Öncelikle 10. Bölüm geldi ve hepinize şimdiden çok teşekkürler.Bu kadar insanın okuması beni çok mutlu ediyor.400 insanın hikayemi okuması beni çok mutlu etti.Ben 10 20 kişi okur diye düşünürken siz 400 kişi kafam almıyor.10.Bölümü yazıyorum.400 kişi şerefine 10.Bölümü Salı değil de bugün atacağım.Ama salı gününe de 1 bölüm atabilirim.Birçok insan ileriki olaylara göre tahminlerde bulunmuş.Yorum yapmış hepinize teşekkür ederim iyi okumalar<3
~Ömer~
seninle zaman geçirirken sıkılan birinin ya gerizekalı ya aptal olması gerekir.Onlara bakıyordum.Pek bir samimi gibiydiler.Sanırım onları böyle görünce kıskanmıştım.İkisine:
Tamam artık tanıştığınıza göre tanışma faslını kesin.O an sanki çok mu ileri gitmiştim.Ali'ye sevgilisi olduğunu hatırlatmak için:
Ee Ali sevgilin nasıl:
Ali:iyi
Ömer:birgün gelsin de tanışalım.
Sonra Onlara Canım sıkıldığı için
Film izlemeyi önerdim.Hepsi kabul etti.
Filmi açtım izliyorduk.Daha sonra hürkan telefonunu açtı ve onun telefonuna bakan Ali gitmesi gerektiğini söyleyerek gitti.Ömer ve hürkan baş başa kalmışlardı.Hürkan bavulunu getirmek için aşağıya gitti.Orda otururken aklına bir fikir geldi.Sabah ona yapamadığı yemeğin telafisini yapmak için kalkıp ona kendi elleriyle kahvaltı hazırlayacaktı.Ömer hürkan geldiği zaman ona uykusunun gelip gelmediğini sordu.Hürkan ise evet dedi.Ömer kendi odasına gitmişti.Orada içinden:
Umarım yanıma gelir diye geçirdi.
Sonra birden hürkan yanına gelmişti ve Ömer'e: bir kişilik daha yer var mı diye sorunca Ömer:
Olmasa bile senin için her zaman var dedi ve köşeye çekildi.Hürkan da yanına gelince birbirlerine sıkıca sarılıp uyudular.Sabah olmuştu ve Ömer hürkandan önce uyanmayı başarabilmişti.Ömer mutfağa gitti ve döktürmeye başladı.Her şey bittikten sonra Hürkan onun yanına uykulu gözlerle geldi.Uykuluyken çok tatlı görünüyordu.Ömer'in ona kahvaltı hazırlaması hoşuna gitmiş gibiydi.
Hürkan:Günaydın Ömer
Ömer: dün sen yapmıştın sayemde şimdi sıra bende
Hürkan:eline birşey olmasaydı sen yapacaktın.
Ömer:şimdiden benim için endişelenmeye başlamışsın alışman iyi olmaz
Hürkan:n ne demek o
Ömer:Şaka şaka hadi gel otur
Hürkan Ömer'in ona yaptığı kahvaltıyı keyifle yiyordu.onlar yerken birden zil çaldı.Hürkan kapıya bakmıştı.Alinin geldiğini Ali'nin sesinden anlıyordum.
Sonra konuşurken ben de Ali'ye günaydın demek için gittim.Ali beni gördü.Ona:içeri gelsene
Ali:yok daha yapacak işlerim var.
Ömer:Birdahakine gel ama.kapıyı örttüler.Sonra kahvaltılarını bitirip masayı kaldırdılar.Ömer hürkana:
Hürkan bugün işin var mı?
Ömer'e :hayır yok
Ömer:lunaparka gidelim mi
Hürkan:Tuhaf bir seçim ama olur çünkü neden olmasın
Ömer hazırlanmaya gitti.İkisi de hazır olunca arabaya gittiler.Hürkan ona güneş gözlüklü hali ile ne kadar karizmatik ve yakışıklı görünüyordu.
Bir süre sonra gidebildiler.İkisi de hız trenine bindi.Durduk yere bağırıyor ve aynı anda ben hürkanın hürkan benim elimi tutuyordu.İndiğimizde ikimizin de midesi alt üst başımız 360 derece dönüyordu.Hürkan Ömer'e :
Çarpışan arabalara biner misin?
Evet dedim.Ve sürekli birbirimize arabaları vuruyorduk.En son ondan inince Ona:Dönme dolaba biner miyiz hürkan?
Hürkan tamam dedi.Daha sonra bindiğimizde Hürkan başını omzuma koydu.Resmimizi çektim.Hürkan:
Güzel çıktım mı?
Ömer:evet
Ömer:Hürkan sen her halinle güzelsin,resmen her an her duyguyu yaşayabiliyorsun sanki gezegen gibisin Yüzünde türlü türlü duygu beliriyor aynı anda.ve gene ekledi'
Gerek yaptığın müzikle gerek resimlerinle sen aslında her halini yaptığın işe veriyorsun.Gelecekte ne olacak bilmiyorum ama ağlayacaksak da güleceksek de birlikte olsun olur mu hürkan? Hürkan bana:
Birde benden cevap bekliyor.Cevabım baştan evet neden Soruyorsun ki sorman hata.Sonra beni birkez daha oracıkta öptü.İndiğimizde ona seni güzel bir yere götüreceğim hürkan dedim ve direksiyona ben geçtim.Bana yolda ne kadar kaldığını sordu ben de ona neredeyse geldik dedim.Onu İstanbul'un en sessiz ama huzurlu bir sahiline götürüyordum.Geldiğimizde ona beni takip etmesini söyledim.Deniz kenarına gittik ve hürkan bir saniye geliyorum dedi ve arabadan gitarını alıp geldi.
Bana bir parça çalmıştı.Daha önce duyduğum hiçbir şeye benzemiyordu.Eşsiz ve özeldi.Kelimelerle anlatılamayacak ezgileri vardı.Ona şarkının adını sordum
Bana: ne olsun dedi.
Ona:Bestelediği bir şarkı mıydı
Hürkan:hayır aslında daha önce vardı az bir kısmı ama doğru şeyleri bulamayınca bu besteye ara vermiştim ama şimdi doğaçlama bir şekilde bu şarkıyı senin için besteledim.Ona:
Adını sen koy çünkü ne de olsa senin besten
Hürkan:Düzelteyim sana adanmış bir beste
Ömer:tamam tamam şey olsun:
Yıldızlarla buluştuğumuzda
İsim Ömer için çok anlamlıydı çünkü yıldızların altında hürkanla buluşmuştu ve gene tekrarlanıyordu.Ömerin aklına hürkanın evinin terasındaki an geldi.
Hürkan ona bakıyor Ömer de hürkana.B
ir Süre öylece kaldılar.Yere uzandılar.Birbirlerine baktılar.Sonra yıldız kaydığını gördüler ve Ömer Hürkana:Ne tuttun?
Hürkan:birşey tutmama gerek yok zaten başıma gelebilecek en iyi dilek sensin Ömer.Seninle geçirdiğim kısımlar benim için paha biçilmez.Bunları duymak Ömer'i mutlu etmişti.Sonra hürkan:
Galiba ben senden ayrılamayacağım 1Hafta gene gel Antalya'ya orada seninle planlar yapar eğleniriz.Hem belki bizim ekibi de çağırırız ekip de gelir beni görmekten sıkıldıysan.
Ömer güldü:
Gerçekten çok komiksiniz hürkan bey seninle zaman geçirirken sıkılan birinin ya gerizekalı ya aptal olması gerekir.Hem Senden sıkılmadım ekipte gelsin birşey olmaz.Ömer:Acıktın mı?
Hürkan:eh işte biraz da olsa Aç...
Hadi hadi yeme beni açsın işte dur burda bekle.Ömer arabaya gidiyordu.Araba buzdolabını bagaja koyarak ve hürkanın haberi olmadan oraya götürmek iyi bir fikirdi.Elinde getirirken:
Malum benim geleceği görme huyum var bu anı da tahmin etmiştim ve Yemek getirdim.Hürkan:
Gerçekten dedikleri kadar var her geçen gün seni gördükçe çok şaşırıyorum.İkisi de güldü.Ömer hürkana ve kendine yaptığı Sandwichleri hürkana da vererek yemeğe başladılar.Eve geldiklerinde Hürkan direk odasında gitti.Ben de Odama üstümü değiştirmek için gittim.
Daha sonra salona geçtim ve Hürkan:
Ee şimdi ne yapacağız.Ömer:Bilmem
Ömer:tango yapabilir misin?
Ömer onun iyi dans edebildiğini biliyordu ve onunla dalga geçmek için sormuştu.Hürkan:Tamam tamam şaka yaptığın belli.Ayağa kalktı ve Ömer'e:
Mösyö Ömer bu dansı bana lütfeder misiniz?
Ömer:Tabikide sayın mösyö Hürkan.
Gözlerini devirdi.Hürkan da dayanamayıp kahkahasını tutamadı ama ok yaydan çıkmıştı bir kere.Ömeri kaldırıp dans etmezse olmazdı.Daha sonra ikisi dans etmeye başladı.Ömer hürkanın hamleleri çok zarif diye geçirdi içinden.En son Hürkanın telefonu çaldı ve arayan Kaan dı.Hürkan telefonu açtı ve görüntülü arasana dedi.Hürkan onu görüntülü olarak geri aradı.Kaan:bekle de diğerlerini de arayalım.Kaan teker teker herkesi aramıştı.Herkes bağlanınca Emre:Oo kanka işleri yürütmüşsünüz.
Hürkan gözlerini devirdi.Kaan:kanka naber?
Hürkan:iyi işte ömerle birlikteyim
Emre:onu anladık ta başka
Hürkan:sanane olum kendi işine bak
Kaan:Size kalp atmayanın kalbi kurusun.Dedi ve elideki kağıda çizdiği kalbi kameraya tuttu.Mert(ikiz olan)
Kanka orada havalar nasıl?
Hürkan:iyi işte Antalya'dan serin ama gene de iyi
Emre:Ömer nasıl?
Ömer:İyiyim siz
Hepsi iyi dedi ve hürkan:
Her hafta bir yere gitmek içime sinmiyor.Bu yüzden Ömer 1 ay Antalya'ya gelirse eğer Siz de gelirsiniz bir yerlere gideriz.
Ömer şaşırmıştı.Bir işi yoktu.Zaten Yanına çok ta şey almasına gerek yoktu çünkü zaten birlikte vakit geçirdiği insanlarda da o ekipmanlardan vardı.Ömer tamam dedi ve Kaan:
Kanka benim yayın açmam lazım dedi ve kapattı.Emre Ömer'e:
Kanka tamam o zaman bi ara anlaşırız dedi ve kapattı.İkizler de kapatınca Ömer ve hürkan uyumaya gitti.Sabah olmuştu.Ama bu sefer ikisi de aynı anda uyanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓐 𝓵𝓲𝓽𝓽𝓵𝓮 𝓫𝓲𝓽𝓽𝓵𝓮 𝓵𝓸𝓿𝓮 ~ 𝙿𝚘𝚛𝚐𝚘𝚕𝚊
FanficBir tesadüf herşeyi değiştirebilir.Kader bize ipuçları sunar.Önemli olan bu ipuçlarını anlayabilmektir Kitap açıklaması: öncelikle hikayenin başında a little bittle love yazıyor ve belki ingilizce olarak çevrilince tuhaf anlamlar verebilir.Ancak ger...