-Acılarım kaç gün sürecek Portuga?
-En fazla 40 gün
-40 gün sonra geçecek mi ?
-Hayır alışacaksın...
Şeker portakalı
. . .
Öğrendiğim şeyin şok etkisiyle kendimi sokağa attım.Nasıl olurda annem babam olarak bildiğim insanlar gerçek annem babam olamaz.Bunca yıl geçirdiğimiz anılar,biriktirdiğimiz güzel günler,birlikte gülüp birlikte ağladığımız yıllar...
Bir yandan ağlıyor bir yandan da kafamda deli düşüncelerle sokakta ilerliyordum.Ne yapacağım,nereye gideceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu.ilerdeki çocuk parkındaki banklardan birine oturdum. Çocukları izlemeye başladım. küçükken bende çok mutluydum.Evet,bazen düşerdim sonra hemen kalkardım.Daha sert düşerdim gene kalkardım kimseden beni kaldırmasını bekleyecek biri olmadım ben. Dert,tasa yok hiç bir şeyden habersiz salıncakta saatlerce sallanırdım.Annem bankta otururken Babam beni sallardı.Ama şimdi annem ve babam olarak bildiğim beni büyüten,bana yıllarını veren insanların gerçek annem babam olmadığını öğrendim.Onlara öğrendiğimi söyleyecek miydim?Onları da üzüp gidecek miydim? Hayır,asla!
Banktan kalkıp eve doğru ilerlerken gözyaşlarımı sildim.Telefonu çıkarıp annemi aradım.
-Alo anne
-Efendim Günce
-Eve gelebilir misin ben kendimi iyi hissetmiyorum da.
-Geliyorum kızım.Eve gidip odama geçtim annemin gelmesini beklemeye başladım.Kapının açılma sesini duyduğumda yatağa geçip oturmaya başladım.Annem kapıyı tıkladı.
-Günce gelebilir miyim kızım ?
-Gel anne
Ne diyecektim şimdi "siz benim gerçek annem babam değilsiniz,beni kandırdınız "mı diyecektim.Evet onlara öğrendiğim söyleyecektim ama onlardan asla vazgeçmeyecektim.Ne de olsa bana bu yaşıma kadar biyolojik anne babam değil onlar bakmış,büyütmüştü.-Anne ben seninle bir şey konuşacağım.Ama üzülmek yok.Sakin kal olur mu ?
-Günce korkutmaya başladın beni Kızım zaten alel acele geldim.Söyle hadi güzelim.
-Neden söylemediniz? Neden bu zamana kadar sakladınız anne neden?
Annem ne demek istediğimi anlayınca gözleri dolmaya başladı
-Öğrendin mi?
-Öğrendim.
-Nasıl öğrendin ?
-Çekmeceleri karıştırırken zarf çıktı yıllar önce beni evlatlık aldığınızı gösteren bi zarf.İçini açıp okudum.
-Günce kızım bak gerçekten bunu sana nasıl söyleyebiliriz diye çok düşündük.Ama yok böyle bir şeyi sana nasıl söyleyebilirdik?
Annem gözyaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı.Hemen sarıldım.
-Anne lütfen ağlama.Siz bana yıllarınızı verdiniz sizden uzaklaşmayacağım veya sizi bırakmayacağım.Ama lütfen önce bir sakin ol.
Annemi sakinleştirmeye çalışıyordum.Çok çaresiz kaldığı bakışlarından belli idi.
-Onları yani biyolojik annen ile babanı arayacak mısın?
Bakışlarımı kaçırdım.
-Evet arayacağım anne.Yıllar önce beni neden bıraktıklarını öğreneceğim.Bu yük ile yaşamaktansa beni bıraktıklarını onların yüzüne vuracağım.
O gün akşama kadar annemle sohbet ettik bol bol sarıldık,ağladık. Anneme babama öğrendiğimi de söyleyeceğimi söyledim..
Kapı tıklanınca koşarak kapıyı açtım .Ayakkabılarını çıkaran babama sarılıp
-Hoşgeldin babacım.
-Hoşbulduk güzeller güzeli kızım.
İşte evet biyolojik anne babam değillerdi ama bana onların veremediği sevgiyi çoğunluyla verdiler.Sırf bu yüzden bile olsa onları asla bırakmayacağım.Sofraya oturduk.Derin bi sessizlik hüküm sürerken konuşmaya başladım
-Baba
-Söyle güzel kızım
Ben susmaya daha doğrusu cümleleri uygun kurmak için kendimi çırparken babamla annem bu sessizlik sonucu bakışmaya başladılar.
-Baba ben
-Öğrendin değil mi kızım?
-Öğrendim baba,ama sabah anneme dedim siz bana onların veremediği sevgiyi verdiniz ne olursa olsun sizi asla bırakmayacağım.
Sofradan kalktım ve babama sımsıkı sarıldım. Oda bana sımsıkı sarıldı.Beni kaybetmekten korkuyorlardı.Bunu biliyordum her şeyin farkındaydım .O gün öyle geçti.Bol bol sohbet edip,sarılıp,ağlaştık..
Ama ben Günceydim. Küçükken düştüğümde nasıl tek kalktıysam beni bırakmış bir aile için kendimi yıpratmayacak onların yüzüne bu gerçeği vuracaktım. Her ne kadar biyolojik annem ve babam olmasalarda onları da asla bırakmayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz
Teen FictionAy ışığına, bir göl kayığına Sakladım acımı gül yanağına Gülümsemesi yakamoz...