Arkadaşlarıyla güzel zaman geçiren hoseok asla eve gitmek istemiyordu. Annesininden nefret ediyordu. Babası ölmüştü onun yüzünden. Son 2 yılda da yaşanan şeylerden dolayı annesinden bayağı uzaklaşmıştı. Özelliklede o adamla evlendiğinden beri annesini görmek bile istemiyordu. Ama para kaynağı olan annesi ve o adamla muhattap olması gerekiyordu."Hoseok kanka istersen bize gel bu gece."
"Yok yoongi ya.. o adam var diye neden ben kendi evime gitmiyim ki? Tabiki gideceğim."
"Adam çok yakışıklı."
"Jimin ben neyin derdindeyim sen neyin derdinsesin ya. Biraz ciddiyet."
"Ya birazda olsa ortamı yumuşatmaya çalışıyorum. Üzgünüm.."
"Tamam sorun değil."
"O zamaan içmeye devammm."
Zaman geçmiş ve eve gitme saati gelmişti. Arkadaşlarını eve teker teker bırakmış ve kendi evinin yolunu tutmuştu. 21 yaşında gençliğinin en güzel yıllarındaydı. Kanı deli akıyordu. Hızlı hızlı arabasını kullanıyor, diğer arabalara makas atarak ilerliyordu. Eve geldiğinde bahçede duran üvey babasının son derece lüx arabasını gördü. Annesinin arabası etrafta yoktu. Demekki daha eve gelmemişti. Biraz daha oyalanma fikri aklında dönüyordu ama neden kendi evinden uzak kalacaktı?
Arabasından indi ve eve doğru ilerledi. Anahtarı vardı ama cebinden çıkarmaya üşendi. Kapıyı çaldı ve çalışan insanlardan birisi karşıladı onu.
"Hoşgeldiniz Hoseok bey."
Çalışanın yüzüne bile bakmadan hızlı adımlarla odasına ilerledi. Ev çok büyüktü. Odasına gidene kadar o adamla karşılaşmıştı bile.
"Neden bu kadar geç geldin?"
"Seni ilgilendirmez."
"Benim evimde yaşıyorsun, benim banka hesabımdaki paraları harcıyorsun, altındaki araba ve hatta arabalar.. hepsi benim sana sunduğum imkanlar. Ve daha birçoğu. Bence eve neden geç geldiğinde beni ilgilendirir. Sencede öyle değil mi küçüğüm hmm?"
Kendinden emin adımlarla ona doğru yürüdü cümlesi boyunca. Cümlesi bittiğinde tam karşısında bütün ihtişamıyla duruyordu. Onunla bu şekilde değilde başka şekilde karşılaşmış olsa kesinlikle hayran olacağı türden bir insandı. Ama şansına küsmeli diye düşündü Hoseok. Onun gibi birinin hayranlığını kazanamayacaktı hiçbir zaman.
"Arkadaşlarımla buluştum. Biraz içtik. Onları evine bıraktım falan zaman geçti. Şimdi odama gidiyorum."
Biraz daha onunla konuşursa gidemezdi. Bunu çok iyi biliyordu. 2 yıl önce ölen aşkının yüzüne sahipti bu adam. O erkeksi yüzündeki masumiyeti Hoseoktan başka kimse göremiyordu. Kim Tae Hyung... Hoesok'un sevdiği adama çok benziyordu. Hayatının tek aşkı olan adamın kopyası gibiydi. Hayatın civlesi işte ölen sevgilisine tıpa tıp benzeyen bir adam üvey babasıydı. Onun üvey babası olmaması için her şeyini verirdi. Ölen sevgilisinin yerine bu adamı koyabilirdi. Onu ilk gördüğü andan beri bunu düşünüyordu. Ama annesi ondan önce davranmış evlenmişti hemen. Hayat onunla dalga geçiyordu resmen. Tabi Taehyung'un bu düşüncelerden haberi yoktu.
Hoseok öyle sanıyordu en azından...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[BTS Mix Ship/Smut]
Fanfiction- Her bölüm bir fanart için smut olacaktır. - Belirli bir ship üzerine değildir. Karışık olacaktır. - Cinsellik ve şiddet içerir. - Rahatsız olacaklar okumasın lütfen.