Sabah yine alarmımın sesiyle kalktım. Alamı erken kurmuştum bir az. Telefonumu elime aldım hafifçe gülümseyerek. Dün Ezgi okula gelmemişti. Bu gün gelcekti. Mesajlaşmalarımızı gösterecektim ona. Kesin çıldırcaktı. Üstümü giyip yatağıma geri oturdum. Telefonuma mesaj gelince elime aldım.
Mert: " Günaydın pijamalı. "
Siz: " Günaydın sakar. "
Mert: " Naber? "
Siz: " İyi senden? "
Mert: " Benden de iyi. Hangi okula gidiyordun sen? "
Siz: " ****** okulu. Siz hangi okula gidiyorsunuz? "
Mert: "Biz yeni geldik buraya. Daha okula baş vurmadık. Neyse ya. Gelsene markete yine. Ben de geliyorum. "
Siz: " Tamam geliyorum. "Çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim. Babam ilk defa erken kalkmıştı.
" Günaydın babacım. Erken kalkmışsın? " Dedim yanına gelip yanağını öptükten sonra.
" Günaydın güzel kızım. Evet erken kalktım bu defa. Annenin harika menemen kokusu gelince dayanamadım kalktım. Gel otur. "
" Babacım okula geç kalacağım ya. Söz yarın size kahvaltıyı hazırlarım. Birlikte güzelce kahvaltı ederiz. Olur mu? " Dedim ayakkabılarımı giyerken.
" Tamam kızım. Bırakayım mı ben? "
" yok babam gerek yok. Annecim çıktım ben! " Diye seslenip ceketimi de alıp çıktım.Markete gittim. Daha gelmememişti her halde. O sırada bir şeyler aldım kendime. Milka da aldım ih ih ih.
Bir az daha beklesem de gelmedi. Aldıklarımı ödeyip okula yürüdüm. Giderken Ezgi geldi.
" Selam bebeğim. " Dedi yanağımdan öperek.
" Selam. " Ezgi olan her şeyi anlattım." Oha kızım ciddi misin? " Ezgi kendini tutamayıp bağırdı.
" Bağırma be! Evet ciddiyim! " Ben de bağırınca bir birimize bakıp gülmeye başladık. Ayarımız yoktu bizim. Bir bağırır, bir gülerdik. Mal gibi yani.
Ezgi elini omzuma atıp " İyi ki varsın it he. " Dedi.
" Sen de iyi ki varsın hayvan. "
" Yaa biz bu gün buluşacaktık gelmedi ama. Ekti beni. " Dedim Ezgiye.
" İşi çıkmıştır kızım. Niye eksin yoksa seni? "Konuşarak okula gittik. Tabiki okulun bahçesinde Merti görmeyi düşünmüyordum.
"Ezgi! Bu Mert. Yanındaki de arkadaşları." Dedim Ezgiyi dürterek.
"Harbi mi? Bizim okulda mı okuyacaklar?" Dedi.
"Ne bileyim ben kızım?!" Diye çemkirdim birden. Ve her kes bana bakıyor. Yüzümü tekrar Mertlere bakmak için döndüğümde onlar da bana bakıyordu. Merte bir az bozulmuştum evet ama ne haddime ki? Bir şey demeden arkamı döndüm. Okula ilerlerken Mert arkadan bana seslendi.
"Derin!" Dedi kolumdan tutarak.
"Efendim?"
"Özür dilerim ben gelemedim. Anneme yardın ediyordum. Sonra geç oldu geldiğimde yoktun." Dedi kısaca.
"Sorun değil." Dedim sonra ekledim. "Ne saçma bir konu hakkında konuşuyoruz ya. Markete niye gelmedin tartışmamız da." İkimiz de kahkaha artık. Ezgi ve Mertin arkadaşları geldi yanımıza.
"Selamın aleyküm." Dedi Ezgi.
"Aleyküm selam kardeş." Dedim ben de dalga geçerek.
"Sizi tanıştırayım ben. Ezgi benim yakın arkadaşım. Bu kadar."
"Ben de Yağız."
"Ben de Mehmet."
Zil çalınca Ezgiye bakıp gözlerimi pörtlettim.
"COĞRAFYA!"
"COĞRAFYA!" Diye bağırdık ikimizde. Hemen sınıfa koştuk. Coğrafyacı gelmişti.
"Benim dersime geç kalmak? Çıkın dışarı." Deyip bizi kovdu.
"Off."
"Hadi gel bahçeye çıkalım." Ezgiyle bahçeye çıkıp bir şeyler atıştırırız diye düşünürken yemekleri yolda yediğimiz aklımıza geldi.
"Ama açım ben yaa!" Diye sızlandı Ezgi.
"Hepsini yolda yedin ya geri zekalı!" Dedim. Yapacak bir şey bulamayıp ikimiz de telefona gömüldük. Mertin bize doğru geldiğini görüp telefonu kapattım.
"Selam." Dedi yanındaki Yağız.
"Selamın hello canım." Dedi pek akıllı arkadaşım.
"İngilizce yakıyor." Dedi Yağız gülerek.
"Tabi." Dedi Ezgi de. Kendi aralarında gülüşürken Mehmet ve Mert benim yanımdaydı.
"Naber ufaklık?" Dedi Mehmet.
"Ha? Ufaklık? Altı üstü iki yaş fark var hemen abilik taslama istersen." Dedim atar yaparak.
"İki abilik ettirmedin be! Abi olcam da ona hazırlanıyorum!" Dedi heyecanla.
"Vallaha mı lan?!" Dedim ben de heyecanlanarak.
"Evet!" Diye bağırdı.
"Olum salak mısın niye bağırıyorsun?" Mert eliyle Mehmetin ağzını kapatarak ona çemkirdi adeta.
"Kes be! Kardeşimle iki sohbet ettirmedin." Kardeşim demesi o kadar hoşuma gitmişti ki. Hemen benimsemişlerdi beni. Bunları düşünürken gözlerimin dolduğunu hiss ettim. Ve Mert ve Mehmetin bunu gördüğünü. Allahım ne salakça durum!
"Kız noldu?" Mehmet ellerini omuzlarıma koymuş bana şok içinde bakıyordu.
"Niye ağlıyorsun? Biz bilmeden bir şey mi dedik?" Mert de konuşmaya dahil olduğunda kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Allahım aşırı zekiyim ya(!) Ezgi ve Yağız da yanımıza gelip bana şok içinde bakıyordu. Ben ilgiye alışık birisi değilim. Mehmet tam bir abi edasıya bana sarılınca ben de ona sarıldım.
"Kızçem noldu?" Dedi Ezgi. Ben Mehmed'e sarılmayı bıraktıktan sonra göz yaşlarımı silerek.
"Ay özür dilerim ya. Ben ilgiye alışık değilim. Mehmet'te birden kardeşim diyince duygulandım."
"Ulan kurban olurum ya!" Hepsi birden bana sarıldı. Bundan güzel bir an yaşamadım ben. Şuracıkta ölsem bile benim için okey. Kendimi toparlayıp banka geri oturdum.
"Şey acaba bu geri zekalılığımı unutmanız mümkün mü?" Dedim kısık sesle tatlı olmak için.
Hepsi bir ağızdan "yoo." diye bağırdı.
"Şerefsizler."Diğer ders başladığında sınıfa geçtik. Çocukların daha hangi sınıfa gideceği belli değildi. İnşallah bizim sınıfa düşerler. Amin!
BİLAL GÖTÜNÜ YEYİM😍
Merhaba. Kitabı yıllar sonra düzenliyorum. Ve o kadar cringe geldi ki bana. Bileklerimi kesecektim neredeyse ŞENSŞEMDŞRDLRŞ. Ama silmedim. Değiştirdiğim bir kaç mantık hatası ve bir kişinin ismi oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın tesadüfü
ChickLitPijamalı kız ve Sakar oğlanın hikayesini dinlemeye var mısınız? •2021.19.04.• ^Bizim krallığımız burası^ "Esma ve Pijamalıları"