Nee? Uçaktaki egoistle aynı okulda mıydık biz şimdi ? Neden ismini şimdi söyledi? Uçakta neden söylemedi? O zaman dili yok muydu? Kendi kendime sorular sorarken fark ettim ki hala kolumu tutuyordu . Onun yaptığı gibi gözlerimle kolunu işaret ettikten sonra anlamış olmalı ki kolunu çekip yanımdan uzaklaştı. Kendi kendime güldükten sonra babamın uzaktan '' Mira hadi kızım biraz hızlan'' demesiyle hızlı adımlarla onlara yetiştim. Okulu gezmek istediklerini söyleyip gittiler. Sınıfımı öğrenmek için müdürün odasını aramaya başladım. 10 dakikadır aynı yerlerden geçip duruyordum. En sonunda birine sormaya karar verdim ve birinin kolunu dürttüm. Bana doğru döndüğünde dün odasına girdiğim çocuğun olduğunu fark ederek ellerimle yüzümü kapayarak utançla başımı eğdim. Bu çok utanç vericiydi. Neden bugün rezil olduğum herkesi görüyordum ? Hem de bu okulda. Bunlar tesadüf mü yoksa planlanmış mıydı? Ben yine düşüncelerime dalmışken yanaklarımın kızardığını anladım. '' Şey b-ben çok özür dilerim gerçekten böyle olmasını istemezdim merakıma yenil düşüp odana girdim. Çok haklısın girmemem lazımdı ama ben fazla meraklıydımdır. O yüzden...'' Sözümün devamını getirmeme izin vermeyip '' Tamam, tamam sorduğuma pişman oldum zaten.'' Dediğinde güldüm '' Şey ben sana müdürün odasını soracaktım da ne tarafta acaba?'' diye sorduğumda arkamdaki odayı eliyle işaret ettiğinde resmen kendime küfürler ettim. Ben on saattir burada boşuna mu dolanıyordum?!
İçeri girmek için kapıyı tıklattığımda ''Gir'' sesini duyar duymaz içeriye girdim.
''Hocam ben sınıfımı öğrenmek için geldim'' dedim. İsmimi öğrenip bilgisayardan baktıktan sonra 11/B sınıfında olduğumu öğrendiğimde sınıfa çıkmak için merdivenlere doğru yöneldim . 3. Kata kadar çıktıktan sonra yorulduğumu fark ederek beyaz deri koltuklardan birine oturdum. Yanıma bir kızın geldiğini gördüğümde yanıma oturarak
''Demek Mert ha?'' dedi gülerek
''Mert?''
''Kulağına doğru bir şeyler fısıldadı ya bahçede''
''Ha, evet , uçakta karşılaşmıştık'' dedim
''Şaka yapıyorsun'' dedi şaşkın bir ifadeyle ''Noldu ki?'' dediğimde cevabımı almam kısa sürmedi ''Kızım okulun en popüler çocuklardan biri o '' dedi . ''Yani?'' diye cevap verdiğimde ''Yani Mert okula fazla hakim bir çocuk eğer ona bulaşırsan seni pişman eder. Demem o ki...'' ''Ona bulaşmaman senin yararına'' diyerek sözünü tamamladım. O da '' Aynen '' dedi ve gülümsedi bende ona bir gülümseme gönderdim ve önüme döndüm.
''Ben Eylül'' kafamı döndürüp yanımda kızın elini uzattığını gördüğümde Mert gibi yapmayarak uzattığı elini tutup ''Bende Mira'' dedim. Tekrar gülünce bende güldüm. Bu kız fazla gülüyordu. ''Bu okula neden geldin?'' dedi bana bakarak. ''Babam yüzünden '' dedim nedenini sorar gibi bakınca açıklama yapmamı beklediğini anladım ve ona anlattım. Ben bunları anlatırken babam ve abim bize doğru gelmeye başladı. Tamam yani babam müdürle konuşmak için geldi de abimin gelme sebebi çok saçma. Git, dolaş arkadaşlarınla nabıyosun ki burda ? Babamlar yanıma geldiğinde gitmeleri gerektiğini söylediler ve merdivenden aşşağı inmeye başladılar.
Eylül'le aynı sınıfta olduğumuzu öğrenince çok sevindim sonuçta tek tanıdığım kişi oydu, zaten çok cana yakın ve sempatik biriydi.
Sınıfa girince boş sıraya doğru ilerlerken Eylül beni çağırmak amacıyla el hareketi yaptı. Yanına gidip oturdum. Biraz daha birbirimizi tanıdık zaten kısa bir süre sonra içeri hoca girdi ve ders tanışma faslıyla sona erdi.
Teneffüste Eylül'le kantine gidip tost ve kola alınca bahçeye çıkıp basketbol sahasının manzara olduğu bir banka oturduk. Etrafa baktığımda kolejde olduğumuzun daha fazla farkına vardım. Gerçekten güzel kızlar ve yakışıklı çocuklar vardı.
