s i c k

298 16 17
                                    

sick for love

Sertçe vurdu kapıya. Bir kez daha vurdu.

Bir kez daha. Bir kez daha, ve ardından

bir kez daha. En sonunda duyduğu ayak

sesleri ile derin bir nefes verdi. Kapı

yavaşça açılırken turuncu saçlı sinirle

soludu;


"Madem çağırıyorsun kapıyı açma

zahmetine gir."


Karşısındakinden bir yaşam belirtisi

yoktu.

Turuncu saçlı kapıdakinden ses

çıkmıyınca kendisi bir şeyler yapmaya

karar verdi, elini Dazai'nin anlına koyması

ile geri çekmesi bir olmuştu.


"Sen- sen yanıyorsun!"


Arkadaşı diye adlandırdığı çocuğu elinden

tutup hızla odasına çekiştirdi.

Aslında salona götürmek daha iyi olurdu,

hem Chuuya'nın gözünün önünde olurdu.

Fakat kahverengi saçlı çocuğunun orada

rahat edemeyeceğini biliyordu.


"S-sen burada kal dinlenme bak. Ben

yemek hazırlıycam, yemek yedinmi?!"


Karşısındakinden ses gelmemesine

şaşırmamıştı, ama istemsizce tedirgin

olduğunu fark edince bir duraksadı. Derin

bir nefes aldı ve mutfağa geçti buzdolabını

açtı içinin boş olması alışık bir durumdu.

Tezgaha göz gezdirince açılmış

rağmen kutusunu gördü ve derin bir 'of'

çekti. Evi fazla uzak değildi. Hemen gidip

evden yemek geçirebilirdi. Dazai'nin

odasına doğru yürümeye başladı bir

andan da Dazai'yi evde bırakmanın ne

kadar doğru olacağını tartıyordu

kendince.


"Dazai evde yemek yapacak hiç bir şey

yok. Ben evden getireyim mi açmısın!"

🖇️ 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘨𝘢𝘳𝘥𝘦𝘯/ ִֶָ  ꒷꒦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin