10. Bölüm

147 6 4
                                    

Hala aklım almıyordu.Selim Buse'yi sevmiyordu ki... Tabii ya.Yine beni kandırdı.Buse'ye ulaşmak için yine beni kullandı.Niye bu kadar safsın Esin?Adam seni sevmiyor. Senden nefret ediyor. Ama lokantada ondan nefret ediyor gibi konuşuyordu. Üff aklım çok karışık. Selim ve Buse'yi yalnız bıraktığım için bayram ediyorlardır.Artık birbirilerine kavuştular ya bana ihtiyaçları kalmadı.En sonda bunların hepsinin geçeceğini bahane ederek kendi kendimi susturmaya çalıştım. Yoksa kafayı yiyecektim.Depresyona daha sonra gireceğim.Şimdi birazcık kestireyim.Belki de yine hayal görüyorumdur...

2 saat yatmıştım.Telefonu elime aldığımda Selim'in 12 kere aradığını görmüştüm. Ben onu ne kadar çok aradım.Açmadı.Şimdi de sıra bende.Ben onun telefonunu açmayacağım.Televizyonu açıp Nutella'yı da elime aldığında depresyona hazır hissediyordum.Acıklı bir şarkı açtım.Daha sonra kaşığı Nutella'ya batırarak ağzıma soktum.Ben hayatımda sadece Selim'i sevdim.Ama o bir kere olsun beni sevmeyi denemedi.Tam tersine kandırmayı seçti.Demek artık benimde başkalarını sevme vaktim gelmiş.Bu biraz zor olacak.Ama yapacağım.Daha fazla tahammülüm kalmamıştı. Hemen ağzımı silip,pop şarkı açtım.Kendime gelmeliyim.Ne depresyonu yaa!.Odama çıktım.Duvarlarımda hep Selim'in resimleri vardı.Onları yırtarsam daha çok unuturum düşüncesiyle hepsini yırttım.Ve camdan dışarıya attım.

  Selim'in Ağzından:

Esin herşeyi çok yanlış anladı.Buse hamlede bulundu.Bende kendimi kaptırdım.Tüm olay buydu.Ben artık Buse'den hoşlanmıyordum ki. Esin benim herşeyimdi.En iyisi ben bir evine gideyim.Onu ziyaret edeyim. Belki yumuşar...

Evden montumu alıp evden ayrıldım.Arabama atlayıp sürmeye başladım.

Esinin evini görmüştüm. Arabadan hızlıca atladım.Resimler paramparça halde yerdeydi.

.Kimin resmi olduğunu merak ettim ve eğilip resimleri birleştirdim.Bu bendim! Esin benim resimleri mi yırttı? O kadar mı nefret etmeye başladı.Kapıyı hızlıca çaldım.Esin kapıyı açtığında gözlerini devirerek kapıyı kapattı ama ben elimi kapıya koyarak kapıyı kapatmamasını sağladım.Esin bana öfkeyle bakarak

"Niye geldin buraya? Buse seni bekliyor.Onu yanlız bırakma benim gibi.Siz ikiniz yakışıyorsunuz.Bende kendime yakışan birini bulacağım.Daha doğrusu beni SEVEN biriyle çıkacağım.Şimdi gidebilirsin."

" Ne dediğini sanıyorsun sen! Ben senden başkasını sevmezken sen nasıl böyle düşünürsün? Bunları içeride konuşalım."

İçeri girdim.Pop şarkı çalıyordu. Eşine

"Senin normalde arabesk müzik dinlemen gerek.Depresyona gidersin diye düşünmüştüm."

"Aaaa... Sevenler kavuşmuş.Ben neden üzüleyim? Ayrıca kendime yeni birini bulacağım için üzülmeme gerek olmadığını düşünüyorum."

" Ya nolur yapma! Sende bunu biliyorsun.Sen benden hoşlanıyorsun.Başkasıyla çıkamazsın ki..."

Esin biraz dalmıştı. Eminim beni nasıl sevdiğini yeniden anlamıştır.Ya bir kere ben Buse'yi sevseydim Esin'in yanına gelmezdim.Bunu sesli olarak ona da söyledim.Ama bir işe yaramadı. "Eğer beni sevseydin onu öpmezdin.Beni yeniden kandıramazsın!" diyerek trip atmaya başladı.

Onu seviyordum sadece onu.Neden bu kadar abartıyordu ki... Sadece onu istiyordum. Onunla bir daha konuşmaya karar verdim.

"Ya Esin nolur bu kez seni üzmeyeceğim! O sadece kötü bir oyundu. Ve bende buna kandım.Yoksa senden başkasını sevmiyorum."

" Evimden gider misin?"

"Esi..."

Derken sözümü böldü ve

"Gider misin Selim!?"

Dedi.Mecburen gidecektim.Yoksa Esin daha çok sinirlenecekti.Evden üzgünce çıktım.Hemen sinirlice Buse'yi aradım.Herşey onun yüzündendi. Onu sevmediğimi ve bizden uzak durmasını bir kere daha anlatacaktım.Telefonu açtı ve sevgiliymişiz gibi

"Alo aşkım.O Esin'le konuştun değil mi? Bizden uzak dursun artık sümük gibi yapıştı sana"

Dedi.Ya valla bu kız mal hakikaten bunu bi psikoloji uzmanına götürmek lâzım.Kızdan nefret ediyom o hala "son bono sovoyoson sonorondon boylo yopoyoson..." kafasında.... Ona sinirle nerede olduğunu söyledim.O da kafenin adını ve adresini verdi. Arabaya binip dediği yere gitmeye başladım.Kafede durdum ve arabadan indim.O hala orada mutluca oturuyordu.Benim onu sevdiğimi sanıyor galiba ama çok yanılıyor. Beni gördüğünde elini salladı. Mal ya gördük herhalde. Yanına gittim ve yana kaydı.Sandalye çekip karşısına geçtim. Bana mutlulukla baktı.Gözlerimi devirerek sinirle ona baktım.

"Ya bak ben kısa konuşacağım.Esin.."

Derken sözümü böldü

"Sorun o kız biliyorum o Esin'i ortadan kaldırmak lazım.Yoksa hiç mutlu olmayacağız..."

"Hayır!Sorun sensin ben seni sevmiyorum. Ben ve Esin.Sen yoksun! Senden hoş-lan-mı-yo-rum! Senin anladığın dilden konuşayım"

"N-nasıl yani?"

"Evet senden hoşlanmıyorum."

"Ben gerçekten yeniden beni seveceğine inanmıştım.Beni sevmiyorsan senden vazgeçebilirim."

"Mümkünse..."

Dememle birlikte masadan kalktı.Haline acımamak mümkün değildir.Ama ben onu sevmiyorum.Benden vazgeçtiğine göre artık bunu Esin'e anlatabilirim.Esin'i aradım fakat açmadı.Neyse ben şimdilik eve gideyim de siniri yatıştığında arayacağım.

Arkadaşlar bugünlük bu kadar.Umarım beğenirsiniz.

Eksik Parçam ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin