ÇOCUKLUK AŞKIM ~JK~

BÖLÜM %40

MEDYA: Yİ AN

   Soo Bin:Seninle sonra görüşeceğiz tatlım.

   Diyip gitmişti. Hala şok içinde olan biteni anlamaya çalışıyordum. SOO BİN ACABA NE YAPACAKTI?

###############

   Şu an odamda oturmuş 15 dakikanın dolmasını bekliyordum. O kadar sabırsızdım ki önümdeki defterin yapraklarını yırtıyordum. Alarmın çalmasıyla hafif sıçradım. 15 dakika dolmuştu. Telefonuma uzanıp alarmı kapattım. Elime bir kalem ve bir not defteri aldım. Kapıdan çıkmadan önce beni sakinleştirecek kelimeleri söyledim.

Min Jung:Sadece odaklan ve bitir bu işi.

  Derince bir nefes aldım ve işte şimdi hazırdım. Başımı dikleştirdim ve iddalı adımlarla toplantı odasına gittim.

  Toplantı odasının önüne geldim ve kapıyı tıklatıp içeri girdim. Herkes buradaydı ve bana dikkatle bakıyorlardı. Hiç istifimi bozmadan boş bir sandalyeyi gözüme kestirip oturdum.

Soo Bin:Evet arkadaşlar bildiğiniz üzere üzerinde çalıştığımız çok büyük bir proje var.

Yi An:Evet Soo Bin Bey.

Soo Bin:Bu projenin yapılacağı mekan belli oldu.

Jungkook:Peki neresi?

Soo Bin:Washington, yani Amerikaya gidiyoruz.

  Demek Washington Jungkook'un okuduğu yer. Peki.

Jungkook:Woow ciddi misiniz? Ben Kore'de bir yere yaparız diye düşünmüştüm.

Min Jung:Aynen bende. Bu kadar büyük olacağını düşünmemiştim.

Soo Bin:Projemiz Washington'da gerçekleşeceğine göre Amerikaya gideceğimiz anlamına geliyor. Bu yüzden iki gün sonra Amerika'ya gideceğiz, bavullarınızı hazırlayın yaklaşık iki ay orada kalacağız.

Yi An:Anlaşıldı Soo Bin Bey.

Soo Bin:Son olarak, bütün masraflarınızı şirketimiz yani ben karşılayacağım bu yüzden siz sadece bavullarınızı hazırlayın yeter.

Jungkook:Tamam Soo Bin Bey.

Soo Bin:O zaman toplantı bitmiştir. Herkes işinin başına dönebilir arkadaşlar.

  İki gün. Kore'den ayrılmamıza iki gün vardı. Eşyalarımı topladım tam çıkacakken Soo Bin kolumu tuttu.

Soo Bin:Bekle beni birlikte odama gideceğiz.

  Sadece kafamı sallayabilmiştim. Söyleyecek bir şeyim yoktu.

  Soo Bin de eşyalarını topladı ve toplantı odasından çıktık. Asansöre doğru ilerliyorduk. Soo Bin birden koluma girdi ve kendi kolunu benim koluma kenetledi. Ve yine ben bir şey diyememiştim.

  Soo Bin'in odasına girince Soo Bin yavaş adımlarla masasının başına geçti ve oturdu.

Soo Bin:Buyur, otur.

  Soo Bin'in işaret ettiği yere geçip oturdum.

Soo Bin:Evet sevgilim açıklamanı bekliyorum.

Min Jung:Soo Bin sen gerçekten yanlış anladın, biz sadece bir arkadaşız.

Soo Bin:Tamam. Arkadaşsınız diyelim. Peki neden elini tutuyordu.

Min Jung:Şey ben çok heyecanlıydım ve elim titriyordu bu yüzden birden elimi tuttu o kadar.

  İnanamıyorum yalan söylemiştim hemde basit bir sebepten büyük bir yalan. Bu ben değildim.

Soo Bin:Tamam sana güveniyorum ama eğer bir daha böyle bir şey olursa o zaman yanlış anlarım duydun mu beni?!!