öhöm öhöm öhöm
yazdığım ikinci bxg smuta hoş geldiniz umarım beğenirsiniz hiç güvenmiyorum kendime ama hadi hayırlısıheyecanımı kontrol etmekte zorlandığım anlardan birini yaşıyordum. sahneye yükselen yedi adamın her birine tek tek bakmak olduğum yere yığılmama neden olacak kadar kontrolümü kaybettiriyordu bana. fakat her seferinde bir tanesinde gözlerim takılı kalıyordu.
kim taehyung bugün de inanılmaz görünüyordu. bu kadar yakından gördüğümden mi bilmiyorum fakat gözlerime inanamıyordum. konsere giden herkesin yakından çok daha farklı göründüklerinden bahsettiklerinde abarttıklarından başka bir şey düşünmemiştim. şimdi ise gözlerimi ondan bir saniye bile ayıramıyor, her bir mimiğine şahit olabiliyordum.
taehyung cidden seksiydi. uzun boyunun yanında kusursuz denebilecek kadar güzel vücut hatları vardı ve bunun farkındaydı. sahnede tek kaldığında herkesi nerede olursa olsun etkisi altına almayı başarıyordu ve bu biraz tahrik ediciydi. sesi ise ayrı bir başlıktı, hiç kurcalamak istemiyordum.
başlangıçta gruba olan hayranlığım sonrasında tek bir kişide toplanmıştı. tam olarak ne zaman olduğunu bilmiyordum fakat bunu fark ettiğimde çok geçmeden kabullenmiştim, şimdi de gözlerimi ondan ayıramıyordum. konser alanının sınırlı özel bölgelerinen birindeydim ve manzaram mükemmeldi. üyelerin en çok iletişimde olduğu kısım burasıydı. ayrıca avrupa en sevdikleri turlardandı çünkü kore'de olduğu gibi kendilerini sınırlamaları gerekmiyordu. hayranlarla dilediğince iletişime geçiyor, onlar yokmuş gibi davranmıyorlardı.
konser başlayalı bir saat olmuştu. sırada üyelerin solo performansları vardı. taehyung'un kişilik bozukluğunun olduğunu düşündüğüm performanslarından birini gözlerim önünde sergileyecekti. düşüncelerim arasından duyduğum tanıdık melodi kendime gelmemi sağlarken sahnenin ışıkları açılmış, v bütün ihtişamıyla ortaya çıkmıştı. derin sesiyle şarkıya giriş yaptığında koca stadyumdan çok az ses çıkıyordu. herkes onun mükemmel olduğunun farkındaydı ve çığlık bile atmıyorlardı. dalgalı ve özensiz saçlarının arasından dikkatimi çeken bakışları dizlerimin bağının çözülmesine sebep oluyordu. ellerini bile öyle kullanıyordu ki aklıma gerçekten hiç olmayacak şeyler geliyordu. meşhur sırıtmalarından birini dudaklarına yerleştirdikten sonra gözlerinin saniyelik üzerimde dolaştığını hissettim.
hayal gücümün ürünü olabilirdi. öyle olmalıydı; belki de olmasını istediğim için kafamda kuruyordum. etrafımdaki insanların bakışlarını fark ettiğimde hayal gücümün az önce yaşanan olayda hiçbir etkisinin olmadığını da anladım. kendimi hiç iyi hissetmiyordum. performansı kaçırmamak için önümdeki görüntüye odaklanmak istiyorum fakat çok zordu.
o, çok iyiydi. nasıl yapıyordu bunu? sadece ben mi böyle hissediyordum? bir an önce kendime gelmeliydim. bu anı böyle hayal etmemiştim. büyüleneceğimden kesinlikle emindim fakat aklım çok başka yerlere gidiyordu ve kafayı yiyecektim.
(biraz zaman atlaması yapıyoruz. üyelerin solo performansları sonrası konserin sonlarına doğru)
tekrar yedi kişi sahneye çıktıklarında daha iyi hissediyordum. büyük sahnede dağılmış, şarkılarını söylüyorlardı. eğlenceliydi. birbirlerine su atıp şakalaşıyor, gülerken bazı sözleri kaçırıp birbirleriyle dalga geçiyorlardı. taehyung jungkook ile uğraşırken jungkook neredeyse bir şişe suyu taehyung'un üzerine boca ettiğinde ikisi de kahkaha attılar. jungkook'un nakarattaki yeri geldiğinden taehyung'un yanından uzaklaştı. bu sırada taehyung da saçlarını elleriyle dağıttı ve ıslak tişörtünü çekiştirdi. kafasını kaldırdığında bakışlarımız ikinci kez buluşunca bu sefer sakin kalmaya çalıştım. yanımdaki kız koluma dokunup bir şeyler söylüyordu fakat her şeyimle taehyung'a odaklıydım. ilkinden daha uzun süren bakışmamız ardından yeterince kirlenmiş aklım artık çok daha farklı düşüncelere ev sahipliği yapıyordu. gözlerimiz ayrıldığında tekrar performansına odaklandı ve bir daha olduğum tarafa bakmadı.