Öhm.Öhm.Karşınızda 3.Edward Louis'in güzeller güzeli kardeşinden olan akıllı,nazik kız Ahenk Louis.Yok lan Louis olmaz babamın soyadını almam gerek.Üff zaten Edward Louis diye biri varda soy adını almam sorun oldu.Kırmızı yazlık elbisemi giymiştim ve rengine uygun bir ruj ,eyeliner ile tamamlamıştım.Sonuç:Wowww.Kesin aşık olacak Kaya, evlenme teklifi bile edebilir.Hemen kabul etmiyim ama önce biraz sürünsün.Kapının sertçe vurulması ile aynanın önünden çekildim ve kapıyı açtım.Karşımda bir adet"beyaz atlı öküz" vardı.Yakışıklılığı karşısında aptallaştım ve gülümsedim.
-Ahenk saat kaç?Saat kaç?diye söylenmeyi başlayınca ,Selin Hanım saat kaç?Saat kaç? diyen reklamdaki adamı hatırladım ve kahkahalara boğuldum.Onun tüm ciddiyetiyle bana baktığını görünce kendimi toparladım ve
-Pardon ya farkında değildim diye toparlamaya çalıştım.
-Seni anlamıyorum dedi "Bende seni" diye mırıldandım.Birlikte önce dondurma yedik ve o dakikalar anlatılmaz yaşanır şekildeydi.Birinci dondurmam başka kızlara bakıyor mu diye(diğer adıyla çapkınlık testi) baktığım için eriyip üstüme düştü ikincisini ise çapkın olmadığını kanıtladığı için mutlulukla yedim.Gözlerim sürekli onun gözlerindeydi o ise fazla göz göze gelmemeye çalışıyordu.Dondurmaları yedikten sonra , biraz gezmeye karar verdik.Benle konuşuyor bir şeyler anlatıyordu bense glümseyerek dinliyormuş gibi yapıyordum.Burda romantik bir an bekledim, ne biliyim el ele tutuşuruz filan diye.Yok çocukta tık ,yok.Bende elimi değdirdimde değdirdim.Yine bir şey yok önüme döndüm ve gerçekten dinledim.
-Beşiktaş almış işte maçı dedi bana dönüp büyük bir mutlulukla.Bende gerçekten sevindim.
-Oha hakketen mi?Çok mutlu oldum ya dedim ve omzumu omzuna vurdum .Hareketime büyük bir sırıtışla baktı ve
-Çok yürüdük artık bara geçelim dedi sanki yatak odasına geçelim bebek der gibi.
-Tamam dedim uslu uslu.Ama gerçekten çocuğun yanında süt dökmüş kediye dönmüştüm.Bir ortamda en çok konuşan genellikle ben olurdum .Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı ve bizde sonunda varmıştık bara.Kolumu tuttu ve yanda duran iki adama gülümseyerek içeri girş yaptı.Gözlerim kolumda olan elindeyken kalbim hızlı atmaya başlamıştı.
-Yanlış anlama , benimle olduğunu göstermek için tuttum dedi gözlerini başka yere odaklayarak.Kıkırdadım ve
-Sorun değil dedim.Tabi bu iç sesimle harmankanınca şöyle oldu ;"Ben seni yerim lan kereta, birde açıklamasını yaparmış.Hanimiş benim datlımın burnu?Hanimiş?Seni süte bular yerim çikolatalı pastam".Kendimden iğrendim, şuan kendimden iğrendim.O ne lan?Reklamlardan esinlenerek yürütüyorum valla iç sesimi.
Öncelerde oturuk ve insanları izlemeye başladım.Anlatıldığı kadar değildi.Yani öpüşen çiftler vardı , kendisini birine sürten de ama...Ne aması işte anlatıldığı gibiydi.Amma ve lakin o kadar da aşırıya kaçmıyordu benim gibiler de vardı.Aslında benim gibilerden korkacaksanız da neyse.
Ayağa kalktım ve benim lokumumun elinden tutup kaldırmaya çalıştım.
-Hadi biz de dans edelim dedim büyük bir çoşkuyla.Püfledi,ofladı ama sonunda sanırım kolunun kopmasından korktuğu için kalktı.Öküz gibi çekersem kopar valla.
Birlikte hoplaya zıplaya dans ederken garsonun getirdiği tepsideki adını bile bilmediğim içkiyi aldım.Beyaz atlı öküz ne kadar engellemeye çalışsada fondip yaptım.Neden?Çünkü ben bir malım?Annem bana hamileyken ceviz yememiş.Tadı iğrençti hatta iğrençten de öte.Ama vir süre sonra ağzımda güzel bir tat bırakmıştı.Ben iyice cesurlaşıyordum ve başımda bir ağrı oluşmaya başlıyordu.
-Hopdidik!Hop!Sen de dans et Kaya'mmm dedim.Ah,beni öldürün.Ya da ben kendimi şurdan atıp geleyim.Bunları bilerek söylemiyordum.Koştum.Memelerimin öküz gibi sallanmasını,hoplamasını önemsemeden ve daha yeniki garsonun yanına vardığımda mavi renk bir şeyi aldım ve onu kafaya diktim.İlk 2 dk normal gibiydim ama ondan sonrası boka düşmüş bir hakdeydim.
-Yanağını uzat yanağını diyordum Kaya'yı yakasından tutup kendime çekmeye çalışarak.Peki böyle bir şey neden yapmıştım?Neden böyle bir halde olacağımı bilerek içkileri içmiştim?İki cevap var :Ya salağın önde gideniyim ya da alkölün bana verdiği cesaretle Kaya'ya istediklerimi yaptırabilirdim.Sanırım her iki cevap.
-Bak Ahenk elimde kalırsın!Çek şu elini.Malsın kızım ya neden içiyorsun ?Ha?Annem gebertecek beni .Çek elini kızım!Çeksene dedi çirkefleşerek.
-Ya sadece yanağından öpeceğim dedim ve hıçkırdım .Gülümsemesini tutmaya çalışıyordu ama sonunda kahkahalara boğuldu.Cebinden telefonu çıkardı
-Yarın bunları izlediğinde ne halde olacaksın acaba dedi.Sarhoş Ahenk gitti sanki ve saldıray Ahenk geldi.
-Gay misin oğlum sen?Söyle en başından ona göre davranayım dedim ve üstüne atladım.Öpmeye çalışıyordum o ise gülerek uzak tutmaya çalışıyordu.Sonunda yoruldum ama bedenim hala onun üstündeydi ve gözlerimiz ciddiyetle buluşmuştu.Bakışları yakıyordu beni.Sanki her şey yavaş çekim olmuş ve şuan dünya bizim etrafımızda dönüyordu.Gözlerimi kapadım ve tatlı,sulu dudaklarından bir yudum aldım.Yumuşacıktı ve beni kendimden geçiriyordu amabirden sertleşmeye ve hızlanmaya başladı.Bunu ben yapmıyordum.Kaya'da gözlerini yummuş ve dudaklarımı fethediyordu.Elimle ittim onu ve
-Kusmam geliyor dememle beraber tüm geceyi mahfedecek bir şeyi yaptım.Oraya KUSTUM.Evet Ahenk, o çocuk sana fazla.Belki de sen eksiksin.Filmlerden koparılıp senin hayatına yapıştırılmış bir gecede,kustun.Hem de öpüştükten sonra.Öl demiyorum Ahenk, ama yaşamamasan iyi olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Atlı Öküz
Roman pour AdolescentsAhenk'in yakışıklı Kaya'yı elde etmek için çabalarını anlatıyor.Tabi bizim KayaParçası her erkek gibi bir öküzcük.Ama Ahenk ona Beyaz Atlı Öküz diyor.Bu hikayeye siz de davatlisiniz...