Şavkına Doğru
Birde uzaklara çekilen içimdeki sesin şavkına doğru,
Tutundum daha sonra.
Sessizlik içinde göğün yükselişi yankılandı belli belirsiz.Korku bedeni kaplamış, tir tir titretiyordu yeri göğü.
Ve ben yükseliyordum senin gözlerinde.
Uçsuz bucaksız bir maviliğe doğru.Kaos vardı sanki sesinde. Ama kurtuluşu müjdeleyen bir kaos.
Susma! Susma da konuş.
Uzaklara çekilen içimde ki sesin şavkına doğru.Kıpırtılar eşliğinde tutunsun kirpiklerin bana.
Uyu sen, sessizce uyu. Kapılmışım ben zaten sana.
Fakat neye yarar sen ruhunu satmışken uzaklara giden bir karavana.Yorulma, yorma kendini bana gelipte. Nafile zaten ne eylesende.
Mesela kapılma bana.
Yorulursun sen benim benliğimde.Yaklaştır da, yaklaştır ellerini bana.
Uzat sonra yavaşça,
Uzaklara çekilen içimdeki sesin şavkına doğru.
Çek sonra yavaşça yine onları. Bırakma bende.Gitme ama! Gideceksen de söyleme bana.
Sessizce terk et burayı. Yalansız dolansız sarıl bana.
Duy içimdeki kıpırtıların feryadını. Boşver sen aldırma bana.
Kapat kapıları ayrıl sonra.