dizlerini düştüğün yerden kırmasınlar

121 13 0
                                    

"Miami'ye hoş geldin Taehyung- adını doğru telaffuz ediyorum öyle değil mi?"

Jimin onu Bay Cortez'in yatına getirdiğinde etrafta bu kadar çok insan olacağını düşünmemişti; koca göbeğiyle düğmelerini zorladığı mavi, çiçekli bir plaj gömleği giyen ve otuz iki diş sırıta sırıta kokteyl yudumlayan adamın bir anda kendisine seslenerek yanına yanaşması ise Taehyung'un hoşuna gitmeyen bir diğer etmendi. Jimin kendisini sırtından hafifçe itekleyip öne doğru yalpalamasına neden olduğunda ise Cortez denilen adam kendisine sıkıca sarılmıştı.

"Evet doğru." diyebildi Cortez'in kollarından kurtulup geri çekildiğinde. Sarılmaktan hoşlanmadığı gibi adamın kendisine karşı takındığı cana yakın tavırdan da rahatsız oluyordu çünkü Cortez'in ne bok olduğunu, tüm bu tavırları sadece yağ çekmek için yaptığını adı gibi biliyordu. Kore'de Heon'un yanındayken, onun Cortez'le olan telefon konuşmalarından sonra mutlaka yalaka piç diyerek homurdandığını duyardı.

"Jimin seni çok hırpalamamıştır umarım."

Biraz arkasında dikilen Jimin, Cortez'e göz devirirken, Taehyung sadece "Hayır." demekle yetinmişti. Uçaktan indiğinden beri hiçbir şey içmediğinden boğazı kupkuruydu ve sırf bu yüzden cümlelerini uzun tutmamaya çalışıyordu.

"O zaman önce iş mi konuşmak istersin yoksa," hafifçe geri çekilip parti alanında eğlenenleri gösterdi. "Partilemek mi?"

"Hiçbiri." dedi Taehyung bıkkın bir sesle. "Kore'den Miami'ye iş yapmak için değil, kafa dinlemek için geldim Bay Cortez. Beni ayağınıza kadar getirttiniz fakat hiçbir iş teklifini kabul edecek durumda değilim. Hem," arkasında dikilen sarışına doğru döndü hafifçe. "Bana ihtiyacınız olduğunu düşünmüyorum. Adamınızın arabasında duran m4 ve uzi benden daha çok işinize yarayacaktır."

"Heon isteksiz olabileceğini söylemişti fakat bu kadar çabuk reddedileceğimi düşünmemiştim." Jimin'e bir baş hareketiyle emir verdiğinde, sarışın arkasında birleştirdiği ellerini çözerek uzaklaşıp ikiliyi yalnız bıraktı. "Ama en azından teklifimi dinleyebilirsin değil mi?"

Düz bir suratla başını salladığında Cortez konuşmaya devam etti. "Heon'a borçlu olduğun meblağdan haberim var, senden 10 sene önceki pusuda kaybettiğin paraları geri istiyor. Kore'den sadece kafa dinlemek için kaçtığına emin misin Taehyung?"

Taehyung'un sağ gözü hafifçe seğirdiğinde Cortez doğru yolda olduğunu anlamıştı. "Heon'la konuştum ve kaçtığın için sinirli olsa da onunla iş yaptığın yıllar hatrına sana bir şans vermek istedi. Pusuyu kuran itin Miami'de olduğu haberini aldık, fakat kim olduğunu henüz bulamadık. Adamları ona sıkı sıkıya bağlı, ağızlarından laf almak kolay değil."

"Ne yapmamı istiyorsun, onlara işkence edip ölmekten beter hale getirmemi mi?" Taehyung sesine yansıyan sinirini bir anlığına kontrol edememişti. Zaten hapisten çıktıktan sonra körelmiş duyguları onun düşüncelerini darmadağınık ediyorken mantıklı düşünemiyordu bile.

"Orası sana kalmış." Omuzlarını silkti. "Heon parasını geri istiyor ve senin cebinde 5 kuruşun bile olmadığını biliyorum. Sadece yardım etmek istiyorum."

Taehyung dişlerini gıcırdatarak bir anlığına gözlerini yumdu ve sakinleştiğini hissettiğinde geri açtı. "Karşılığında ne istiyorsun?"

Cortez tüm duymak istediği buymuş gibi keyifli keyifli sırıttığında Taehyung onun yüzüne geçirmek için can attığı yumruklarını sıktı. "Halletmeni istediğim biri var, Jimin seni onunla tanıştırsın. Hatta birlikte çalışın, senin koreli kıçınla sadece başka bir koreli kıç baş eder sanıyorum ki."

"Siktir git."

Cortez sesli bir kahkaha patlattı. "Sevdim seni Taehyung, umarım birlikte daha çok iş yaparız." kadehini Taehyung'a doğru kaldırıp zevkle bir yudum aldıktan sonra biraz uzakta onları izleyen Jimin'e yanlarına gelmesi için işaret verdiğinde sarışın gecikmeden adımlarını oraya yöneltmişti.

found & lost √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin