TED Bundy: Dünyanın en eğitimli ve korkunç seri katili

532 83 186
                                    


Seri katil denince birçok farklı karakter görmüşüzdür ancak çok azı Ted Bundy gibidir. Üzerine belgeseller bile yapılan Ted Bundy neden bu kadar ilgi görmüştü? Hukuk fakültesinde okuyan ve politikayla ilgilenen Ted Bundy'nin 5 yıl boyunca dehşet verici cinayetler işleyeceğini hiç kimse tahmin edemezdi! 35'ten fazla kadını katleden bu caniye göre iyi bir cinsel ilişki için yapılması gereken şey, çekici bir kadını kelepçeleyerek öldürene kadar kanını akıtmaktı. Nasıl olur da bu etkileyici ve zeki genç adam, tanımadığı insanlara karşı, bu kadar vahşice suçları işler? İşte cevabı.


24 Ocak 1989 günü Florida Eyalet Hapishanesi'nde, Ted Bundy elektrikle infaz edildi. Kendisi, Amerika'nın en meşhur seri katiliydi. Yaklaşık 10 yıl idam edilmeyi bekledikten sonra, Kimberly Leach adındaki 12 yaşındaki kızı öldürmek suçundan infazı uygun görülmüştü. Ancak 30'dan fazla kişiyi, oldukça kanlı ve tüyler ürpertici biçimde katlettiğini de zaten itiraf etmişti. Bu cinayetleri Washington, Oregon, Utah, Colorado ve Idaho eyaletlerinde işledi. Colorado hapishanelerinde cinayet duruşmaları için bekletilirken iki kez firar etti. Tekrar tutuklanmasının ardından ise, kendi avukatlığını kendisi yapmak istedi. Savunması sırasında kadın hayranları her hareketini dikkatle izlediler. Sinema yıldızı gibiydi! Etrafına bakıp herkesle konuşuyor, gülümsüyordu... Bu arada cezaevinin dışında toplanan yaklaşık 500 kişilik bir kalabalık, heyecanla onun ölümünü bekleyerek "Yan Bundy yan!" gibi sloganlar atıyordu. 

Bir tür medya sansasyonuydu Ted Bundy. Amerikan halkı büyülenmişti. Çünkü bu adam üniversite mezunuydu, hukuk fakültesi öğrencisiydi, Cumhuriyetçi Partinin yükselen bir üyesiydi! Hatta Washington eyaleti siyasetinde parlayan bir yıldızdı! Kim tahmin edebilirdi ki korkunç bir katil olacağını? Politikadan arkadaşı Ralph Munro, "Suçlamalardan önce tanıdığımız Ted Bundy çok hoş bir adamdı, dostumuzdu. Farklı ya da tuhaf olabileceğini düşünmemiştik" diyor. Bundy bir şekilde, içindeki katletme tutkusunu gizli tutabilmişti. Arkadaşlarına, ailesine ve iş çevresine gayet uyumlu biri olarak görünüyordu. 

İlk kurbanlar

Hiç kimse bu temiz, iyi görünüşlü genç adamın tecavüz, işkence, cinayet ve parçalama gibi dünyayı sarsacak suçları işleyeceğini tahmin edemezdi. 4 Ocak 1974'te bu canavar, ilk kez sosyal maskesini çıkardı. Gece yarısından hemen sonra, 18 yaşında Washington Üniversitesi öğrencisi olan Joni Lenz'in bodrum katındaki penceresinin önüne geldi. İçeri girip yatakodasına gitti. Kızı, uyurken sopayla vurarak vahşice öldürdü. Joni ertesi sabah bir kan gölü içinde yatarken bulundu. Yatağın başucundaki demir çubuklardan biriyle kafasına vurulmuştu. Ve cinsel organında işkence vurgusuna rastlanmıştı. Bundy'nin bu kızı seçmesinin özel bir sebebi vardı. Bu, onun bütün kurbanlarında aradığı fiziksel özellikti: Saçları uzundu ve ortadan ayrılmıştı. Ancak polisin bunu Bundy'nin neden cinayet işlemeye ittiği çözmesi yıllar alacaktı...

Linda Ann Haley, Washington Üniversitesi'nde psikoloji bölümünde öğrenciydi. 31 Ocak 1974 gecesi uyuduktan sonra Bundy odasına girdi, kıza tecavüz etti. Ve Linda'yı sessizce evin dışına taşıdı. Parçalanmış uzuvları ve kafatası 1 yıl bulunamadı

Annesi katil olduğuna asla inanmadı

Polis, Ted Bundy'nin 1974 yılında Seatle-Washington'da cinayet işlemeye başladığını düşünüyor. Bunlar yaklaşık 5 yıllık bir sürede Oregon, Utah, Idaho, Colorado ve Florida'ya kadar yayıldılar. Onun bu saldırganlığı en az 35 kadının hayatına mal oldu. 1976'da tutuklandığında, masumiyetine en çok inanan kişi, annesi Louis Bundy oldu. Hatta 1989'da idam edilene dek oğluna inandı. Ted'e hamile kaldığında tezgahtardı. Gayrımeşru oğlunu doğurmak için evinden çıkıp Phidelphia'ya gitti. 24 Kasım 1946'da oğlu, Vermont'ta dünyaya geldi.

Elenor doğumdan sonra Ted'i alıp Philidelphia'ya döndü. Bu, hazin öykünün başlangıcıydı... Pek çok uzman, Bundy'nin cinayet tutkusunun tohumlarının çocukluğunda ekildiğine inanıyor. Çünkü Ted, anneannesi ve dedesinin, annesi ve babası olduğunu sanarak büyüdü. Gerçek annesini ise ablası sanıyordu. Ancak bir taraftan, koca bir yalanın içinde yaşadığını da hissediyordu. Sadece bu da değil; evde bir sürü başka sorun vardı. Anneannesinde klinik depresyon vardı, panik ataklardan muzdaripti, hatta elektroşok tedavisi görmüştü. Babası sandığı dedesi ise korkutucu, öfkeli ve sert bir adamdı. Pornografik yayınlar okur, kızına iş yaptırır, geç kaldığında tokatlardı. 

tarihin en ünlü katilleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin