Günlerden bir cuma akşamıydı evim koskocaman bir ormanın eteğindeydi bulunduğum yerde ne elektrik ne de su vardı ve sadece korku çaresizlik mutsuzluk sabaha çıkma umudu ve birazda umut vardı aslında sadece bunlar vardı ve bitmiş tülenmiş bir umut bir insanlık o akşam bir grup arkadaşlarım benim evime geldi benim evim Pariste terk edilmiş ufak bir kasabada bulunmaktaydı şehirin dışındadı şehir merkezine 690 küsür km vardı evet bu umutsuzluğun vermiş olduğu bir acı daha arkadaşlarım Pariste Lille şehrinden 690 küsür km sonra benim evime geldiler o akşam olacaklardan hiç ama hiç haberim yoktu ve bende ölüme doğru gidiyordum o akşam arkadaşlarım cin peri ruh vs bunları çağırmak için bana yalvardılar ama ben kabul etmedim çünkü bunlar belalı şeyler ve hiç bulaşmak bile istemiyordum ama malesef ki üzülerek söylüyorum evet bulaştım o gün sabaha kadar delirircesine çığlık attıgımı hatırlıyorum sadece meğer öteki dünyadan gerçekten de farklı ruhlar gelebiliyormuş bunu gördüm arkadaşlarım bana çok ısrar ettiler ve bende zaten bilmiyorum anlamıyorum bu işlerden diye
kabul ettim ama keşke kabul etmeseydim o gün her şey hazırdı bir çift mum biraz sızak su ve birde karanlık bir ortam aslında her şey hazırdı o gün ruh çağırma işini Ahmet adındaki arkadaşa devrettim bende onu merakla izliyordum ama ben ihtimal vermemiştim tam 3 saat uğraştık artık ben yılmış korkudan her an bayılmak
Üzereydim artık gel vazgeçelim olmayacak derken bir anda mum söndü yanımdaki sıcak su alev almaya başladı ve o sıcak suyun içinden bir adam çıkıverdi ama adam o kadar korkunç ki biz bir anda neler olup bittiğini anlamadan arkadaşlarım can korkusunun yüzünden arabalarına binip gittiler ben ve 3 kişi aynı evde aldık biri ben üçü onlar artık ben inanamadım ysnımda ne kadar ayet hadis dua varsa hepsini okuyorum ama adamlar bir türlü gitmiyor sanki 100 yıllık intikam almak için gelmişler gibi ben o arada 3 kişiden birisi kapıyı diğer ikisi de benim üzerime doğru gelmeye başladılar hiç bir tepki vermiyorum sadece onların benim üzerime geldiklerini derinden derinden hissediyorum ama bir anda evin penceresinde bir dua yazan kağıt buldum hani nasıl tarif edilir ki hayalet desem değil uçuyor desem herkes benimle dalga geçer bir anda o kagıtı bulmam ile kendimi pencereden atmam bir oldu bu arada benim ev 7. Katta koskoca köy terk edilmiş 3 kişi beni arıyor ben atladım fakat bacağımı kırdım ona rağmen pes etmeden araba ve silah bir de insan arıyorum belki yardım ederler diye ben gidiyorum 3 kişi arkamdan geliyor ama bir türlü beni bulamıyorlar en sonunda bir terk edilmiş araç buldum ve içinde de 3 tane silah var ve araç ne tuhaf ki terk edilmiş bu da bana köyle zombi vs olduğunu gösteriyor... Değerli okuyucular diğer bölümde görüşmek üzere