"Papatyalar ne kadar güzel."dedi oğlan bankta oturan kızın elindeli papatyalara bakarak. Kız ise bıkınca "Ne istiyorsun?"dedi. "Adını öğrenebilir miyim güzel kadın"dedi oğlan tebessüm ederek. Kız tepkisiz yüzüyle "Damla"dedi. Damla'a gülümseyerek bakan oğlan ise "Samet"dedi. "Artık gidicek misin başımdan"dedi Damla. "Neden ruh gibisin? Ne oldu?"dedi Samet. "Bunları sana anlatacağımı sanmam. Lütfen git artık"dedi Damla hala tepkisiz yüz ifadesiyle. "Gitmicem"dedi Samet çocukça. "Peki sen bilirsin"dedi Damla umursamazca.
Uzaklara doğru bakarak bir şeyler düşünüyordu Damla. Samet de "Ne düşünüyorsun?"diye sordu hemen. "Öylesine bir şey"dedi Damla. "Daha da açar mısın merak ettim"dedi Samet. Damla ise "Acaba ölsem bu hayatta kimler benim için yas tutar diye düşünüyorum. Annem mesela 1 2 gün yas tutar ama göstermelik olur. Sonra unutur. Hatta sevgili bile yapabilir. Babam desen yok zaten. Arkadaşlarımın hepsi sahte. Ölsem bu hayatta iz bırakacağım kimse yok galiba"dedi umutsuzca.
Samet ise hemen atladı. "Ben. Ben varım. Üzülürüm."dedi. Daha önceden Samet'in bir arkadaşı da aynı bu tarz cümleler kurmuştu. Onu intihar etmekten son anda kurtarmışlardı. Bir başka hayatın solmasına da göz yummak istemedi. "Sen beni tanımıyorsun bile. Üzülmezsin"dedi Damla. "Tanışlaım o zaman. Ama tabi ki hiç bir zaman üzülmeyeceğim çünkü ölmeyeceksin. Eğer ölüceksen de bu yaşlılıktan olucak."dedi Samet.
Damla ise daha fazla cevap vermeden oturmaya devam etti. Samet, Damlayla daha fazla konuşmak istiyordu. "Numaranı alabilir miyim? İletişimiz olsun hep."dedi
Damlaya numarasını kaydetmesi için telefonunu verdi. Numarayı yazdıktan sonra telefonu Samet'e verdi. "Arıyorum seni kaydet."dedi Samet.
-
2 saat boyunca çok olmasa da konuşmuşlardı. Damla da biraz gülmüştü. Samet'in hedefi baştan beri onu güldürmekti zaten.
"Damla daha önce hiç sormadım. Kaç yaşındasın"dedi Samet. "23"dedi Damla. "Senden 1 yaş büyüğüm demek. Bana abi diyorsun çabuk"dedi Samet gülerek. Damla tebessüm ederek "Tamam abicim"dedi. "Okuyor musun?"dedi Damla Samet'e. "Tıp. Sen?"dedi. "Mimar. Çok güzel çizim yaparım. Bir gün seni de çizerim."dedi Damla.
-
İlk karşılaşmalarından bu yana 3 hafta geçmişti.Neredeyse her gün konuşuyorlardı. Damla başlarda iyiyken son zamanlarda çok içine kapanık olmuştu. Samet ise bunu farketse de hiçbirşey elinden gelmiyordu. O gün Samet, Damlayı arayıp ilk buluştukları parkta buluşmak istedi. Ve bulştular. Damla son günlerdeki gibi yine sessiz sessiz otırunca Samet artık sordu. "Damla ne oluyor? Bana anlat artık. Son günlerde hep böylesin. Üzülüyorum, cidden üzülüyorum. Yapma böyle"dedi "Önemli bir şey yok. Merak etme iyiyim."dedi Damla ve devam ettirdi "Samet seni seviyorum. Unutma bunu." Samet gülümseyip "Bende seni seviyorum Bal'ım."dedi. Ardından Damla'a sarıldı Damla da buna çok ihtiyacı varmış gibi sımsıkı sarıldı.Daha sonra Samet "Beni hiç bırakma"dedi. Damla ise hüzünle "Umarım" dedi. Biraz daha konuşup akşam üstü evlerine gittiler.
-
En son buluştuklarından bu yana 1 hafta geçmişti. Akşama doğru Samet'in evine bir posta gelmişti. Gönderenin adı yazmıyordu. Kargoyu açtığında bir mektup ve bir papatya vardı. Papatyayı çıkartıp kenara koydu. Mektupu açtı. Okumaya başladı. Başta Fatura falan sanıp göz gezdirecekti ama Bal'ım yazısını gördü. Damla'ya hep Bal'ım derdi. Merak edip dikkatilice mektubu okumaya başladı.
Bal'ım
Ne demiş Duman, "Her Şeyi Yak" şarkısında
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk
Bende bunu gerçekleştirmek istiyorm
Seni çok seviyorum
Sana çok değer veriyordum
Ame herşey bunla bitmiyor
Artık nefes alamıyorum başka çare bulamıyorum
Ben Ahu olayim, sen Kaan Tangöze ol.
Tek isteğim Kaan gibi hayatına devam etmen, evlenmen, mutlu bir şekilde yaşaman...
Samet bir durdu. Yazının devakının umduğu gibi olmaması için dua ediyordu. Damla'nın düşündüğü gibi bir şey yapmamasını umuyordu. Kendini sakin tutup okumaya devam etti
Sana bunu yapmak istemezdim.
Emin ol hayatımın en güzel günleri senle olan günlerdi
Biliyorum ölmek için genç bir yaş
Ama artık bi yol bulamadım
Asla unutma. Seni seviyorum
Sen ölmek istemedin hiçbir zaman hep hayat doluydun
Ben gidince de öyle ol
Yine her cuma pizza partisi yap istersen kız arkadaşınla yap mutlu olurum
Benim için yaşa en azından
Ama yaşa
Asla umutsuzluğa kapılma. Kapılınca sonun böyle oluyor
Seni seviyorum Bal'ım
Sana Bal'ım demeyi çok severdim çünkü Ahu ve Kaan Tangöze'nin hikayesi bana çok dokunmuştu.
Sonumuzun da onlarla aynı olması biraz üzücü
Ama sen Kaan gibi devam et
O da evlendi Ahu'dan sonra. Sana evlen demiyorum ama hayatını yaşa
Fazla Kaan ve Ahu içerikli bir mektup oldu ama anca söylemek istediklerimi böyle dile getirebildim
Kendimi engellemeyi çok denedim ama yapamadım
Bu senle son konuşmam değil
Ben seni hep izleyeceğim
Son nefesimi senin anınla dolu bir yerde vermek istedim
Bal'ım
-damla
Mektubun sonuna yakalşırkenzyaşlarına engel olamamıştı. Hemen evde çıkıp parka doğru koşmaya başladı.Çünkü onla sürekli orda bakşt geçiriyiyolardı. Bahsettiği yer burası olmalıydı. Oarka yaklaştığında etrafı polis sarmıştı. Olabildiğince yaklaşmaya çalıştı. Parkta asılı bir beden duruyordu. Damla'nın bedeni... İşte o an ne diyecğini bilemedi. Nefesi kesildi. Dokunmaya kıyamadığı kişi artık yaşamıyordu. Kalbinde çok ağır bir baskı hissetti.
-
Samet her gün yaptığı gibi bugün de mezarlığa gitmek için hazırlandı. Her gün gidip orda vakit geçiriyordu. Damla ile konuşuyormuş gibi konuşuyordu. Tabi ki cevap alacak kadar delirmemişti. Ama tek taraflı olsa da konuşmayı seviyordu. Arabasına bindi. Her gün olduğu gibi yine bir Duman'ın şarkısını açtı.
Mezarlığa geldliğinde direkt Damla'nın mezarının yanına gitti. "Merhaba Bal'ım. Ben geldim. Merak etme buraya gelmekten asla sıkılmayacağım"dedi hafifçe gülerek.
En son mezardan ayrılırken Damla'nın mezarına bakarak konuştu.
"Papatyalar ne kadar güzel"
