3

397 36 1
                                    

Alacaklı gibi çalan kapıyla uyanmıştık hepimiz haliyle korkmuştuk ayılabilenler kapıya koşmuştu "Taeyong hyung Jisung yok telefonunu da almamış" dedi Renjun panikle "hiç gördünüz mü?" "Dün akşam bize geldi gece 3 falandı uyuyamış Taeyong hyung'la uyudu" dedim ve sakinleştiklerini gördüm "Jwi'yi buldunuz mu?" diye sordu Johnny hyung "Hayır ama belki de şirkettedir diye umut ediyoruz gidip bakacağız bir ara" dedi Jeno ve Taeyong hyung'un yönlendirmesiyle içeri girdiler 

"Günaydın hyunglar" dedi Jaemin neşeli bir sesle bir sürü homurdanma duyuldu "Günaydın Jaemin hyung" dedi Jisung ve Jaemin üstüne atlamak suretiyle ona kocaman sarıldı "Çok korkuttun bizi neden bir mesaj atmadın" Jisung kafası karışmış bir şekilde baaktı Jaemin'e "Buz dolabının üzerine not yapıştırdım görmedin mi hyung ?" dedi ve Norenmin birbirine bakındı "Ummm şöyleki biz hiç bir yere bakmadın Jaemin gelip Jisung yok telefonunu unutmuş ayakkabıları yok diyince direk buraya geldik çünkü Hyuck burada " dedi Jeno 

"Gerçekten bu kadar korktunuz mu tamam küçük olabilir ama çok endişe etmiyor musunuz ?" diye sordu Mark hyung "Hem lider olarak çok baskı kurduğunu duydum biraz rahat bırak çocukları" odada bir sessizlik oluştu kimse konuşmuyordu "Jeno gayet iyi bir lider Mark hyung sen merak etme" dedi Jaemin bir yandan Jeno'nun sırtını okşayarak , kırılmıştı ama belli etmek istemiyordu Jeno'yu lider olarak biz seçmiştik kendisi kesinlikle istememiş ve Jaemin'i önermişti 

"Biz gidelim artık" dedi Renjun "Jisung şirkete gidiyoruz sen biz gelene kadar burada kal tamam mı ya da Chenle'ye de gidebilirsin " dedi ve hızlıca odadan çıktılarr "Ha unutmadan yakala Jisung" dedi Jeno ve tamamen çıktılar odadan fırlattığı şey Jisung'un telefonuydu "Ben kötü bir şey mi dedim niye öyle hızlıca çıktılar" dedi Mark ona baktım ve görebileceği bir şekilde göz devirip telefonuyla oyun oynamaya başlayan Jisung'u izlemeye başladım

*1 hafta sonra*

"Hyung ne zaman gelirler direk buraya mı geliyorlar yoksa şirkete mi hyung cevap versene hyung" sabahtan beri Taeyong ve Doyoung hyung'u rahatsız ediyor Wayv'nin ne zaman geleceğini soruyordum nerdeyse herkesi bıktırmıştım 

"Hyuck bak yemin ediyorum eğer susup düzgünce yemeğini yemezsen seni şirkete götürmem" dedi Taeyong hyung bıkmış bir şekilde bana bakarak "Sakin ol Taeyong çocuk en yakın arkadaşını özlemiş çok normal bu" dedi Yuta hyung 

"Bende Sicheng'i özledim" gülmemek için kendimi zor tuttum Sicheng hyung gittikten 1 yıl sonra onun adını ağzına bile almamaya başlamıştı ve tüm ilgisini Mark'a vermişti ki bu da Sicheng hyung'un moralini ve siniri bozmuştu şimdiyse hiç bir şey yapmamış gibi davranıyordu "Herkes yemeğini yediyse hadi gidin giyinin 15 dakikaya kapıya gelin" 

 "15 dakika fazla hyunglar daha az sürede hazırlanın lütfen" ben çoktan hazırlanmıştım "Kaç yıl bekledin bir kaç dakika daha beklesen ölmezsin" dedi Johnny hyung odamızdan "Ağzın değil ellerin çalışsın hyung"

Bir kaç dakika sonra hep beraber şirkete varmıştık ve ben gerçek anlamda bir çocuk gibi bir o yana bir bu yana zıplıyor neşeli neşeli konuşuyor herkesi güldürüyordum pardon herkesi değil Mark dışındaki herkesi güldürüyordum o ise somurtmakla meşguldü "Mark hyungcum bu kadar mutsuz olma Sicheng hyung geldi diye seni bırakmaz Yuta hyung ya da belki de bırakır ama bu seni pek etkilemez gibi değil mi ?" 

Ortamda oluşan gergin havayı Jungwoo hyung dağıttı "Kapıyı kim açıyor Hyuck mu ben mi" kapının önünde olduğumuzu o an anladım "Sen aç hyung" dedim geri çekildim Jungwoo hyung kapıya yaklaştı ve iki kere tıkladı "Do you wanna build a snowman" ve hepimiz kahkahaya boğulduk ciddi ciddi kapıyı açmasını bekliyorduk ama Jungwoo hyung'dan ciddi bir şey beklemekteydi hata uzun bir süre sonra gülmeyi kesebilmiştik  

"Ya tamam açın ka- " Jaehyun hyung cümlesini tamamlayamadan herkes tekrardan gülmeye başlamıştı ciddi kalamıyorduk sonunda kapı içeriden açıldı "Lan iki saattir gülüşüyorsunuz bir kapıyı açamadınız ha " bunu diyen Ten hyung'du der demezde kendini Johnny hyungun üzerine atmıştı 

"Yangyaaang !!" "Hyuck!!" bağırışıp birbirimize sarıldık "Çok özlemişim oğlum seni varya hiç biri yerini tutmuyor ne Hendery ne Xiaojun " tekrar sıkıca sarıldım Yangyang'a "Asıl senin yerini Jaemin tutamıyor varya 'birilerine' anlatır diye anlatırken kelimelerimi seçiyorum" tamamen Yangyang'a odaklandığım için diğerlerinin burada olduğunu Yangyang'ın uyarıcı bakışlarıyla fark etmiştim 

"Sicheng hyuung hiç özlemedin mi beni " dedim Yangyang'ı bırakıp ona sarılmaya yeltenirken "Bana bulaşma çocuk ıy valla hiç özlememişim sırnaşmanı" somurtup Yangyang'a geri sarıldım o da kolunu omzuma attı "Bakın hepinize söylüyorum bana sırnaşmaya bir tek dream'in kun ve ten ge ve taeil hyung'un izni var"

Yangyang'a döndüm o da bana baktı bir nev telepati yaptık ve konuştum "Biz dreamielere gidiyoruz gelen var mı ?" cevabı beklemeden aynı şekil çıktık odadan


*Bölüm Sonu*

Ay sadakatsiz izlemekten bölüm yazamadım , o yüzden bu kadar geç atıyorum Wayv'de geldi bakalım bizi neler bekliyor.

Heart Attack / Markhyuck ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin