33 ☄︎

4.3K 486 258
                                    

Levi: Kadın neredesin?!

Y/N: evden çıkarken markete gittiğimi söylemedim mi 😩
Niye soruyorsun bir daha aşk

Levi: sen gideli yıllar oldu
Bütün marketi satın mı alıyorsun
Gidip kredi kartımı kontrol edeceğim umarım onu almamışsındır

Y/N: dokunmadım..
Aşk olsun..
Kendi kartımdan alıyorum 😡

Levi: Çabuk gel eve
Bu kedi beni delirtecek

Y/N: Her gün bunu söylüyorsun
Ama hiçbir şey yapmıyor???

Levi: nereden biliyorsun
Yapıyor
Çabuk gel

Y/N: en son beni delirtecek dediği zaman kedi sadece sana bakıyordu
VE BAKIŞLARINDAN RAHATSIZ OLDUN SADECE
o yüzden sana inanmıyorum ama neyse
yine ne yaptı levi

Levi: KUCAĞIMA YATTI
VE TUHAF SESLER ÇIKARIYOR
KALKMIYOR BU

Y/N: QAOLWOSOWKS
E bırak yatsın

Levi: Hayır gel kurtar beni
Ellerim havada kaldı bak rahat rahat yazamıyorum
BURAYA GEL

Y/N: Korkuyorsun değil mi

Levi: hayır
Kapa çeneni
Eve gel

Y/N: oh çabuk olacağım

~

Eve geldiğinde karşındaki manzaraya bir kahkaha patlattın.
"Levi neden öyle duruyorsun?"
Put gibi hareket etmeden düz bir şekilde televizyon ekranına bakan adama seslendin.

"Bu yaratık uyuyor. Ben de hareket etmiyorum."

"Ah yani onu uyandırmak istemiyorsun." İçten içe o kediyi sevdiğini biliyordun ama bir şekilde ondan kaçıyordu da.

"Hayır onu yanlışlıkla uyandırırsam tehlikeli pençelerini yüzüme geçirebilir."

"Tırnaklarını yeni kestim Levi." diye cevap verdin. Kediyi sevgilinin kucağından alıp yerine koydun.
Levi onu izliyordu, küçük yaratık masum görünüyordu.

Daha sonra pantolonunda olmayan hayali tozları eliyle temizledi. "Kirlendim."

"Yeni yıkandı." diye hazırcevap bir şekilde söyledin. Durmadan bahane buluyordu.

Uyuyan kedinin başını onu rahatsız etmeyecek bir şekilde yavaşça okşadın. "Aww bebeğim çok tatlısın." Fotoğrafını çekmek için telefonuna uzandığında Levi seni izliyordu. Kedinin birkaç fotoğrafını çekip onlara gülümseyerek baktın.

"Keşke uyumasaydı.. Levi çok tatlı görünüyor şuna bak. Sevmek istiyorum ama rahatsız etmek istemiyorum." Ellerini çenenin altında birleştirip kediye bakıyordun. Uzun zamandır böylesine sevimli bir şey görmemiştin, bu yüzden onu ilk gördüğün andan beri eve almak istiyordun.

"Neden tüm ilgiyi bu kedi alıyor? Tüm gün ne kadar tatlı olduğunu falan söylüyorsun."

"Çünkü öyle değil mi bebeğim?"
Kedinin yanından uzaklaşıp erkek arkadaşının yanına gittin. Saçlarına dokunmak için eline uzandığında bileğinden tuttu. "Ellerini yıka."
Ona bir göz devirme verip ellerini yıkamaya gittin. Kediyi gözleri önünde on kere de yıkasan yine de onu her sevdiğinde senden ellerini yıkamanı isterdi.

"Yıkadım oldu mu?"
Salona giderken portmanto önüne koyduğun poşetleri mutfağa taşıyan Levi'ı gördün. "Neden eve gelince ilk olarak şunları mutfağa taşımazsın ki?"
Taşıma işi bitince yanına geldi.

"Çünkü küçük bebeğimi sevmek istedim. Poşetler bekleyebilirdi." Levi dizlerine uzanmak için harekete geçti. "Eh sev madem."

"Aslında Momo'dan bahsediyordum." diye cevap verdin uyuyan kediye bakarak. Levi başını dizlerine koymak üzereyken bunu söylemiştin. Dizinle temas etmeden kafası havada öylece bekledi. "Şaka mı yapıyorsun?"
Geri doğruldu. "Tüm gün aklında o yaratığı sevmek mi var?"

"Hey sorun ne? Son zamanlarda onunla pek ilgilenemedim. Bu yüzden evet onu sevmek istiyorum."

"Asıl son zamanlarda onunla değil benimle ilgilenmedin. Tüm sevgiyi bu şey alıyor." Kollarını önünde çaprazladı. Momo eve geldiğinden beri ilginin büyük çoğunluğunu o alıyordu.

"Levi, kediyi mi kıskanıyorsun?" Kanepede ona doğru yaklaştın.
"Hayır, sadece beni göz ardı ettiğini söylüyorum."

"Ah birileri ilgi istiyor demek." İşaret parmağını nazikçe onun omzunda gezdirdin. "Artık değil." Televizyonun sesini açmak için kumandaya uzandı. Elindeki kumandayı alıp televizyonu tamamen kapattın.

Çatık kaşlarla sana bakarken yerinde kıpırdandın, kucağına oturmak için bir bacağını onun diğer tarafına attın. Yüzündeki ifadeyi bozmadan sana bakıyordu, kucağına yerleşip ellerini boynuna doladın. "Hayır seninle ilgileneceğim." Onu öpmek için uzandığında kafasını hafifçe yana çevirdi. Islak öpücüğün yanağıyla temas etti.

"Levi inanamıyorum.. Bana sakın bu yüzden trip atıyorum deme." Gözünün ucuyla sana bakan adama söyledin. Burnunun ucunu onun yanağına sürttün. "Trip atmıyorum kadın. Beni bu kadar kolay elde edemezsin." Huysuz bir şekilde söyledi.

"Hmmm." Sesin mırıltı gibi çıkarken onun kulağına eğildin. "Denememe izin ver." Sıcak nefesin onun kulağına çarptığında altında duran bedeninin kasıldığını hissedebiliyordun. Kulağı ile yanağının birleştiği yerden başlayarak boynuna doğru küçük kelebek öpücükler kondurmaya başladın.

Elleri belini sıkıca kavradı. "Kahretsin baştan kaybettim."

[✔] 𖥨 𝙣𝙪𝙢𝙗𝙚𝙧 𝙣𝙚𝙞𝙜𝙝𝙗𝙤𝙧 隣の番号 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ. [ᴍᴏᴅᴇʀɴ ᴀᴜ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin