HUNTERS † / BTS

🕯️4🕯️

   Restorana vardıklarında Yoongi, Jin ve Taehyung çoktan gelmiş onları bekliyorlardı. Gelenler de masadaki boş yerleri doldurduklarında ekip tamamlanmış oldu. Ellerinde ne varsa konuşup katilin kim olduğunu ve nerede olduğunu bulmayı umuyorlardı.

   Namjoon sessizliği bozdu, "Evet neler buldunuz?"

   "Bu kasabada anlaşılan yabancılar çok sevilmiyor. Birileri nasıl gelip cinayet işleyip asla üzerine şüphe çekmiyor anlayamadık." dedi Jin cevap olarak. Yoongi ve Tae de başıyla onayladı Jin'in söylediklerini.

   Jungkook'un da aklına takılmış gibiydi, "Yabancıların sevilmediği bir kasabaya yerleşip insan avlamak ve şüphe çekmemek bana pek olası gelmiyor açıkçası. Ya birilerinden korkuyorlar, ki pek korkuyor gibi durmuyorlar, ya da yapan kişi veya kişiler yabancı değiller."

   Garsonun gelmesiyle bir süreliğine konuşmayı kesip siparişlerini verdiler. "Bize 6 cheeseburger, 1 salata, 3 kola, 3 fanta ve 1 su." Siparişleri alan garson gülümseyerek uzaklaştıktan sonra konuşmaya döndüler.

   Hoseok, "Bu çok mantıklı bir ihtimal ama yapan kişiyi bulmak pek kolay olacak gibi değil. Kasabanın nüfusu 650 kişi. Herkesi tek tek test edemeyiz." dedi. "O zaman gece bara gidip şüpheli olabilecek kişilere bakalım. Sayıyı azaltmış oluruz" herkes onayladı ve önlerine gelen cheeseburgerlerini yemeye başladılar. Jungkook söylediği salatanın soğanlı olduğunu fark edince değiştirmek için tekrar garsonu çağırmak zorunda kaldı. Yeni salatasını beklerken diğerlerini seyretti bir süre. Anlaşılan bu gece av başlıyordu.

***

   Gece olunca Jungkook ve Jimin bara girmek üzere giyindiler. Geri kalanlar barın etrafında duracak ve şüpheli birileri var mı bakacaklardı. Ayrıca içeridekilerin elinden kaçan biri olursa onu yakalamak üzere tetikte olacaklardı. Katil her kimse bu gece burada olacağını düşünüyorlardı.

   Yoongi, "Ne yapmanız gerektiğini unutmayın. Eğer şüphelendiğiniz kişi sizden kaçmayı başarıp dışarı çıkarsa anında haber verin. Sakın kendi başınıza bir şeyler yapmaya kalkmayın. Son sefer neler olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım?" dedi sorarcasına. Jimin ve Jungkook önce birbirlerine bakıp sonra tekrar Yoongi'ye döndüler ve kafalarını reddeder şekilde sağa sola salladılar.

   "Sizi yollamak içime hiç sinmiyor ama Joon öyle istediği için siz gidiceksiniz. Sözümüzden çıkmayın." Hoseok da yapmaları gerekeni iyice belirttikten sonra bara gitmek üzere arabaya yerleştiler. En son Jungkook ve Jimin'e böyle bir görev verildiğinde ölümden döndüklerinden beri bu görevi almıyorlardı. Nedenini onlar dahil kimse bilmemesine rağmen Namjoon bunu onların yapmasını istemişti.

   Çok geçmeden gidecekleri yere vardılar. Barın bir alt sokağına park ederek arabadan indiler. Jimin ve Jungkook bara doğru dümdüz ilerlerken diğerleri sağa ve sola doğru ayrıldılar. Yürürken etrafı da incelemeyi ihmal etmediler. Ancak gördükleri şeyler genelde işinden evine dönen, arkadaşlarıyla veya sevgilileriyle gezen, kasabanın tek barına giren bir kaç kasabalı oldu. Kasabalıların arasına sızarak onlar da bara giriş yaptılar.

   Usulca bar tezgahına ilerleyip uzun bar sandalyesine oturdular. Jimin 2 bira söyledi ve Jungkook'a döndü. Jungkook da etrafı incelemeyi bırakıp Jimin'e baktı. "Sence neden bize yine bu görevi verdiler? Yaptığım şeyi affetmeyeceklerini ve bir daha asla bu görevi alamayacağımızı söylemişlerdi. Sence gerçekten olmamız yer burası değil de dışarısı mı?" dedi Jimin ve sorunun cevabını bekler gibi gözlerine bakmaya devam etti.