it was the best choice
Kısa oğlan hızla evine koşuyordu.
Şimdiden geç kalmıştı belki.
Yinede içinde 'belki kimse fark etmez' veya
'belki çok gecikmedim? Sadece saatim
yanlış' diye geçiyordu. Yinede içten içe
hiçbir şeyde yanlışlık olmadığını biliyordu.
Hafif yağmur başladığında yavaşladı. O
yavaşlamak istemiyordu. Şuan resmen geç
kalmıştı, ve o yinede yavaşlamış- hatta
durmuştu. Düzgünce taranmış ve
düzleştirici ile şekil verilmiş turuncu en
güzel tonu ile boyanmış saçları yağmurda
ıslanırken, kendini yağmurda yürümenin
nasıl bir şey olduğunu bilmediği için
suçladı. Başını göğe doğru kaldırdı.
Gözlerini kapatıp kendini yağmurda
ıslanmaya tamamen mahkum etti.
Fakat düşüncelerinden kurtulmasının
nedeni tamamen farklıydı. Geç kalma
korkusu değildi. Yağmurun hızlanması hiç
değildi. Kulağına ilişen fazlasıyla güçsüz
kedi sesiydi. Kafasını etrafa kontrol etmek
için bir o yana bir bu yana çevirdiğinde
yolun ortasında bandajlara dolanmış bir
kedi görmüştü. Yine de aklından kendini
bilerek dolandırdığını geçirmeden
edemedi. Çünkü baya özenerek dolanmış
(?) olmalıydı. Fakat hızlanması
gerekiyordu. Çünkü ana yol olması
nedeniyle arabalar çok fazlaydı. Ve küçük
kedi her an ezilebilirdi. Araba olmadığını
düşündüğü ilk an turuncu saçlı, kendini
yola atmıştı (!).
° ° °
Soğuktan titreyen kediyi neden aldığını
bilmiyordu. Evet onu orada bırakmak
oldukça canice olurdu, ama ne vardı ki
onu başkası bulsaydı? Küçük sayılabilecek
kediyi -tahminen 5 belki 6 aylık- ceketinin içine
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🖇️ 𝘭𝘰𝘷𝘦 𝘨𝘢𝘳𝘥𝘦𝘯/ ִֶָ ꒷꒦
Short Storyanlık gelen ilhamla yazıyorum 🪐 /ᐠ。ꞈ。ᐟ\ ꒷꒦︶꒷꒦︶꒷꒦꒷꒦꒷︶꒷꒦︶꒦꒷꒦꒷︶꒷꒦︶꒷꒦꒷︶꒷꒦︶꒷꒦