akogare ➵ osaki shotaro✔️

21: a sensation, shotaro-kun

"Şey... Neden herkes bize bakıyor?"

Uchinaga Aeri, işaret parmağını havaya kaldırmış, şaşkınlıktan biraz açılmış gözleriyle sorduğu soruya bir yanıt almak için arkadaşlarına baksa da etrafını çevreleyen dört çocuktan herhangi bir ses çıkmamıştı.

Çünkü onlar da bilmiyorlardı.

Okula gitmek için Aeri'nin evinin önünde buluşan Teen Spirit, yola çıktıklarından beri insanlardan ilginç bakışlar alıyorlardı. Neredeyse okula ulaşmışlardı ve şimdi ise bahçedeki herkesin gözleri onların üzerindeydi.
"Yol yakınken içeri girmeyip kaçsak mı?" diye sordu kendine dönen ilgi yüzünden büyük bir panik yaşayan Shotaro.
"Only fans falan açmadım ben daha, acaba başkası nudeumu falan mı sızdırdı ki?" diye mırıldandı onun aksine ilginin nedenine odaklanan Jaemin.
Jeno ona 'pfft'layarak gözlerini devirdi.
"Sanki millet senin makarna vücudunu görmeye çok meraklıydı da!"
"Sen kime makarna diyorsun be? Makarna sensin!" diye bağırdı Jaemin, öfkeyle onun üstüne atılarak.

O sırada okuldan koşar adımlarla çıkan Tanaka Minami, elindeki telefonunu sallayarak okulun giriş kapısından bahçeye girmekte olan erkek arkadaşına ve onun arkadaşlarına doğru ilerlemeye başladı. Suratı koştuğundan daha çok heyecanlandığından olsa gerek kızarmıştı.

"Osaki Shotaro!"

"Mi... Minami?" diye mırıldandı Shotaro şaşkınca, kollarını açarak genç kızın bedenini kucaklarken.
Belki de Minami'yi ilk defa bu kadar telaşlı gördüğünden, bir anda kalbi hızlandı. Bir sorun olduğu çok açıktı, öyle ki soğukkanlı öğrenci başkanları bile paniğe kapılmıştı.
"Her şey yolunda mı? Neler oluyor?"
Minami, koştuğu için nefes nefese kaldığından, cevap vermeden, yalnızca telefonunu Shotaro'nun eline bıraktı.

Shotaro aklı karışmış bir şekilde telefonda açık makaleyi okumaya başlarken, aynı şekilde dört arkadaşı da başlarını onun tepesinden uzatmışlardı. Hepsinin suratında oldukça büyük bir haber sitesinin attığı başlık yüzünden dumura uğramış bir ifade belirdi. Jeno şoka girmiş bir şekilde donakalmıştı, Yangyang anında gözlerini bir şeyler söylemesini ister gibi yanındaki Aeri'ye çevirmişti, Aeri ise ellerini 'Mahvolduk.' diyerek yüzüne örten Jaemin'in koluna girmiş, onun sırtını sıvazlıyordu.

"Ülkenin en büyük haber sitesine başlık olmuşsunuz, Shotaro." diye mırıldandı henüz nefesini toplayabilen Minami.

Shotaro, ona inanmaz bir ifadeyle başını salladı.
"Fark ettim." dedi, alaycı bir tavırla.
Öfkelendiği kasılan yüzünden belli oluyordu. Gergince parmaklarını çatırdattı ve telefonunu Minami'nin eline tutuşturdu. Gitaristlerinin kafasının üzerinden yayılan negatif dalgaları hepsi hissedebiliyordu ve bu da hepsinin tüylerini diken diken ediyordu. Öfkeli Shotaro gerçekten çok korkunçtu.
"Jaemin, hani seninle birkaç ay önce, konserden sonra gruba bir Instagram hesabı açmıştık, hatırlıyor musun? Zamanı gelince aktifleştireceğiz demiştik..."
Jaemin, onun lafı nereye getireceğini bekler gibi başını salladığında, Shotaro ona parmağını savurarak işaret verdi.
"... Zamanı geldi. Müzik odasında buluşalım, bir an önce, hakkımızda farklı spekülasyonlar yapılmadan durumu açıklamamız lazım."

"Spekü- ne? O ne ya?" diye sordu Jaemin aklı karışmış bir şekilde, Jeno tarafından kafasına bir tokat yemeden hemen önce.

Shotaro, sert ve öfkeli adımlarla yukarı çıkmaya başladığında, Aeri ve Minami de onun bu öfkeli hâli yüzünden endişelenerek onun peşine düştü. Ve elbette diğer iki gitaristleri ve bateristleri de onların arkasından.

"Shotaro, sakin ol." dedi Aeri, endişeli bir ifadeyle.

"Kahretsin..." diye tısladı Shotaro.
Yüzü kıpkırmızı olmuş, kolları sıktığı yumrukları yüzünden gerilmişti.
"... Böyle öğrenilmemeliydi. Böyle olmaması gerekirdi."
Ellerini saçlarından geçirdi ve öfkeyle müzik odasına ilerlemeye devam etti. Üzerinde dolaşan her bir bakış iyice sinirlerini hoplatıyordu.