"Baba bize hikaye anlatmayacakmısın? " dedim ağlamaklı gözle. Babamda yanağımdan öpüp " tabi anlatırım kızım. Gelin bakayım yanıma." babam yatağımın yanına yerleşip ;sağ tarafına annem, annemin kucağında cenk, babamın kucağında ise ben vardım. Babam her birimizi şakağımızından öpüp geri çekildi. " Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalvur zaman içinde küçük bir kız varmış. Bu kız hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği kadar güçlüymüş. Bu kız ELEMENTLERİN EFENDİSİ'ymiş..." Babam hikayeyi anlatmaya başlayınca gözlerimi kapattım. Babamın anlattığı hikayeleri çok seviyordum. Hepsi çok güzeldi.
Birden odamda tıkırtı sesleri duymamla gözlerimi araladım." Anne, baba! " deyip yerimde doğruldum. Onu görmemle" Karan! " diye bağırıp ona sarıldım. Onu çok özlemiştim. Annemle babam onunla konuşmama çok kızıyorlardı. Nedeni ise o bir yaratıkmış. Ama o bana hiç kötü davranmamıştı.
Ben ona sarıldığım zaman o da hiç beklemeyerek bana sarılmıştı. Yüzünü boynuma gömmüştü. Ondan ayrılıp yüzüne baktım " seni çok özledim." dedim . Oda hemen gülümsedi. O da " Bende" demişti. Onun dediğine göre onun konuşmasını sadece ben duyuyabiliyormuşum. Onun yüzünü de görebiliyordum ama babamın demesine göre onun yüzü yokmuş. Bana yaklaşıp anlını anlıma yaslamıştı.
*************************
Uzaklardan bir ses duymamla kendime gelmiştim. Onu hala o halde görüyordum. Bir insanmış gibi. Arkamda emirin sesini duyduğum zamana hemen arkama baktım. Sonra önüme döndüğüm zaman onu görmemiştim. Gitmişti. Kendimi yere bırakıp emirgilin sesine doğru koşmuştum. Aynı zamanda "Emir!" diye bağırıyordum.
Emiri gördüğüm zaman hemen ona sarılmıştım. Bu olanlar artık beni çok korkutmaya başlamıştı. Emir benden ayrılıp " İyimisin?" diye sordu. Bende evet anlamında başımı sallayıp tekrar sarıldım. Bir süre ondan ayrıldıktan sonra inciye döndüm. Onun ağladığını daha yeni fark ediyordum. " Bizi çok korkuttun manyak." deyip bana sarıldı. Bende onun bu haline gülüp ona sarıldım. Yiğit amaca " bence bu kadarlık yeter. Biraz dinlen" deyince başımı sallamakla yetinmiştim. Gerçek ten dinlenmeye ihtiyacım vardı.
********************
Eve gelir gelmez hemen uyumayı planlıyordum ama dinlenirken olanları hatırlayıp kendime zarar vereceğim için babamgille birlikte tarlaya gelmiştim. Evde ; annem, yengem, amcam ve babaannem vardı. Diğer herkeste tarlaya gelmiştik. Herkes ot topluyordu. Bende kulağımda kulaklık müzik dinleyerek yapıyordum.
Karşımda beyza bağırarak şarkı söylüyordu. Kulağımda kulaklık olmasına rağmen dediğini duyuyordum. Tabi tek kaldı kendine oyalanacak bir şey arıyordu. Benim işim bitince biraz kenarda oturmuştum. Sırtım çok ağrıyordu. Ne olursa olsun olanları düşünmemem gerekiyordu.
İleride kurumuş bir ağaç görmüştüm. Babamdan izin alıp gezmek amacıyla o tarafa doğru gitmiştim. Beyza da benimle birlikte gelmişti. Ağacın yanına geldiğimde beyza benim ne yapacağımı bekliyordu. Ağaç tamamen kurumamıştı. Hala yaşıyordu. Elimi üzerine koyup onun iyileşmesini istemiştim. Elimi geri çektiğimde ağaç düzelmişti. Hatta meyve bile vermişti. Ağaç dut ağacıydı bende çok severdim. Onun düzelmiş olduğunu görünce çok sevinmiştim. Ağacın bir dalı aşağıya doğru sarkınca ne yapmak istediğini anlamıştım. İki tane dut alıp birisini beyza ya vermiş diğerinide ben yemiştim. " tadı çok güzelmiş. Teşekkür ederim." deyip babamgilin yanına gittim.
*********************
" mira! Mira hadi uyan!"
" Ne oldu ya?" diyerek gözlerimi aralamıştım.
" birazdan abimgil uyancak hadi. Gitmemiz lazım." dedi Zeynep.
" kızım sen İyimisin. Hiç bu saate oraya gidilirmi. Saat sabahın üçü ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENTLERİN EFENDİSİ
FantasyBen Mira KARTAL yada ben adımı öyle sanıyordum. Asıl adım Zehra KARAMANOĞLU. ELEMENTLERİN EFENDİSİYİM. İki hayatım var. Biri sahte hayatım diğeri ise gerçek hayatım. Ama ben sahte hayatımı kullanıyorum. Hiç kimse benim kim olduğumu bilmiyor ama yakı...