Jungkook'un gözleri yeniden kahverengiye dönmüştü ve gözlerini açık tutmakta oldukça zorluk çekiyordu. "Kook sen insansın. Başardın!"
Yerinde doğrulmaya çalışarak başını eğdi ve vücuduna baktı.
İki bacak ve aralarında garip bir şey görünce şokla bağırdı "Aman tanrım... Tae! Buna inanamıyorum... siktir!", Jungkook ayaklarından birini hareket ettirebilince haykırdı "Bu... bu çok boktan ben-" o an doğru kelimeleri seçemiyordu. Beyni işlevini yitirmiş gibiydi.
"Şhh..." Taehyung ona yaklaştı ve elini sırtına koyarak doğrulmasına yardım etti. "Sakin ol.. acele etme." Jungkook derin bir nefes aldı ve bacaklarına bakmaya devam etti. "B-ben... ne...." Taehyung, şirin haline hafifçe güldü "Jungkook, her şey yolunda sakin ol."
Usulca başını salladı ve sessiz sessiz ayaklarına baktı. Zorlukla yutkunarak bacaklarını hareket ettirmeye çalıştı. Taehyung yanına oturdu ve yavaşça sırtını okşayarak, küçük bir çocuk gibi vücudunu tanımaya çalışan küçüğüne zaman tanıdı.
Yaklaşık on dakika sonra küçük beden vücudundaki yeni parçaları kontrol etmeye çalıştı. "Whoa bu... bu zor.", kıkırdadı ve onları hareket ettirmeye devam etti. "Aynı zamanda eğlenceli!"
Taehyung onun bu sevimli haline genişçe gülümsedi "A-ama iki bacağımı birden nasıl hareket ettireceğim... işe yaramıyor." Jungkook kafası karışmış bir şekilde gence baktı.
Taehyung için bu kadar kolay ve sıradanlaşmış bir şeyi kelimelere dökmek zordu, bu yüzden ayağa kalktı ve kas hareketlerini göstererek anlatmaya çalıştı.
Uzandı ve gencin bacaklarının altına masaj yapmaya başladı "Bunu hissediyor musun?" Jungkook çıplak teninde yumuşak, sıcak elleri hissedince kızardı. Yavaşça başını salladı ve utangaç bir halde yere eğdi. Taehyung ise nazikçe masaj yapmaya devam etti "Dizini oynatmayı dene."
"Neyimi?"
"Oh-", Taehyung kıkırdadı. Jungkook bunun ne olduğunu bilmiyordu.
"Burası.", gencin kemikli elleri dizine gitti ve yavaşça orası olduğunu belli etmek adına okşadı.
"Bu senin dizin. Üst ve alt bacağını birbirine bağlar. Buna yürümek için ihtiyacın var. Bak." Taehyung nasıl yapmasını göstermek adına bacağını yukarı aşağı hareket ettirmeye başladı. Şeyine ulaştığında derin bir nefes verdi "O hassas alan konusunda-" Taehyung kendi kendine sırıttı. Jungkook'un bedeninin bir erkeğe göre oldukça kıvrımlı olduğunu fark ettiğinde bilmeden dudaklarını yaladı. Biraz daha feminendi ama yine de kaslıydı ve kalçaları... Ah Tanrım. Taehyung nazikçe okşamayı durdurmadığını hissetti. Taehyung düşüncelerinden zor da olsa kurtulduğunda, Jungkook'a tekrardan baktı ve dokunuşları alt bacağına indi. "Kaslarını hissediyor musun?"
Jungkook kocaman açılmış iri gözleriyle ona baktı, kafası karışmış görünüyordu. "Bana öyle bakma Kook", Taehyung güldü. Jungkook'ta dayanamayarak güldüğünde gergince ensesindeki saçları çekiştirdi. "Biliyorum ama... bu biranda alışılması zor bir şey..", hafifçe kıkırdadı ve kızararakTaehyung'a baktı.
"Evet haklısın, anlıyorum.", genç güven verici bir şekilde söyledi ve bacağına masaj yapmaya devam etti.
Zamanla Jungkook sol bacağını hareket ettirebilmeye başladı Taehyung da ona yardım etti.
"Ama buradaki ne? Ve neden hareket ettiremiyorum?"
Taehyung kahkaha ettı, Jungkook'un büyüklüğünden bahsettiğini biliyordu. Bu aynı zamanda çok komik ve utanç vericiydi.
"Özel bölgelerimi örtmek için kıyafet kullanıyoruz dediğimi hatırlıyor musun? İşte bu da onlardan biri."
Jungkook'un ağzı küçük bir 'o' oluşturdu ve kasıklarına baktı. "Garip görünüyor."
Taehyung yüksek sesle bir kahkaha daha attı ve başını salladı. "Alışırsın. Ve ileride bunun bazı duyguların kaynağı olduğunu göreceksin." Taehyung kaşlarını kaldırdı ama Jungkook ne demek istediğini anlayamadı. "Göreceksin", büyük olan sırıtarak ekledi ve küçüğün bacaklarını hareket ettirmesine yardım etmeye devam etti.
Yaklaşık yarım saat sonra Jungkook ayağa kalkmaya çalıştı. Hareket etmeden önce Taehyung sırt çantasından getirdiği birkaç parça kıyafeti küçüğe giydirdi. "Wow bu çok garip hissettiriyor. Bu her gün giydiğin bir şey mi? Çok kaşındırıcı değil mi?"
"Buna alışacaksın... hadi elimi tut." Taehyung ayağa kalkarak Jungkook'a ellerini uzattı ve kalkmasına yardım etti. Biraz zaman aldı ve ona çok sık destek vermek zorunda kaldı fakat sonunda ayakta durabilmişti.
"Aman tanrım aman tanrım aman tanrı- TAE yardım et-" Taehyung öne doğru düşmeye başladığını son anda fark ederek düşmeden önce şans eseri yakaladı. Kolları küçüğün koltuk altlarındaydı, minik beden ise çaresizce kollara asıldı.
"Bu çok zor."
"Çabalamaya devam et, daha kolay olacak."
Jungkook ona usulca gülümsedi. Taehyung farkında değildi ama cesaretlendirmek için söylediği küçük sözler minik beden için çok şey ifade ediyordu. Ona büyük bir şeyi başarabileceğini ve yapmaya değer olduğunu hissettiriyordu.
Bir saat sonra Jungkook kendi başına ayakta durabildi "Tamam anladım... sanırım."
Taehyung ona gururlu bir gülümsemeyle baktı "Yapabilirsin."
Jungkook'un adeta gözleri ışıl ışıl parladı ve kocaman gülümsedi. Çok ama çok mutluydu. Sonunda hayalini yaşayabilecekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu gülümseme Taehyung için çok fazlaydı. Önünde sevinçle gülümseyen çocuğun yüzündeki mutluluğu gördükçe kalbi zıplıyor gibiydi. Onaylayarak küçüğe sarıldı. "Seninle gurur duyuyorum." Jungkook gencin kendine sıkıca sarıldığını hissettiğinde neşeyle hafifçe titredi.
"Şimdi bana nasıl yürüyeceğimi göster!!", heyecanla haykırdı ve bedenine sarılı kolların arasında hafifçe kıpırdandı.
"Tamam orada dur sana nasıl yürüdüğümü göstereyim daha sonra ben seni tutarken deneyeceksin."
Jungkook başını salladı ve Taehyung'un gitmesine izin verdi. Orada tek başına durabildiği için kendi kendine sevinçle gülümsedi.
Birkaç kez nasıl yüründüğünü ve açıklamasını izledi, daha sonra küçük için uzun bir alıştırma yolculuğu başladı.
🌊🌊🌊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
