dönmüştüm.Sen benim yanıma gelmeye çalışıyordun ama sanki önünde bir duvar varmış gibiydi. İşte o zaman olan oldu. Hayatımda daha önce hiç o şekilde değişim görmediğime size yemin edebilirim.” Suratımda ki gülümsemenin kaybolmuş ve korkunç bir hal aldığını tahmin etmem çokta zor değildi.
“Sen nasıl bir rüya gördün böyle ”Rüya mı? Bunu söyleyen Carl’dı. Jennifer önce şaşırmış bir şekilde Carl’a baksa da daha sonra kafasını bana çevirdi ve konuşmaya başladı. “Aynen arya bu anlattıklarının hiç biri olmadı.” Olmadı mı? “Senle merdivenlerden inerken yaralandın. Alt sınıflardan bir öğrenci koşarken sana sert bir şekilde çarptı sende merdivenlerden düştün ve kafanı sert bir şekilde yere çarptın. O gördüğün her şey sadece bir rüyaydı arya. Bu endişeli yüz ifadenden kurtul artık.” Sesinde ki tereddüttü gizleme çalışıyordu. Annem ve babamda onlara işleriyle ilgili bir şey sorduğumda bu ses tonunda cevap verirlerdi. Benden bir şeyler saklıyorlardı buna emindim gördüklerimin hepsi gerçekti.
*****************************************
Kafamı yarma olayının üstünden iki hafta geçmişti. Ultra sıkıcı tam iki hafta okulda birkaç dersimiz değişmişti. Savunma sanatları adında aptal bir ders Onun kadar aptalca ve saçma olan doğaüstü varlıklardan korunmak için değişik otlarla dolu kimya ya benzeyen bir ders. Altını çizerek tekrar söylüyorum doğaüstü varlıklar kim bunlara inanırdı ki. Nasıl bir okuldu burası hala anlayamamıştım.
Beni bu düşüncelerimden ayıran ses ise Jennifer’ın sesiydi. “Arya! Arya! Kaldır şu kafanı sıradan zil çaldı hadi kantine inelim kurt gibi açım.”dedi.
“ Tamam, sen kantine git bende lavaboya uğrayıp geliyorum.” Dedim. Beni kendime getirecek bu uykulu halimden kurtulmam için suratıma buz gibi su çarpmalıydım.
Koridorda gördüğüm birkaç kişiye selam verip tuvaletin kapısından içeriye girdim ve Kendimi lavabonun önüne attım. Saçlarım felaket bir şekilde dağılmıştı ellerimle düzelttim ve çeşmeyi açmak için ellerimi uzattım lanet sensörlü çeşmeler bir kerede ellerimi uzattığımda açılsa ya.
Önümde uzanan eli ve ensemde hissettiğim sıcak nefesle anında başımı kaldırdım ve o sırada çeşmeden su akmaya başladı. Arkamdaki kişinin aynada yansımasını gördüğümdeyse şaşkın ve bir o kadarda korku dolu gözlerle aynada ki yansımaya bakıyordum. Bana iyice yaklaştı gözlerini gözlerimden ayırmadan kulağıma doğru eğildi ve “Yine karşılaştık” dedi.
Yeni bölüm geç geldiği için üzgünüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/31369557-288-k253980.jpg)