the yakuza • yujae [M]

2✓

Jaehyun, yuta'nın kalçalarını kavrayarak onun inlemesini sağladı, yuta'nın içgüdüleri bacaklarını diğerinin sert kalçalarına dolamasına neden oldu.

Jaehyun'un güçlü ellerinden biri Yuta'nın ensesini kavrayıp dudaklarını onunkilere yaklaştırdı. Başlangıçta öpücükleri beceriksizdi; nazik ve tatlıydı ama sonra değişip arzu dolu, talepkâr bir hal aldı. Dilinin her hareketini bütün vücudunda hissedebiliyordu.

Yuta, kocasının ağzının içine doğru inledi
"Jaehyun lütfen~"

Jaehyun hemen geriye çekildi ve soyunmaya başladı.Tişörtünü çıkardı ve küçük olan henüz bir sonraki nefesini dahi alamadan üzerine çıktı.
Onun geceliğinin üstünü de kalp atışı kadar kısa bir sürede üzerinden çıkardı. Jaehyun'un koca elleri her yerdeydi, karnının üzerinde dolaşıyor, sızı içindeki sert göğüs uçlarını okşuyor ve sonra pijamasını aşağı doğru itiyordu.

Mesele kıyafetlerini çıkarmak olduğunda Jaehyun'un süper güçleri vardı. Her nasılsa sadece birkaç saniye içinde Yuta'nın pijamasını çıkarıp elini iç çamaşırımın altına sokmuştu bile. Parmaklarından birini kayarcasına içine soktuğunda Yuta inleyip kalçalarını kaldırdı. Jaehyun, parmağını ileri geri hareket ettirmeye başladığında küçük olan, öylesine arzu dolu ve öylesine hazırdı ki neredeyse kendini tutamayacaktı ama daha fazlasını istiyordu.
Onu içinde hissetmek istiyordu.
İkisinin arasına uzanarak Jaehyun'un sertliğini çamaşırının üstünden okşadı. Dokunuşu karşısında dudaklarından yükselen inleme iyice tahrik olmasına neden olmuştu.

Ellerinden biri zaten Yuta'nın kasıklarının arasında olan Jaehyun, omuzlarından göğüslerine dek her yerine öpücükler kondururken kesinlikle dikkatini dağıtıyordu.

“Tanrım,” diye inledi Yuta, Jaehyun göğüs ucunu oyuncu bir tavırla dişlerinin arasına aldığı sırada.
Jaehyun'un buğulu bakışları kocasının bakışlarıyla buluştuğunda kıkırdadı. “Bundan hoşlandın mı?”

“Evet. Evet, hoşlandım.”
Jaehyun diğer göğüs ucunu emdi ve Yuta karşılık olarak onun  pijamasını çekiştirdi. “Seni istiyorum.”

“Bana sahipsin,” dedi çabucak.

Yuta'nın göğsü şişerken nefesi kesildi. “Kanıtla.”

Jaehyun kesik bir soluk alıp dudaklarına yapıştı. Yuta'yı büyük bir açlıkla öpüyordu.
Vay canına. Gerçekten kanıtlıyordu.
Sonunda Yuta, pijamasını kasıklarına dek indirmeyi başardı.  Jaehyun elini, kalçalarından çekerek ona yardım etti.

Jaehyun, kocasının üzerinde dikilirken pijamasını ve dar siyah baksırını çıkardı. Tamamen çırılçıplak haldeyken hem hayret uyandırıcı hem de ilham verici bir güzelliğe sahipti. Vücudunda tek bir gram yağ yoktu ama teni, pürüzsüz olmanın çok ötesindeydi. Vücudunun her yerinde küçük yara izleri,  kesikler ve asla solmayan yaraları vardı.

“Çok güzelsin,” dedi Yuta samimi bir şekilde. Yüzünde beliren çarpık gülümsemeye rağmen Jaehyun'un yanakları kızardı.
“Utanıyorsun, Jaehyunie.”

“Eğer bana bir defa daha o isimle seslenirsen seni dizime yatırır tokatlarım,” diye uyardı ama Yuta'nın dudağını ısırdığını görünce gözlerini kıstı. “Sanırım bundan da hoşlanırdın,” dedi.

Hoşlanabilirdi ama Jaehyun elini penisinin alt kısmına götürdüğünde onu düşündüğü söylenemezdi. Ağzı kupkuru olmuştu. Bacaklarının arası zonkluyordu. Buna rağmen Jaehyun'un penisini boylu boyunca sıvazlamasını izledi. Yatakta kıvranarak inledi. Daha önce hiçbir erkeğin bunu yaptığını görmemişti ama bunun tahrik edici bir yanının olduğu kesindi. Vücuduna ateş bastı. Tek yapabildiği kesik kesik nefes almaktı.