Aşkın tesadüfü-1

386 37 25
                                    

Ben Derin. Derin Dinç. 18 yaşındayım. Ailemle birlikte yaşıyorum. İstanbulda yaşıyorum.

Üzerimde pijamalarımla, dağınık saçımla markete gidiyorum. Çikolata, çikolatalı süt almaya gidiyorum. Regl sancısından kıvranırken iyi geliyor.

Spor ayakkabılarımı giyip anneme haber verip çıktım. Markete girdiğim gibi sakarlığımı yaptım. Kendi ayağıma takılıp sendelemdim. Ama son anada kendimi toparladım. Karşı reyonda bir grup erkek gördüm. Birisi bana bakıp gülmemek için kendini tutuyordu. Benim ona baktığımı görüp elini ensesine götürüp hafifçe gülümsedi. Tatlı çocuktu şimdi Allah var yukarda. Çikolata reyonundan çikolata alıp süt reyonuna geçtim. Çikolatalı ve çileki iki tane süt aldım. Bir tane daha alacakken boynumda bir sıcaklık hiss ettim. Biri arkamda mı duruyordu?
"Milka daha iyi geliyor ağrılara." Diye biri konuştu. Geri dönüp baktığımda az önce gördüğüm çocuğu gördüm.
"P-pardon anlamadım." Dedim.
"Regl ağrına diyorum iyi gelir Milka." Dedi.
"Mert. Olm nereye gittin? Gelsene!" Arkadaşı seslenince isminin Mert olduğunu duydum.
"Geliyorum oğlum çatlama!" Diye seslendi arkadaşına Mert.
"Gitmem gerekiyor güzellik. Umarım görüşürüz." Diyip gitti. Hafifçe gülümseyip bir süt daha aldım. Milka ih ih ih

Aldıklarımı ödeyip eve gittim. Anında Ezgiyi aradım. "Ezgi sakın lafımı kesme anlatıyorum. Bak şimdi ben markete gittim. Orda bir grup yakışıklı. Tabi ben sakar durur muyum durmam..."

Anlattıktan sonra Ezgi bana sövdü.
"Salak insan numarasını alır!" Diye bağırmaya başladı.
"Bende o göt var mı olum?" Diye çemkirdim ona.
"Bakayım... Var!" Gözlerimi devirdim.
"Tamam sus git zıbar artık. Ben de yorganıma sarılıp uyuyayım."
"Tamam. Kaçtı artık çocuk. Yapçak bir şey yok. İyi geceler." Deyip kapattı.
Yorganıma sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım. Gülüşü aklıma geldi. Saat 4 de zar zor uyudum.
Başımada çalan, tiz sesiyle kulaklarımı çınlatan saatime bir tane geçirdim. Yere düşüp kılırdı. Kalkıp onu alacakken yatağımın kan olduğunu gördüm.
"Hayda." Diye bir soluk verdim. Sabah sabah ama olur mu bu? Çarşafları değiştirip duşa girdim. Soğuk bir duş aldım. Regl sancımı daha da arttırdı sağ olsun. Çantamı hazırlayıp içine ağrı kesici koydum. Geç kalacaktım bir az daha oyalanırsam.
"Ayşe sultan geç kaldım okula. Markete uğrarım." Deyip annemi öptüm.
"Baban bıraksaydı?"
"Gerek yok annecim. Hadi kaçtım." Diyip ayakkabılarımı giydim ve markete uğradım. Etrafa bakındığımda maalesef o yoktu. (Baştaki şarkı bu yüzden ih ih ih.) Süt reyonuna gidip çilekli Milka aldım. (Yazar da pek ince düşünmüş ih ih ih.)

Okula koştur koştur gelip derse yetiştim. Okul bittikten sonra eve gittim. Boş boş oturdum öylece. Saat 10 da annem beni yanına çağırdı.
"Kız! Ekmek kalmamış. Koş al gel marketten."
"Anne ya ben niye gidiyorum?" Diye ofladım.
"Kim gitsin? Olmayan kardeşin mi?" Diye bağırdı.
"Yapsaydınız ya bir tane daha." Deyince terliği götüme attı.
"Çürüdü anne ya! O nasıl atıştı öyle" diye sitem ettim. Diğer terliğine uzandığında kaçtım. Koşarak ayakkabılarımı giydim. Yine paçoz gibi çıkıyordum dışarı. Üstümde bol t-shrt altımda da bol eşofman. Hepsi de sim siyah. Görseler Azrail sanıp kaçarlar ya. Markete girip ekmek aldım. Sonra yine gözüm atıştırmalık reyonuna çarptı. Bir kaç bir şey aldıktan sonra yine ve yine süt reyonuna geldim. Gülümseyerek elime milka aldım. 3 tane aldım. Bir çilekli, bir muzlu, bir de çikolatalı.
"Olum salak mısın? Geri zekalı ne yapacaksın sen pedi? Sanki regl oluyor." Diye bir tanıdık ses duydum. Mert. Bu kesinlikle Mertti!
"Olm çekme düşeceğim!" Diye bağırdı Mert. Sonra büyük bir gürültü koptu. Mertin 'ah' sesini duydum. Elimdeki sepeti yere bırakıp arka reyona geçtim telaşla. Bir tarafta pedler bir tarafta şişeler vardı. Ne saçma düzen!
Mert yere düşmüştü. Tüm pedler de kafasına. Şişelerden biri düşerken havada tuttum.
"Siz manyak mısınız olum?" Diye çemkirdim onlara doğru ani bir sinirle. Çocukların hepsi bana dönerken Mert daha kalkıp bana bakamamıştı. Kalkıp üstünü silkeledikten sonra bana baktı. Elimdeki şişeyle Azrail gibi giyinen birini görmemiştir her halde.
"Şey. Ben teşekkür ederim." Dedi elimdeki şişeyi gösterip.
"Ah önemli değil. Sen iyi misin?"
"İyiyim." Dedi kısaca. Şişeyi rastgele bir rafa bıraktım. Tam o sırada telefonum çaldı. Annem arıyordu. Kaç kez aramıştı. Anında açtım.
"Kız sen beni delirtecek misin? İki saatidir arıyorum. Neredesin sen he? Neredesin?" Diye bağırıyordu.
"Anne sakin ol. İyiyim. Geliyorum şimdi. Süt seçemedim de." Diye bir yalan uydurdum.
"Kız yalan söyleme!" Diye bağırınca telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
"Tamam anne. Markette bir şeyleri devirdim. Oldu mu? Geliyorum işte şimdi. Tansiyonun çıkacak bak. Merak ettirdiğim için özür dilerim. Geliyorum hemen." Dedim. Annem telefonu kapatınca çocukların hala bana baktığını gördüm.
"Ne?" Dedim.
Mertin yeni aklına gelmiş olacak ki "Sen şu geçen süt alan pijamalı değil misin ya?" Dedi hafif sırıtarak.
"Şey evet." Dedim çekip.
"Aha yenge mi yoksa?" Diye bağırdı arkadaşlarından biri. Mert kafasına geçirdi bir tane.
"Benim gitmem gerek." Diyip arkamı döndüm ki Mert kolumdan tuttu.
"Numaranı ala bilimiyim?" Dedi eliyle ensesini ovalayarak. Bir az tereddüt etsem de vermek istiyorum şimdi sonuçta.
"Çabuk yaz numaranı annem kesecek beni." Dedim. Numarasını yazıp telefonu geri verdi. Aldıklarımı ödeyip hemen eve gittim. Anneme hesap verip kendimi yatağa attım. Telefonu elime alıp mesaj sayfasına girdim.

Siz: "Merhaba. Ben pijamalı kız."
Online/Yazıyor...
Mert: "Merhaba. Ben de sakar oğlan. İsmin neydi bu arada?"
Siz: "Ben Derin. Kaç yaşındasın sen?"
Mert: "20 yaşımdayım senn?"
Siz: "18:')"
Mert: "Çok da yaş farkı yok."
Mert: "Bu gün için teşekkür ederim tekrar. Uyu hadi. Yarın okulun var. Ve bu gün milka aldığını gözümden kaçırmadım;)"
Utandım bir az şimdi.
Siz:"Sen de uyu. İyi geceler."

Aşkın tesadüfüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin