Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu, beşik gibi bir şeydeydim. Bir saniye beşik mi? Ben neredeyim?
"Haşşiktiy neydeyim beyn?"
"Konuşmam neyden böyye?"
Adım seslerini duymam ile çok gerilmiştim.
"Ah, benim minik bebeğim uyanmış mı?"
İçeriye giren adam yakışıklıydı ve uzun boyluydu hatta belkide daha uzundu. Yanıma gelip yüzümü inceliyordu.
"Şen kimşin ve beyn neyden böyye konuşuyoyum?"
"Ben senin babacığınım, bana böyle seslenirsen sevinirim. Konuşman böyle çünkü kas gevşetici yaptım, kaçmanı göze alamazdım."
Buna alışabilir miydim? Peki, neden hiçbir bok hatırlamıyorum ve buraya nasıl geldim?
☆ Flashback ☆
Yoongi, Hoseok ile bara gitmişti, işinde yaşadığı o bok gibi durumu unutmak istiyordu çünkü. Hoseok barmenden iki tane ağır içkiden almıştı. Fakat Yoongi'nin bilmediği şey Namjoon'un da orada olduğuydu. İçkiler birden ikiye ikiden üçe çıkmıştı, ikisi de sarhoştu artık.
"Hoseok ben eve gidiyorum."
"Tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Yoongi çıkışa doğru ilerledi ve Namjoon koluna girip onu arabasına bindirdi, kendiside şoför koltuğa geçip Yoongi'nin emniyet kemerini sıkıca –fazla sıkı- bağlamıştı ve burnunun ucuna öpücük bırakıp geri çekilmişti. Namjoon'un evine doğru gidiyorlardı. Yoongi çoktan sızmıştı bile.
☆ Flashback End ☆
Adam beni kucağına aldı ve merdivenlerden aşağıya doğru ilerliyordu.
"Bıyak beyni be adam!"
"Çok konuşuyorsun bebeğim."
Her bebeğim dediğinde kızaracak mıyım ben? Beni mama sandalyesine oturttu.
"Aç mısın miniğim?"
"Eveyt."
Önüme bebeklerin yediği şu mamalardan koymuştu.
"Bu ne böyye? Beyn et yemek iştiyoyum."
"Bebekler et yiyemez."
Kaşığı mamaya daldırdı ve ağzıma doğru götürdü.
"Uçak geliyor~"
"Uçayın beynim ayzımda ne işi vay?"
"Ama bebeğim böyle yaparak beni üzüyorsun."
Ağzımı açtım ve mamayı vermesini bekledim. Üzülmesini istemedim.
"Aferin~"
Bana gamzelerini gösterdi. Tanrım dokunmak istiyorum! Elimi yanağına doğru götürdüm, elimi tuttu ve öptü. Gözlerim araba farı görmüş tavşan gibi açıldı ve belkide biraz yanaklarım pembeleşmiştir. Mamayı bitirdikten sonra beni kucağına aldı ve yukarı çıkardı, bez değiştirme masasına uzandırdı ve eşofmanımı çıkardı.
"Hey, Hey! Yapma, bak şeni poyişe veyiyim."
"Bebeğim altına yapmışsın, temizlemezsem pişik olursun."
İnat ettim ama zorla temizledi. Yeniden aşağıya indik ve o koltuğa bende onun kucağına -zorla- oturdum.
"Evet, artık temiz bir çocuksun."
"Çok pişlik biy adamşın."
"Hey! Argo kelimeler kullanma hayatım. Bu evin bir kuralları var."
"Ne kuyalı?"
"1. Kural: Bana babacığım diye sesleneceksin.
2. Kural: Benden utanmayacaksın.
3. Kural: Herhangi bir ihtiyacın olursa bana söyleyeceksin.
4. Kural: Argo kelimeler veya küfür kullanmayacaksın. Aksi taktirde sana ceza veririm ve bu hiç hoşuna gitmez.
5. Kural: Altındaki beze tuvaletini yapacaksın.
6. Kural: Sana verdiğim yemekleri yiyeceksin.
Bu kurallara uyarsan seninle iyi geçiniriz ve ödül alırsın, anladın mı Miniğim?"Saçlarımı karıştırdı ve öptü.
"Eveyt anladım."
"Pekâlâ, artık çizgi film izleyebilirsin."
"Tamaym babajığım?"
"Aferin benim bebeğime."
Suratıma yaklaşıp dudağımın kenarını öptü. Bu adam gerçekten benim sınırlarımı zorluyor.
"Çey, şenin adın ne babajığım?"
"Namjoon, ve sende artık Kim Yoongi'sin."
"Biy şaniye adımı şana şöylemedim neyden biyiyoşun?"
"Babacığın senin hakkında her şeyi bilir aşkım."
Bu kelimeler ruhumu okşuyor. Her neyse artık çizgi film izleyeyim.
~☆ Bölüm Sonu ☆~
Nasıldı?
Sanırım biraz sıkıldım :'(
Neyse sizi seviyorum.
Bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴅᴀᴅᴅʏ? | ɴᴀᴍɢɪ
Fanfiction《 Yoongi birden bire kendini bir beşikte bulur. Hafızasını kaybetmiş gibiydi ve önceki hayatına dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Babacığı ile iyi anlaşacaklardı.》 ☆ Kapak tasarımı bana ait. ☆