Beyaz bir odadaydım bir Hastane odasındaydım karşımda babam duruyordu yanımdaki sandalyedeydi. Bakışların da ki yorgunluk çok belli oluyordu göz altları kararmıştı omuzları düşmüştü. Onu affettiğimi söylemek istiyordum onu sevdiğimi söylemek istiyordum ona bağırdığım için onu dinlemediğim için özür dilemek istiyordum. Elimle elini tutacağım kadar yakındaydı. Sanki beni duymuş gibi elimi tuttu. Ağzımdan bir ses çıkarmaya çalışıyordum ama sesim çıkmamakta ısrar ediyordu. En son elini sıkmak için uğraştım ama parmaklarım benden bağımsızlardı verdiğim komutları uymamak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Babam ellerimi bırakıp yanımdan kalktı. Gitmemesi için çığlıklar atıyordum. Ama çığlıklarım kafamda sadece yankı yapıyordu. Benden başka kimse duymuyordu çığlıklarımı. Babamın kapıdan çıkışını gördüm sanki onu bir daha göremeyecektim sanki bir daha ona dokunamayacaktım onunla yapmak istediğim hiçbir hayali gerçekleştiremeyecektim çünkü babamın kapıdan yok oluşunu hissediyordum elime dokunmasıyla bana veda etmişti benim hayallerime veda etmişti benim hayatıma veda etmişti onu affettiğimi bilemeden bana veda etmişti. İçimdeki çığlıkları susturdum.
Bunu duyuyorsan seni affediyorum baba. Umarım orada annemle mutlu olursunuz.