Derek: Kanimayı yakalamak için yeni bir plana ihtiyacımız var. Bu kez plan işini Stiles'a bırakıyorum. Benim yaptığım planlar pek yolunda gitmiyor.
Düşünmeye başlamıştım bile. Planı benim yapmamı istemesi beni mutlu etmişti. Bana güveniyordu. Kusursuz bir plan olmalıydı. Onun yüzünü kara çıkaramazdım. Derek'ten daha fazla bilgi istedim.
Derek: Benim de bildiklerim bu kadar. Ancak eski evime gidip Peter'ın bilgisayarını bulabilirsek onda her şeyin yazdığına eminim. Ben gidip alırım. Siz burada planı düşünün. Hemen dönmüş olurum.
Derek ceketini ve arabanın anahtarlarını alıp çıktı. İsaac bana baktı.
İsaac: De-Derek'le aranızda bir şey mi var?
Cevabı ben bile bilmiyordum. Aramızda bir şey var mıydı? Bir an düşündüm. Cevap bulamadım.
-Bilmem.
İsaac: Bence senden hoşlanıyor.
-Sana bir şey mi söyledi?
Heyecanlanmıştım.
İsaac: Aslında genelde hiç konuşmaz ama senin yanındayken eski soğuk Derek gidiyor. Seninleyken mutlu. Bence senden hoşlanıyor.
-Bilmiyorum, belki sana öyle gelmiştir.
NOLUR ONA ÖYLE GELMİŞ OLMASIN NOLUR ONA ÖYLE GELMİŞ OLMASIN
NOLUR ONA ÖYLE GELMİŞ OLMASINİsaac: Ama sen ondan hoşlanıyorsun.
-Nereden çıktı? Derek Hale'den bahsetiyoruz.
İsaac: Yalan söylendiğini anlayabildiğimizi biliyorsun değil mi?
Aslında yalan söylediğimi anlamak için kurt adam olmasına gerek yoktu. Yalan söylemeyi pek beceremezdim.
-Çok mu belli oluyor?
İsaac: Aslında evet.
-Aslında ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ona onu sevdiğimi söylemiştim. Kısmen kritik bir durumdu ama söylemiştim. O da beni sevdiğini söyledi ama hala aramızda bir şey yok sanırım.
İsaac: Dert etme. Derek'i birkaç gündür tanıyor olsam da az çok anlaşılıyor. Sana kimseye vermediği kadar değer veriyor.
Bu bilmediğim bir şey değildi ama yine de beni ilk kez duymuşcasına mutlu etmişti.
Yarım saat kadar sonra Derek geldi. Elindeki bilgisayarı masaya koydu ve gerekli dosyayı açtı. Gerçekten de kanimayla ilgili çok fazla şey vardı. Ona okuyup bitirdiğimde planı hazırlamış olacağımı söyledim.
Derek: Ben de seninle birlikte okuyacağım. Bütün plan işini üstüne yıkmak istemiyorum. En azından seni yalnız bırakmamış olayım.
Gülümsedim. Beni dinlemeyeceğini bilsem de gidebileceğini, sorun olmadığını söyledim. Çünkü gerçekten de çok fazla sayfa vardı. Tabiki kabul etmedi.
Beraber sabaha kadar dosyaları okuduk. Önemli gözüken her şeyi not almıştık. Belki de masadakiler beşinci bardak kahvemiz falandı.
İkimiz de koltukta uyuyakalmıştık. Uyandığımda Derek hala uyuyordu. Masadaki defterime uzandım ve aldığım notları incelemeye koyuldum. Birkaç dakika sonra Derek de uyandı.Uykulu bir sesle:
Derek: Günaydın.
Bir yandan notları inceleyerek:
-Günaydın.Derek: Hey biraz mola ver daha yeni uyandık. Kahvaltıdan sonra devam edeb...
-BULDUMDerek şaşırmış bir yüzle bana bakıyordu.
-Kanima olayını nasıl onu öldürmeden çözebileceğimizi buldum. Bize gereken şeyler;
Bir adet alfa, ki bu sen oluyorsun...O sırada meraklı gözlerle bakarak beni kafasıyla onayladı. Devam ettim.
-ve bir adet Stiles.
Derek: Sorum şu, Stiles ne için gerekli?
-Planda gerekli alfayı yalnız bırakmamak için.
Gülümsedi.
Derek: Bence alfa bu işi kendi halledebilir. Stiles'ın gelmesine gerek yok.
-Öhem öhem. Olmaz.
Derek: Seni tehlikeye atmaktan nefret ediyorum.
-Kanimayı ısıracaksın. Aklıma üç sonuç ihtimali var;
1. Kanima özelliğini kaybeder ve kurt adam olur.
2. Biraz kanima, biraz kurt, biraz da insan olarak hayatına devam eder ama iyi yanı eğer bu ihtimal gerçekleşirse kanima kendine bir efendi bulmayacak. Çünkü kanima tamamen kanimayken bir efendi arar. Yani artık yaptığı şeyleri iradesine bağlı olur.
3.Vücudu dayanamaz ve ölür.Derek: Peki etkisiz hale getirmeyi nasıl yapacağız?
-Kanima sahibinin emri olmadan birini öldürmüyor. Peki ya kendini korumak için?
Derek: Ona zarar verirsen karşılık vermek için bir emir beklemez.
-Kanimayı küçük bir alana çekip kıstırmamız gerek. Sen kendini hedef gösterip seni kovalamasını sağlayacaksın. İsaac onu oyalarken ben üvez ağacı külü mü her neyse işte ondan yaptığımız çemberi kapatacağım. Kanima da doğa üstü bir varlık olduğu için çemberde kısılı kalacak. Şimdi asıl olayımıza geçiyoruz. Kanimanın özelliği zehri. Deaton bunun için bir panzehir hazırlarsa zehir sizi etkileyemez. Dövüş sırasında kanimayı ısırırsın ve üç ihtimalden hangisinin gerçekleşeceğini görürüz.
Derek: Etkilendim. Bu akşam bu işi bitirmeliyiz.
O sırada uykulu gözlerle odaya İsaac girdi.
İsaac: Günaydın. Hey, ne kaçırdım?
Planı ona da anlattık. Önce kliniğe gidip Deaton'dan geçici süre de olsa bizi zehirden koruyabilecek bir panzehir yapmasını istedik. Şişeyi ve üvezi alıp yola koyulduk. Bize kimsenin olmadığı bir yer gerekiyordu. Ormanda açıklık bir alan bulduk. Üvezi büyük bir çember şeklinde döktüm ve bir ucunu açık bıraktım. Şimdi sıra kanimayı bulmaktaydı. Daha içimden cümlemi bitiremeden kanimanın sesi ormanda yankılandı. Efendisi her kimse Derek'i sevmediği açıktı. Derek'in peşindeydi.
Sese doğru ilerledi ve kanima ilerideki ağaçların arasından kendini gösterdi. Derek birkaç adım geri çekilerek çemberin içine girdi. İşte tam orda beklemediğim bir şey oldu.Kanima, henüz çembere girmeden pençelerini karnıma sapladı. Yere yığıldım. Panzehir işe yaramamıştı. Zehrin vücuduma yayıldığını hissedebiliyordum. Yavaş yavaş hareketlerim kısıtlanıyordu. Panzehir bende işe yaramadıysa Derek ve İsaac de tehlikedeydi. Derek'in yanıma geleceğini biliyordum. Onu tehlikeye atamazdım. Avucumdaki son üvezle uzanarak çemberi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maybe we met again...{STEREK}
Hombres LoboHer şey Stiles'ın bir gün en yakın arkadaşı Scott'la ormanda eski, yıkık bir ev bulmasıyla başlar. O sırada Şerif Stilinski, Beacon Hills'te işlenen bir dizi cinayetten Derek Hale'i sorumlu tutmaktadır.