Benim bu soruya verdiğim yanıt ateistlerden farklı. Ben Tanrı'nın veya Allah'ın var olup olmadığı bilinemez diyorum. Nedeni şu. Şu anki aklımız ve bilincimiz ile Kuran ve İncil'de bahsedilen bir güce sahip mutlak bir Tanrı'yı algılama imkanımız yoktur. Her şeyi yaratmış, herşeye gücü yeten, kendisi yaratılmamış ve hep var olmuş bir varlık sonuçta Tanrı.
Bir varlığın kendisi dışındaki herşeyi yarattığını ispatlamak yeterince zor. Evren'in ya da Dünya'nın ya da insanın Tanrı tarafından yaratıldığını ispatlamak için, o yaratılış sürecinin aşamalarını tanımlayabilmemiz gerekir. Örneğin Tanrı'nın Evren'i nasıl tasarladığını (bir kağıt üzerinde mi, bilgisayarda mı, bambaşka bir şekilde mi), malzemeleri nasıl bir araya getirdiğini, ve nereden bulduğunu ve son olarak nasıl bir güç ile malzemeleri birleştirdiğini tanımlamamız gerekir. Farklı şekilde ifade edersem, Tanrı'nın iradesinin Evren'in, insanın, ya da Dünya'nın oluşum sürecini nasıl yönlendirdiğini tanımlamamız gerekir. Sonra da bu tür bir yönlendirmenin olup olmadığına ilişkin kanıtlar olup olmadığına bakmamız gerekir. Tanrı gibi tanımlayamadığımız bir varlık söz konusu olduğunda bu çok zordur.
Ancak Evren'in akıllı bir varlık tarafından yaratıldığını ispatladığımızda bile, bu akıllı varlığın İncil ve Kuran'da bahsedilen Tanrı olduğunu ispatlamış olmayız. Sonuç olarak bu varlık, bizden çok daha gelişkin bir zekaya sahip ancak yine de gücü herşeye yetmeyen, bir varlık olabilir. Hatta Evren'i zeka ve bilinç düzeyi bizim gibi ancak daha ileri bir medeniyetin insanları yaratmış olabilir. Kısacası Evren'i akıllı bir varlık ya da varlıklar yaratılmış olması onu İncil ve Kuran'ın Tanrısının yarattığı anlamına gelmez. Elbette Evren'i bir varlığın yarattığını ispatlayabilirsek, onu gözlemleyerek, ve Evren'in yaratılış süreci hakkında bilgi edinerek Evren'i yaratan varlıkla ilgili bilgi edinebiliriz. Ama söz konusu Tanrı olduğunda ne kadar bilgi edinirsek edinelim, bu bize o Tanrı'nın varlığını ispatlamaz.
Öyle ki Tanrı ile doğrudan yüzleşsek bile bu bizim onun varlığını anlamamıza yetmez. Sonuç olarak biz Tanrı'nın tek tek A eylemine, B eylemine, C eylemine gücünün yetip yetmediğini test edebiliriz, elbette Tanrı da bize her seferinde söz konusu eyleme gücünün yetip yetmediğini ispatlama konusunda istekli olursa. Ancak herşeye gücünün yetip yetmediğini anlamak için sonsuz sayıda deney gerekir. Benzer şekilde Tanrı'nın hep var olduğunu da ispatlamak imkansızdır. Bir varlığın ancak 1 milyon yıldır, 1 milyar yıldır, 100 milyar yıldır, 100 trilyar yıldır var olduğunu ispatlayabiliriz. O varlığın hep var olduğunu ispatlamak imkansızdır.
Peki ya ölürsek, ve diriltilirsek ve herşey tam olarak Kuran ya da İncil'deki gibi olursa. O zaman Tanrı'nın varlığını ispatlanmış olur mu? Bu soruya da vereceğimiz cevap hayır. Bu durumda Kuran'ın ya da İncil'in bizi dirilten varlık ya da varlıklar tarafından gönderildiği sonucuna varabiliriz. Ancak o varlıkların varlıkların herşeye gücünün veya güçlerinin yettiği ve hep var olduğu sonucuna varamayız. Hatta bizi dirilten tıpkı bizim gibi insanların yarattığı ancak bizimkine göre çok gelişmiş bir medeniyet bile olabilir.
Sonuç olarak İncil ve Kuran'da bahsedilen Tanrı'nın varlığını ve yokluğunu ispatlamak mümkün değildir. Tanrı'nın var mı yok mu olduğu bilinemez.
