29

625 64 21
                                    


Jungkook, ödül olarak yumuşak iniltiler alırken Taehyung'un boynunu öpmeye devam etti. Öylece durmak istemiyordu, gençte onun gibi zevk almalıydı. Küçük elini aşağı kaydırarak sertliği kavradığında Taehyung derin bir inleme daha bıraktı. Jungkook'un tüy hafifliğindeki utangaç dokunuşları onu daha da çıldırtıyordu. 

Hala güvensiz ve deneyimsiz olması dokunuşlarını acemi yapsa da bu genci çoktan sınırına getirmişti. Küçüğün yanakları kızardı ve yandı, çok gergindi. Jungkook, elinin altındaki sertliği hafif dokunuşlarla çekmeye başladığında Taehyung çığlık atmak istedi. Küçük altında kıvranan beden ile daha da cesaretlendi ve hareketlerini hızlandırdı. "Kook... ah-" kesik bir iç çekerek Jungkook'a baktı ve geleceğini hissettiğinde gözlerini üstünden ayırmadı. Bu anlarda dahi küçüğün hiçbir saniyesini kaçırmak istemiyordu.

Jungkook gence zevk verebildiği için gururlu hissediyordu ve Taehyung'a da bunu hissettirdi, gözleri kapandı ve derin bir nefes aldı, anın tadını çıkarmak istercesine. 

Genç her geçen saniye sona daha da yaklaşırken, altında gerilen bedenin farkındalığıyla elini hızlandırmaya devam etti. Başparmağını ucun üzerinde gezdirdiğinde, boşalmaya başlayan Taehyung'dan çıkan iniltiler karnındaki kelebeklerin çırpınmasına neden oldu. 

Jungkook gencin aletini bıraktığında, Taehyung hemen pantolonunu yukarı çekti, baksırın kumaşı irkilmesine neden olurken hassasiyeti karşısında kasıldı.

"Y-yaptım?", Jungkook kendinden emin bir şekilde sordu.

"Düşündüğümden çok daha iyi hem de..." Taehyung kuma oturarak Jungkook'u tekrar kucağına aldı. Küçüğün yüzü boynuna gömülürken, şefkatle gülümsedi. 

"Hadi yıkanalım." diyerek kucağındaki beden ile ayağa kalktı. "Suya girdiğimizde dönüşmeyeceksin değil mi?" Jungkook gözlerini kapattı ve omzuna başını yasladı. "Evet... değişim için tamamen dalmalıyım." diye mırıldanarak şirince esnedi. 

Bu bilgi ile genç okyanusa bir adım daha attı ve kirlenmiş kıyafetlerini çıkarıp suya birkaç kez çıkarıp soktu. Bu sırada aynı şeyi küçüğe de uygularken Jungkook'u küçük bir çocuk gibi tutuyor onu yavaşça bir o yana bir bu yana sallıyordu. 

Jungkook karşı çıkmayarak gencin onu soymasını beklerken sallanıp duran vücudu ile burnunu kırıştırdı. "Gerçekten anlamıyorum bu kıyafetleri. Çok rahatsızlar..." homurdandı ve Taehyung'un kollarında kıpırdandı. 

"Pekala... etrafta çıplak dolaşırsan iyi bir izlenim kazanacağını sanmıyorum." diyerek kıkırdadı ve küçüğün saçlarını karıştırdı. "Ama nedeeeen amaa..." Jungkook sızlandı. "Demek istediğim, şuna bir bak...?" diyerek gömleğini çıkarıp suyu belinde hissedince rahat bir nefes aldı "Çok iyi..." 

"Evet... ama şimdi kıyafetlerimiz ıslandığı için ekstra rahatsız edici. Kuru olduklarında bile gerçekten o kadar kötü mü? Bence bu sadece alışman gereken bir şey."

"Evet ama..." Jungkook sırtını gencin göğüsüne yaslayarak bacaklarını su da oynattığında cümlesini tamamlamayı çoktan unutmuştu. 

Taehyung sadece kıkırdadı ve küçüğün belini koruyucu bir şekilde kavradı. Sonra aklına garip bir düşünce geldi. 

Nasıl oluyor da o zamandan beri tuvaleti kullanmadı???

O kadar çok yiyip içmemişlerdi ama... yakında işemesi falan gerekecekti...

Taehyung onun sertliğine güldüğünde Jungkook'a nasıl sıçacağını açıklamak zorunda olduğu aklına gelince aniden durdu. 

Oh hayır... sadece bir hayal et.

"Sadece ıkın Jungkook, sorun değil! Kıçından bir şey çıkacak." 

Tanrım.

"Ne oldu?" Jungkook, Taehyung'a tekrar sarılmak için uzanırken sordu. 

"Hiç... sadece" şimdi ya da asla "Aslında, şunu bilmelisin ki, yemek yerken vücudumuz tüm faydalı şeyleri toplar ve geri kalanları bir şekilde atmamız gerekir. Merak ettim çünkü bir insan olarak henüz bunu yapmadın."

"Oh evet tabii ki biliyorum, bir deniz adamı olarak benim de sıçmam gerekiyor biliyorsun."

Bir an ciddi bir şekilde birbirlerine baktılar ama ne kadar aptalca bir konuşma olduğunu anladıklarında ikisi de kocaman bir kahkaha patlattı. Jungkook çok fazla gülmekten gencin kollarından neredeyse düşecekti. 

"Tanrım beni dinle." Taehyung gülmekten kısılan sesi ile konuştu. "Tamam... tamam ama cidden. Karada kesinlikle senin yaptığın şekilde değil."

"Neden?"

"Ne zaman yapman gerektiğini sana göstereceğim..." yine gülmeye başladılar ve aptalca şeyler eklemeye devam ettiler, sadece durumu daha da gülünç hale getirdiler. Bir süre sonra ise yorulan bedenleri yüzünden eve gitmeye karar verdiler. 

Yolda kıyafetleri neredeyse tamamen kurumuştu ve ikisi de aşırı derecede bitkin hissediyorlardı. "Yatağını istiyorum..." Jungkook iç çekti ve gencin omzuna yaslanarak adımlarken daha da mayıştı.

"Bende..." diyerek esnedi Taehyung'da.

Her dakika adımları daha da yavaşladı, sadece uyumak istiyorlardı. Sonunda eve vardıklarında ikisi de rahatlarken "Hey bir şey fark ettin mi?" diye sordu Taehyung.

"Hayır ne?"

"Eve kadar neredeyse kendi başına yürüdün ve benim yardımım olmadan merdivenleri çıkabildin."

Jungkook fark ettiği gerçekle gözleri hızla büyürken "Aman Tanrımmmm!!" diye bağırdı. Gururla gülümsedi ve ellerini tatlı bir şekilde çırptı. Taehyung bu sevimli haline gülerek saçlarını karıştırdı ve içeri girdi.

Gencin odasına vardıklarında ikisi de çabucak ıslak kıyafetlerden kurtulup rahat eşofmanlara atladılar. Jungkook, Taehyung'un kıyafetleri içinde küçücük kalırken, genç büyük eşofmanında kaybolan, bebek gibi görünen sevimli çocuğu gördüğünde doğru düşünemiyordu. İkisi de yatağa atlayıp rahatça birbirlerine sokuldular. Jungkook sakinleştirici kokuyu içine çekti ve gencin çıplak göğsüne sarıldı.

Taehyung'da kollarını küçüğün beline doladığında çok geçmeden uyuyakaldılar.  

Merman Hunter ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin