Bana karşı anlayışını hic kaybetmeyen, beni severken degiştirmeye calışmayan, bir kusurum oldugunda ignelemek yerine bana anlatmaya calışan ve nezaketini hic yitirmeyen insana saygım sonsuz.
Yeni yollar denemeli insan, yüregini ferahlatacak. Yeni insanlarla tanışmalı,hayatına anlam katacak. Bir gün yaparım deyip erteledigi ne varsa hemen şimdi yapmalı.Hayatına aldıgı her kişiden bir şeyler ögrenmeli, yaşamına bir şey kattıgını düşünmeli.Her olaydan bir ders cıkarmalı.Yaşıyorsa eger hakkını vererek yaşamalı. Hem yaşamı hic son bulmayacakmış gibi mutlulukla,hem de her an son bulacakmış gibi mühim bir şekilde. Aşkla,sevgiyle,minnetle…
Gülün; dünyadaki en samimi devrimdir gülümsemek. Gülümseyen insanlara gülün, somurtan insanlara gülün, ağlayanlara yaklaşarak tebessüm edin. Bu dünyanın en güzel duygusu içten gelen bir gülümsemeye şahit olmak. Ölüm gerçek, gülün!
İnsan masum doğar ve büyüdükçe kirlenir, her ortamda farklı maskeler takmaya başlar, kendini korumak veya çıkar elde etmek için. Ama maske ile yaşanan bir hayat ancak sahte ve geçici mutluluklar getirir.
Mükemmel değilim; çillerim var, kollarımda benlerim, yüzümde kırışıklıklar, bacaklarım kalın, ayaklarım büyük ama kalbim temiz. Güzel değilim ama insanım, zengin değilim ama insanım, zayıf ya da ince değilim ama insanım, yüzümdeki lekelerle insanım. Kalbimdeki sevgiyle, dilimdeki güzellikle, kilolarımla ve kalın bacaklarımla insanım. Kadın olmaktan önce ben insanım!
Hem kötü, hem iyi insan yoktur. Ya iyi insansındır ya da kötü. İyiliğin olduğu yerde kötülük, kötülüğün olduğu yerde iyilik yaşayamaz.
Sadakat parayla satın alınabilecek bir erdem değildir. Ancak gerçekten sevebilen insanların, doğal refleksidir.
Dostlarını kaybetmek istiyorsan, onlarla para alış verişine gir. Bir dostu kaybetmenin en kısa yolu, onunla ticarettir.
Bilimin ve sanatın olmadığı yerde, ahlaki kavramlar gelişmez ve insanın değeri olmaz.
Sevebilen insan için cennet, sade bir mekândan ibaret değildir. Sevdiklerinin yüreğidir.
Hayatta ki en büyük ironilerden biri, cahil insanlar garip bir şekilde mutlu iken, bilgili ve sorgulayan insanların ölümüne mutsuz olmasıdır.
Herkes saf ve iyi doğar, önemli olan hayatın tüm kötülüklerine rağmen, iyi olma mücadelesi sergileyebilmektir.
Öyle bir insan olmalısın ki, başına ne gelirse gelsin, omurgalı davranmaktan vazgeçmemelisin. Omurgası olmayan bir insanın, tek hücreli canlılardan farkı yoktur.
İnsan kaç yaşına gelirse gelsin, içinde ki çocuğu öldürmemeli. İçimizde ki çocuk, saflığı ve iyiliği temsil eder, o ölürse geriye sadece saf kötülük kalır.
Medeniyet egonun gelişimi değil, düşünce ve eğitimin gelişmesi demektir.
Yarı yolda bırakılanlar yarı yolda bırakmazlar.