Etrafta bir karmaşa hakimdi. Takım elbise giymiş adamlar ve şık giyimli kadınlar... Herkes bu mutlu günde güzel çiftin yanında olmak için buradalar. Aileden olan insanlar ve aile dostlarından oluşan sade bir nikah töreni. Herkes halinden gayet memnun iki kişi hariç...
Jeon Jungkook ve Park Jimin...
Bugün bay Jeon ve bayan Park'ın nikahı olacaktı. Bugün için bir yıldır bekliyorlardı. Bir yıl boyunca çocukları anlaşsın diye türlü türlü çabalara girdiler. Onları beraber tatile gönderdiler, ikisi için ayrı bir ev tuttular. Ama olmadı. Bir türlü anlaşamadılar. En sonunda bay Jeon ve bayan Park daha fazla çabalamaktan yoruldu ve onları böyle kabul edip evlenmeye karar verdiler. İşte o gün geldi artık evlenicekler ve bir aile olacaklardı. Jungkook ve Jimin bu durumu kabul etmesede gerçek buydu.
Etrafta slow bir giriş şarkısı çalmaya başladığında çiftin geldiğini anlamışlardı. Jungkook törenin yapıldığı bahçenin en arkada olan masalarından birinde içkisini içiyordu. Şuan burada olan olay onun için önemsiz ve sıkıcı bir durumdu. O bunu belli etmekten çekinmiyor ve burdan gitmek için can attığını belli ediyordu.
Burada ne işi olduğunu sorgulayıp duruyordu. Şuan Kore'nin en ünlü barlarından birinde eğleniyor olabilirdi. Belkide o bardan kendine birini bulup bir otel odasında olabilirdi.
Ama buradaydı ve bugünün bitmesi için hiç inanmadığı tanrılara bile dua ediyordu. Burada eğlenicek tek bir şey yok diye düşünüp duruyordu. O sırada birini gördü. Ondan nefret etsede burada eğlenebileceği tek kişi oydu. Park Jimin...Bahçeye minik adımlarla giren genç etrafı süzüyordu. O Jungkook'tan farklı olarak annesi için mutluydu. Her ne kadar Jungkook'la anlaşamıyor olsa da annesi için mutlu olmasına engel değildi bu. Onu Jungkook'tan farklı kılan şey de buydu işte. Jungkook siyahsa Jimin beyazdı.
Jungkook günahsa Jimin sevaptı...
Yüzündeki gülümseme ile misafirleri selamlıyordu. Misafirlerde onun bu tavrından mutluydu çünkü Jungkook 'burda ne işiniz var.' der gibi tiksinen bakışlarını onlara sunarak en arkaya gitmişti.
Jimin insanlarla sohbet ediyor, halini hatrını soruyordu. Derken artık annesi ve bay Jeon gelmişlerdi ve nikah için ayrılan yere geçmişlerdi. Jimin'in annesi mutlu görünüyordu. Bu Jimin'in de mutlu olmasını sağlıyordu.
Geçen bir saatin ardından nikah kıyılmış ve artık eğlence kısmına geçilmişti. Herkes dans ediyor ve içeceklerini içiyordu. Jimin ise bir köşede onları izliyordu. Törenin başından beri Jungkook'u görmemişti ve bunun için keyfi yerindeydi. Onu görmek Jimin'e hiç iyi gelmiyordu. Onunla anlaşamıyordu. Bugünü bir sıkıntı çıkmadan bitirmek istiyordu. Derken telefonuna gelen bildirim ile etrafta olan bakışlarını telefonuna indirdi.
*Gereksiz*
Yanıma gel KARDEŞİM.*Bacaksız bücür*
Defol git.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[BTS Mix Ship/Smut]
Fanfiction- Her bölüm bir fanart için smut olacaktır. - Belirli bir ship üzerine değildir. Karışık olacaktır. - Cinsellik ve şiddet içerir. - Rahatsız olacaklar okumasın lütfen.