HUNTERS † / BTS

🕯️2🕯️

Namjoon, Jimin, Yoongi ve Jungkook hastaneye vardıklarında cesedi incelemek için yine sahte polis rozetlerini kullandılar ve hastane morguna girmeyi başardılar. Görevlilerin dışarı çıkmasını bekledikten sonra cesedi incelemeye başladılar.

Yoongi, "Herhangi bir nedeni yok ölümünün. Sadece kolundaki yanık el izi var. Nasıl bir yaratık bunu yapabilir ki?" dedikten sonra Jungkook da bilmiyormuş gibi başını salladı.

Jimin, "Sen yaşlı kadının sesleri sadece erkekler duyuyor dediğini söylememiş miydin? Belki erkekleri öldüren intikamcı bir ruhtur. Bu öğrendiklerimizi evdekilere söyleyelim araştırmalarına yardımcı olur." dedi ve Namjoon başıyla onayladı.

Namjoon, "Buradan çıktıktan sonra ilk iş onları arayıp öğrendiklerimizi anlatalım. Ayrıca yemek yiyelim çünkü biraz daha aç kalırsam muhtemelen sıradaki ölen kişi ben olacağım." dedi ve herkes onu birkaç kelimeyle onaylayarak aç olduklarını belirttiler.

Namjoon sonunda cesetten başını kaldırarak diğerlerine döndü ve gidebileceklerini gösteren bir hareket yaptıktan sonra morgun kapısına yöneldiler.

***

Bu sırada evdeki üçlü kütüphanedeki çoğu kitabı büyük masanın üzerine sermiş, ellerindeki kahveleri yudumlayarak kitap okuyorlardı.

Jin, "Cadı olma ihtimali yok mu? Belki zevk için insan öldürüyordur. Elimizde el izinde başka bir ipucu yok ve ölümü çok tuhaf." dedi Hoseok ve Taehyung'a bakarak.

Hoseok, "elimizde çok fazla ihtimal var. Cadıları da listeye ekleyebiliriz bence söylediğin mantıklı ama büyü torbası veya büyü olduğunu gösteren herhangi bir şey bulunmadı diye biliyorum. Bizimkilerin öğrendiklerini anlatmasını bekleyelim o zaman kadar bütün ihtimalleri göz önünde bulunduralım bence." dedi ve onay bekler gözlerle Taehyung ve Jin'e baktı. Onlar da başlarıyla onaylayın hepsi kitaplarına geri döndüler. Ancak Taehyung'un aklında bir şeyler var gibiydi.

Taehyung, "Ben hâlâ intikamcı bir hayalet olduğunu düşünüyorum. Eve bağlı bir hayalet. Evin tarihini araştırmamıştık değil mi? Bence ona da bir bakalım." dedikten sonra odasına bıraktığı bilgisayarını almak için sandalyeden kalktı ve kapıya yöneldi.

***

Namjoon, Jungkook, Jimin ve Yoongi hastaneden ayrıldıktan sonra kasabanın en ünlü restoranlarından birine gelerek cam kenarında ve herkesten uzak olan masaya yerleştiler. Böylece daha rahat konuşabileceklerdi. Hepsi birer ıslak hamburger sipariş ettikten sonra Jimin telefonunu çıkardı ve Jin'i aradı. Jin cevap verince telefonu hoparlöre aldı ve masanın ortasına, herkesin rahatlıkla duyup cevap verebileceği bir yere koydu.

Jin, "Evet anlatın bakalım, neler buldunuz?" dedi ve Yoongi söze başladı. "Evdeki her ne ise yalnızca erkekleri öldürüyor ve onlara sesleniyor. Yani onunla sadece erkekler bağlantı kurabiliyor. Cesetten de pek bir şey çıkmadı aslında. Sizin de bildiğiniz el izi dışında adamın nedensizce öldüğünü biliyoruz."

Namjoon, "Ayrıca o evin eski sahibi olan kadın da eşini o evde kaybetmiş. Adam, Samuel gibi bileğinde yanık bir el izi ile yerde ölü yatarken bulunmuş. Karısı, eşinin ruhunun birden nedensizce vücudundan çıkmış gibi olduğunu söyledi." dedikten sonra bir süre sessizlik oldu.

Hoseok, "Siz aramadan önce evin tarihine bakıyorduk. 1930'ların başında yapılmış. İlk sahipleri soylu bir aileymiş ve komşularına göre çok iyi geçiniyorlarmış. Ancak bir gün sadece bodrumu kaplayan bir yangın olmuş. Çocukları o sırada komşularındaymış. O günden sonra oğullarını gören olmamış, yetimhanede büyüdüğünü söyleniyormuş. Çocuk pek önemli bir detay değil ama bodrumda ölen kişi sadece ailenin annesi Emillie'ymiş. Eşini ise salonda tavana asılı şekilde intihar etmiş halde bulmuşlar. Polis kayıtlarına eşinin Emillie'yi yakarak öldürdü sonra da intihar etti şeklinde geçmiş." dedi ama Jungkook'un kafasına bir şey takılmıştı.