2.BÖLÜM/KAHVE

328 38 0
                                    


     "Tuana Zaloğlu, müstakbel eşin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


     "Tuana Zaloğlu, müstakbel eşin."




2.BÖLÜM:
KAHVE


Mezarın kirli yüzü doğduktan hemen sonra ortaya çıkıyor.

Mezarın en önemli hatta varoluş sebebi olan evlilik.

Mezardakiler için evlilik kutsaldır. Ve doğduğunuzda kiminle evlenmeniz gerektiği bellidir.

Bana da kala kala sessizlik abidesi, buz kalpli Tuğrul kaldı işte. Kabul etmek gerekirse adam fazla zeki. Bu yüzden rol yeteneklerimi mükemmel düzeyde yapmalıyım.
Sedat  konuşmaya devam etti.

"Tuana ,baban bu dünyadan gitmeden önce seni bana emanet etti. Sende benim kızımsın Rahel' den hiçbir farkın yok. Tuğrul'u her zaman bana şikayet edebilirsin. " Bu gülümseyen adam da kimdi? Onu tanımasam iyi biri olduğunu düşünürdüm.

 Benim hatırladığım Sedat Karaca acımasız ,soğukkanlı ,asık suratlıydı ama karşımdaki adam her cümlesinin sonunda gülümsüyordu. Onun bu gülümsemesine bende gülümseyerek cevap vermek istedim fakat gülme yeteneğimi bu adam üzerinde kullanmak gereksizdi .Araya derin bir sessizlik girdiğinde konuşmanın bittiğini anlayıp izin istedim ve odadan çıktım.

Koridor oldukça genişti ve duvarlarda farklı farklı tablolar vardı. Benim dikkatimi ise sadece bir tablo çekmişti. Tablonun önüne doğru yürüdüm. Burası bir bahçeydi ,ama siyah çimleri gri ağaçları olan bir bahçe ,birde salıncak vardı. Ağacın dalından sallanan kırmızı salıncak. Gözlerim doldu. Tamam da neden ?Geçmişe döndüm. Eski evimizde bir bahçe vardı. Tıpkı buradaki gibi. Soluk bir bahçe ama büyük ağaçta asılı kırmızı salıncağı hiç unutmazdım. Ellerimle yaşları sildim. Koridorun sonundan gelen seslere dikkat kesildim.

"Sizin yapacağınız işinde ,sizin de ta ...Lan ben hiç mi birinize güvenemiycem ,hepiniz bana sınav mısınız oğlum ? Lan alt tarafı size dedim ki şu siktiğimin veliaht toplantısı bitene kadar adama sahip çıkın ,öldürmeden. Siz ne yaptınız, adamı elinizden kaçırdınız. Ben bulmasam adam babama ötecekti. Siktirin gidin lan hepiniz. "Sesi gür ve toktu.  Odanın kapısı açıldığında iki adam koşarak odadan çıktılar. Odanın kapısı aralık kalmıştı. Sessizce odaya yaklaştım. Öğrendiğim her bilgi işime yarardı neticede. Bağıran adam arakasını dönmüş ,kanla kaplı gömleğini çıkartıyordu.

 Sırtında kocaman bir kurukafa dövmesi vardı .Zira kollarında da dövme vardı ama ne olduğunu çözemiyordum. Tuğruldu bu. Kendisi dövmeleriyle genç kızların diline düşmüştü bir dönem. Gömleğindeki kan ,yaralandığı için mi yoksa başka birini yaraladığı için miydi anlayamamıştım.  Umarım yaralanmıştır. Bu sayede pansuman yapmayı teklif edip onunla yakınlaşabilirdim.

"Ne yapıyorsun?" Sesiyle irkilip kapıya doğru döndüm .Ne ara fark etti bu beni?

"Bu meşe mi, kavak mı? Pek bir kaliteli duruyor." Elimle kapıya vuruyordum. Sanki yılların kapı ustasıyım. Hayır diğerleri gibi tuvalete gidiyordum yanlış geldim de.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin