just a daisy - taegyu

tretton

[Mother Mother - It's Alrigt]

"Gerçeğim hyung. Neden bu haldesin?"

"Çok özledim seni. Bana pırıltıyla bakan gözlerini... Küçük bir çocuk gibi mızmızlanmalarını... Yemek yerken ağzına yüzüne bulaştırmanı... Korkmamana rağmen her gece gelip sarılarak uyumanı... Uyurken tişörtümü sıkmanı, yüzüne düşen saçlarını, ortaya çıkan dudaklarını... Ben seni özledim Beomgyu. Sana seni sevdiğimi söyleyebilmeyi özledim. Bu sefer bir gibi değil de bir sevgili gibi söylemeyi istedim."

"Yani benden mi hoşlanıyorsun hyung?"

"Hoşlanmak benim duygularımın yanında bir nokta kadardır küçüğüm. Ben sana bağlandım. Sensiz hayatımda hiçbir şey yok gibi geliyor. Seninle beraberken en nefret ettiğim şey bile güzelken sen yokken en sevdiğim şey bile boktan oluyor. Bu yüzden benimki ne hoşlanma ne sevme ne de aşık olma. Ben senin büyüne kapıldım küçüğüm."

"Öyleyse ben de senin büyüne kapıldım hyung."

Kafasını kaldırdı Beomgyu. Doğruca göz gözlerdi şimdi. Ay ışığı onları iyice aydınlatırken buluştu dudakları. Oldukça sakinlerdi. Tek istedikleri birbirlerini hissetmekti.

Taehyun ellerini küçüğünün beline yerleştirdi. Onu küvette altına aldı. Hareketleri yüzünden yarısı taşımıştı suyun. Öpücükleri sertleşti. Beomgyu ellerini büyüğünün ensesine getirdi ve saçlarını çekiştirdi. Nefesleri tükeniyordu ama bırakamıyorlardı. Ve Beomgyu "Keşke yapmasaydım." diyeceği o şeyi yapmıştı. Kalçasını hafifçe kaldırarak büyüğüne sürtündü.

Taehyun o an aklını kaybetti. Ne olduğunu, neden olduğunu kendi bile fark edemedi. Kimse anlayamazdı. Hızla doğruldu ve Beomgyu küvetten dışarı attı. Kırık cam parçaları bacaklarına ve ellerine battı Beomgyu'nun. Ona elindeki büyük cam parçasıyla yaklaşan büyüğüne korkak gözlerle baktı Beomgyu. Olduğu yerde ayaklarını sürterek geriye kaçmaya çalıştı.

Üzerine doğru gelen büyüğü daha hızlıydı. Beomgyu'yu altına aldı. Elindeki can parçasını karnına sapladı. Ne yaptığını bilmiyordu. Sadece aklındaki biri emrediyordu ona ve başka bir şey duyamıyordu. O büyük çığlıklar minik birer fısıltı gibi geldi kulağına.

"Taehyun hyung yalva-yalvarırım dur."

O an durdu. Aklındaki emir veren ses dindi ve küçüğünün acı hıçkırıklarını duydu. Sırtını duvara yaslayınca gördü manzarayı. Karnındaki cam parçaya dokunup dokunmamakta kararsız olan Beomgyu ağlıyordu. Biraz önce aydınlattığı büyülü manzaraya karşı şuan aydınlattığı korkunç manzara üzdü dolunayı.

Dolunayın ışığı yerine odayı kırmızı mavi ışıklar doldurdu. Bu görüntü annesinin ölümünü hatırlattı Taehyun'a. Babasını bıçaklamasını hatırlattı. Kulaklarına annesinin çığlıkları geldi. Beomgyu ve Daehyun'un çığlıkları karıştı. Tüm sevdikleri ölüyordu ve tek suçlusu oydu. Çığlıkları bastırmak istedi. Olabildiğince yüksek sesle çığlık attı. Kapı kırıldı, polisleri gördü. Ve sonrası karanlık.

+×+

Beomgyu anlattıkça hatırladı Taehyun. Hatırladıkça utandı. Yeni ameliyat olduğu için henüz yürüyemeyen Beomgyu tekerlekli sandalye ile yaklaştı büyüğüne.

"Hyung yapma bunu. Biliyorum sen değildin o. Hem gerçekten sen olsaydın sonradan beni merak eder miydin? Yaptığından utanç duyar mıydın?"

Büyüğünün çenesini tuttu ve kafasını kaldırdı. Büyük gözlerine baktı. Kırılgandı. Fazlasıyla da büyüleyici.

"Ben senin büyüne kapıldım hyung."

"Ben de senin büyüne kapıldım küçüğüm. Ve umarım asla son bulmaz."

Diğer üç kişiye baktı Taehyun. Zaten ona bakan üçlü ile göz göze geldi. Tek tek birbirine baktı herkes. Soobin elini uzattı ileri doğru. Diğerleri de ellerini koydular.

"Yarında beraber olalım."

+×+

Amına koduğumun kitabı bitti sonunda. 3 gündür kabus görüyorum. Beomgyu çığlık ağlıyor, Taehyun çığlık atıyor. Beomgyu kanlar içinde ve Taehyun harap olmuş... Kafayı yemek üzereydim. Sonunda bitti.

Beklettiğim için özrü dilerim ama nasıl yazacağımı bilemedim. Angst yazmak istemedim ve birkaç gün sonunda en içime sinen son bu oldu. Bence gayet de güzle oldu.

Bu kitabımı favori kitabım seçiyorum. Harika bir kitap *Chef's kisses*

Şuraya da iki üç cümle fikrinizi belirtin. Hayalet gibi okuyanlar özellikle belirtsin.

Hepinizi çok seviyorum kediciklerim. Kendinize iyi bakın. Başka kitaplarda görüşmek üzere.