Lost // Larry Stylinson| Texting

Altı

Louis son kez aynada kendisine baktı.

Kendisini gerçekten de çok heyecanlı hissediyordu.

Yıllar önce yaptığı hataları şimdi düzeltme fırsatı vardı. Bunun için çok beklemişti ancak sonunda oluyordu.

Komidinin üzerinden parfümünü alarak üzerine birkaç kez daha sıktı. Aslında yıllardır bu kokuyu kullanmıyordu ama madem ki eskiye dönüşler şeyi düzeltmeye karar vermişlerdi eskisi gibi kokmasında sakınca yoktu.

Yatağının üzerinde öten telefonunu heyecanla alarak gelen mesaja baktı. Harry gelmişti ve onun aşağı inmesi gerektiğini söylüyordu.

Louis derin bir nefes alarak telefonunu cebine koydu ve aşağı indi. Kapıda tereddütle birkaç dakika oyalansa bile sonunda dışarı çıktığında Harry'i arabanın başında beklerken görmek onu gülümsetti.

Harry de ona gamzelerini göstererek gülümsediğinde , Louis onun soğuktan kırmızılaşmış burnuna baktı.

"Geç kaldığım için üzgünüm."

Harry , sorun olmadığını söyleyerek Louis'ye kapıyı açarak arabaya binmesini sağladı. Louis ona itaat ederek arabaya bindiğinde kendisini bayılacak gibi hissediyordu.

Tamam daha önce kahve içmişlerdi ancak bu herhangi bir yerde kahve içmek gibi olmayacaktı. İkisi de bunu biliyordu.

"Kış tamamen kendisini göstermeye başladı."

Harry konuştuğunda Louis ona kafasını salladı. Hava gerçekten de soğumuştu.

Araba durduğunda Louis geldikleri yere baktı. Oldukça lüks görünen mekan önlerinde seriliyordu.

"Aman Tanrım, burası çok güzel."

Harry, Louis'nin söylediği şeye güldü. Birlikte büyük restorana girdiklerinde sıcak ortam ikisini de biraz daha rahatlatmıştı.

Cam kenarındaki masaya oturarak bir süre konuşmadan dışarıyı izlediler. Aslında konuşacak çok fazla konuları vardı ancak ikisi de buna cesaret edemiyordu. Ortamın sessizliğini yanlarına gelen garson böldüğünde ikisi de rahatladığını hissetti.

Garson siparişlerini sorduğunda , ikisi de yemekten önce birer bardak şarap içmeye karar verdiler.

Sonuçta oldukça uzun bir gece onları bekliyordu. Oyalanmalarında bir sakınca yoktu.

Garson kısa bir süre sonra masaya iki adet kadeh ve şarap şişesini bırakarak gittiğinde , Harry önce davranarak şişeyi kavradı ve kadehlere doldurdu.

Louis ona gülümsedi ve kadehi tokuşturmak adına kaldırarak Harry'e uzattı. Harry bunu memnuniyetle kabul ederek bardakları birbirine tokuşturdu.

"Artık konuya girmek istiyorum."

Louis konuştuğunda , Harry onu onaylayarak kafasını salladı.

"Ben kendimi gerçekten kötü hissediyorum. Her ne kadar o zamanlar çocuk bile olsak yaptığım şey yanlıştı. Seni ortada bırakıp gitmek gerçekten kötüydü."

Louis derin bir nefes alarak devam etti.

"Ama o zamanlar senden ayrılmamın sebebi seni sevmiyor oluşum değildi. Seni gerçekten çok seviyordum."

Harry derin bir nefes alarak konuştu.

"Peki benden neden ayrıldın? Yani madem bu kadar çok seviyordun ayrılmanın mantıklı bir açıklaması olmalı."

Louis üzgünce kafasını salladı. Elbette bir nedeni vardı.

"Senden ayrıldım çünkü senin yara almanı istemedim Harry. İnsanlar çok fazla konuşuyordu. Senin ve benim hakkında çok fazla şey duydum."