Bazı zamanlar en küçük birşeyin sizi geçmişten kurtaracağını düşünürsünüz onu hayatınızdan yok etmeye çalışırsınız ama daha fazla acı çekersiniz yada daha kötü şeylerle karşılaşırsınız.Bu yaptıklarınız karşısında ne kadar güçlensenizde sizi daha acı günler bekliyordur.Bunu yapınca hiç yanınızdakilerin de sizinle acı çektiğini görmezsiniz sadece bencilce davranırsınız.Yoksa görür müsünüz?
Bandalp'ın ağzından:
Banyonun kapısını kırdığımda şok olmuştum,her yer kan içerisinde idi ve adriana hem ağlıyor hemde titriyordu.Ambulans çoktan aranmıştı dedesi ile ağlarken ben küveti inceledim ve yerlerdeki kanları görüncede adriana'nın yanına gidip kolundan tutup sarsmamla bilincini kaybetmişti, direk ambulansa bindirip hastaneye götürmüştük.Hastane'ye gelmiştik ve adriana'yı küçük bir ameliyeta almışlardı, ameliyathanenin önünde otururken babamla eddy amca konuşuyorlardı.Ama ben hala şoktaydım kendime binbir tane soru soruyordum niye böyle birşey yapmıştı ?,Neden yeni bir hayat kurmak istediğini söylemişti?. Ve kendine zarar verecek bir kıza benzemiyordu,Neden kendine zarar vermişti?.Ve buna benzer binbir tane soru vardı beynimde.Bunları düşünürken biranda aklıma küvet geldi onu bir daha incelemek istiyordum, çünkü çok tuhaf birşey görmüştüm içinde.Otele gitmek için ayağa kalktığımda doktoru görünce durdum ve üçümüz bir doktorun yanına gittik dedesi ''durumu iyi mi'' dedi. Doktor ''durumu iyi bir sorun yok yaralarıda iyileşecek ama birkaç gün hastanemizde misafir ediceğiz'' dedi tam gidecekken geri dönüp ''bu arada parmağında ki kestiği yeri bir estetik cerrahisine gösterirseniz iyi olur'' dedi.Dedesi ''tabiki'' dedi.Ve torununun odasına gitti tabi arkasından bizde gitmiştik.Adriana camdan tarafa dönüktü bizim geldiğimizi fark edince bizden tarafa döndü ,dedesi hemen torununun yanına gidip anlına öpücük kondurdu ve elini tutup ağlayarak ''neden böyle birşey yaptın tatlım, çok uzun zamandan beri birşeyin yoktu ne olduda böyle davrandın biranda ve kendine neden zarar verdin'' dedi.Adriana da gözlerindeki yaşları tutamayarak ağlamaya başlamıştı sonra ağlarken ağlamasını yavaşlatıp ''yine o rüyaları gördüm dede,yine o kadın edmond ve beni dövüyordu çok uzun zamandan beri görmüyordum bu rüyaları iki üç günden beri çok sık görüyordum ve her gözünü kapadığımda rüyalarıma giriyordu ağlaya ağlaya terler içerisinde kalkıyordum ama dün ne olduysa dayanamadım artık ,çünkü her gördüğümde daha da çöküyorum dede, artık dayanamıyorum dede dayanamıyorum'' dedi ağlayarak.Ben hiç birşey anlamamıştım ne oluyordu böyle, neden bir rüya için böyle davranıyordu? ve bu söyledikleri gerçek miydi?aman tanrım beynim çok karıştı.Babam düşüncelerimin içine atladı ve bana ''biz biraz dışarı çıkalım'' dedi aslında eddy dedeye de teklif etti ama .Dedesi ''siz çıkın ben iyiyim adriananın yanında kalıcağım'' dedi.Babam başıyla onayladı ve birlikte dışarı çıktık, akşam olmuştu ve biz adriananın odasında oturuyorduk kapı tıktıklandı ve içeri biri girdi, direk adriana'nın yanına koşarak geldi sonra''gerizekalı seni hani beni bırakmayacaktın hep birlikte olucaktık ,ben denediğimde bana kızıyordun ben sen olmadan ne yaparım diye söyleniyordun, şimdi o kadar söylediğini yutup senin beni bırakıp gitmeye niyetin mi vardı?'' dedi ve adriana sözünü kesti '' hayır öyle değil ,ben sadece kendime zarar verdim başka birşey yapmadım, senin gibi kendime ağır zararlar vermedim yani, baksana hala sözümü tutuyorum ve şuan buradayım işte lütfen bağırma sadece kötü şeyleri unutmak istemiştim ve biraz vücudumda ki izlerde temizlik yaptım, çünkü bana çok ağır geliyorlardı'' dedi.Ne temizlik mi?yapmış tanrım bugünleri de mi görücektim ben, temizlik ha kız daha kanı görmeye dayanamıyor gidip vücuduna zarar veriyor sonra da geçmiş, temizlik yaptım sadece diyor manyak resmen . Hannah birden ''yoksa parmağındaki iz mi?'' dedi.Adriana ''evet ama birazda senin gibi kendime jilet çektim ama bıçakla ''dedi.Hannah ''mal seni canın çok yanmıştır senin şimdi'' dedi ve sarıldı sonra sarılma işlemini bitirmiş bir şekilde kalkıp ''yanın da bugün ben kalmayı istiyordum ama babam bugün akşam bize gelicekmiş , amcam gille beraber onun için eve gitmem lazım'' dedi.Adriana başıyla onayladı ve ''sorun yok sen git ,annnene ve ablana selam söyle'' dedi.Ve el salladı hannah da odadan çıktı. Babam eddy amca'yı uyurken görünce ''eddy dostum hadi kalk burada böyle uyuma otele gidelim odanda yat'' dedi.''Teşekkür ederim beni düşündüğün için ama ben burda kalmak istiyorum ,bir sorun olursa yanında olmak istiyorum'' dedi.Babam ısrar etmeye devam etti ama eddy amca kabul etmedi sonunda babam dayanamayıp ''bugün benim oğlan kalsın yanında, yarın sen kalırsın çok yoruldun bugün sen'' dedi.Eddy amca kendine biraz baktıktan sonra adriana'ya dönüp ''kızım bir sorun olur mu? gitmem de'' dedi.Adriana ''hayır dede siz gidin ben yanlız kalırım'' dedi. Dedesi ''hayır öyle olmaz yanın da biri kalıcak eğer sana ya yine birşey olursa '' dedi.Adriana dedesine biraz baktıktan sonra bana dönüp işaret parmağıyla beni işaret etti ve sonra''sen git dede çok yorgunsun, biraz dinlen ben bandalpla kalırım merak etme'' dedi.Dedesi ''tamam o zaman ben gidiyorum ama birşey olursa haberim olucak sabah erkenden geliceğim'' dedi.Sonra bana dönüp ''kızım sana emanet ona iyi bak eğer birşey olursa da hemen haber ver ''dedi.Ve odadan çıktı,koltuğa oturdum ve yine sorularımla cebelleşmeye başladım o arada adriana ''kusura bakma dedemi bu halde görünce dayanamadım onun için gitmesini söyledim, sana fazla ağırlık olmam merak etme'' dedi.Bende ''önemli değil ,benim için sorun yok'' dedim.Ortamda kısa bir sessizlikten sonra adriana ''şey ,bilincimi yitirmeden önce sen kapıyı kırmıştın neden bunu yaptın'' dedi.Ben ise ''bilmem neden yaptığımı bende bilmiyorum ama o an o kapının arkasında kötü birşeyler olduğunu hissettim'' dedim.Adriana ''peki beni barda parti olduğu gün otele sen götürmüştün o kadar şey söyledikten sonra bunu neden yaptın?'' dedi.Biranda bende kendime aynı soruyu sordum niye o gün onu otele götürmüştüm ki? hem o kadar şey söylemiştim ve üzerine söylediklerim karşısında dayanamayarak benim yüzüme tükürmüştü peki neden onu otele ben götürdüm diye kendime soruyordum ki.. adriana'nın cevap bekler şeklinde baktığını görünce ona ''bilmem acınacak haldeydin birde dedeni akşam akşam rahatsız etmeni istemedim zaten otelden bara gelene kadar bar kapanacaktı birde ondan'' dedim.Bana gözlerini ayırmış bir şekilde bakarken ''geçen gece söylediğin şeyleri unutmadım ve söylediklerimi de ama sana bir teşekkür borçluyum beni kan gölünden kurtardın, benim kapıyı açmaya hiç niyetim yoktu ama sen kapıyı kırıp açtın ''dedi.Bende gülerek ''birşey değil ama benim merak ettiğim birkaç sorum var'' dedim o ise bana şaşkın bir şekilde bakarken ''sor cevaplıyacağım'' dedi.Bende bunu fırsat bilip sormaya başladım '' ilk sorum edmond kim? çok merak ediyorum ve geçen gece seni eve götürürken neden bana yanıldın doğru kötü biriyim ama ,hayır senin düşündüğün gibi biri değilim dedin''dedim.Biraz sustuktan sonra gözüme bakıp '' ilk ikinci sorudan başlıyorum,çünkü kötü biriyim ama para avcısı değilim söylediklerinin hiçbiri doğru değil di diye öyle dedim'' dedi.''Birincisi edmond'' dedi ve iç çekerek duraksadı sonra devam etti ve ''edmond benim kardeşim'' dedi.Ben şaşkın bir şekilde dururken onun gözlerinden yaş akıyordu bende bunun farkına varınca , kendimi kötü hissettim ve dayanamayıp yanına gidip niye ağlıyorsun kötü birşey mi söyledim yoksa'' dedim.O ise ''hayır sadece, öyle işte neyse ben biraz dinlenmek istiyorum'' dedi.Bende başımla onaylayarak yatmasına yardımcı oldum arkasını döndü ve sessiz sessiz ağlıyordu ne kadar anlamadığımı sansada anlıyordum.Birkaç saat ağladıktan sonra uyudu ve bende uyumak için koltuğa uzandım ama uyuyamıyordum.Uyuyamadığım için adriana'nın cevapladığı soruları ve aklım da takılan diğer soruları düşünmeye başladım ama hala hiçbir fikrim yoktu ben hiç birşeyi şimdiye kadar bu kadar kafama takmamıştım, neden bunu bu kadar kafama takıyordum ki bu kızı ,al işte sana bir soruda daha kızımı kafama takıyorum? yoksa kızın geçmişini mi? beynim daha fazla karışıyor ağzına s*çıyım ya,bütün bu soruların hepsinin cevabını öğrenmem gerekiyor çünkü ben hiç böyle kafamda ki sorularla boğuşmamıştım . Bunları düşünmeyi bırakıp artık yatabilirdim çünkü acayip birşekilde uykum gelmişti ve yatağıma yatmaya hazırlanırken biranda ses çıkmaya başladı hıçkırık ve ağlama sesi masanın üzerindeki ışığı açtım ve baktım adriana kalbini tutuyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu neden ağlıyor ki? şimdi de konuşuyor. Adriana '' edmond edmond git burdan, özür dilerin ablacım sözümü tutamadım çok özür dilerim'' diyor.Ben adriana'nın yanına gitmek için koltuktan kalkar kalkmaz çığlık atarak uyandı ve elini birleştirerek ''özür dilerim seni o gün evde annemle yanlız bırakmamam gerekiyordu benim ölmem gerekiyordu senin yerine özür dilerim sözümü tutamadım edmond ovv..edmond kalbim acıyor''diyordu.Yanına yaklaşarak hemen sarstım ama işe yaramıyordu sadece edmond özür dilerim diyordu ve bir anda göğsünü tutmaya başladı nefes alamıyorum diyordu , zor bir şekilde nefes alıyordu ve göğsünün sıkıştığını söylüyordu .Ben sakinleşmesi için yardım etmeye çalışıyordum ama hiç işe yaramıyordu,ben doktora çağırmaya kalktığımda kolumdan tutup ''sakın doktor çağırma ben iyiyim daha da iyi olacağım telaşlanma ve sadece yanımda otur merak etme birazdan geçicek her zaman oluyor ve sonra geçiyor '' dedi.Bunun o halini görünce onun acılarına ortak olmak istedim ve ayak ucuna oturup ''anlatmak ister misin?'' dedim.Adriana ''önemli birşey değil,normalde olmaz çoğunlukla ağlayınca oluyor ve psikolojim bozulduğunda veya kendimi iyi hissetmediğimde oluyor sadece'' dedi.''Deden biliyor mu peki'' dedim.''Hayır dedem bilmiyor sadece ben ve şu andan itibaren sen biliyorsun'' dedi.Ona yaklaştım ve soru sormak için hazırlandım ''neden rüyanda edmond'dan özür diliyordun ve neden senin yerine benim ölmem gerekiyordu diyordun'' dedim.Biraz sustuktan sonra ''çünkü birbirimize söz vermiştik birbirimizi hiç bırakmayacağımıza dair söz vermiştik ondan'' dedi.Ben herşeyi çok merak ediyordum onun için peki sözünü tutmadın mı?dedim.Adriana ''çok yorgunum daha fazla konuşmak istemiyorum'' dedi ve yatağa uzanıp yattı sonra gözlerini kapattı ve gözünden yaş süzüldüğünü fark ettim gözünden süzülen yaş dudaklarına geldiğinde kalbim tuhaf oldu ha s*ktir ne oluyor diyerek koltuğa uzandım ve yavaş yavaş sonunda uykuya dalmıştım.Sabah olmuştu babam gil gelmişti tabi eddy amca da herkez konuşurken içeri doktor girdi ve konuşmaya başladı ''küçük hanım'ın hiçbir sorunu yoktu ama yinede burda tutmak istedim taburcu olabirsiniz'' dedi.Adriana ''sonunda kurtuluyorum bu cehennem'den'' dedi mutlu bir şekilde, dedesi ''çok mu mutlu oldun?'' dedi. ''Tabi ki bir kurtulamadım şuradan küçüklüğümden beri''dedi.''Küçüklüğünden berimi''dedim adriana ''evet çok hasta oluyordum ondan dolayı hastaneye çok sık geliyordum''dedi. Sonra dedesine dönüp ''hadi dede çabuk gidelim evimize'' dedi.Sonra bana dönüp ''herşey için teşekkürler artık resmi konuşmamıza gerek yok,amk'' dedi.Bende birgün den beri çok fazla boğulmuştum resmi konuşmaktan artık bu ne ya ,sonunda nefes alıcağım ona dönüp ''bir daha sana yardımcı olmam onun için kendine biraz daha dikkat et bir daha daha elime düşersende s*kerim ona göre davran'' dedim.O da ''oha lan oç yavrusu hele bir denede gör bende senin ağzına s*çarım'' dedi.Dedesi konuşmayı bölüp ''yuh be nasıl konuşuyorsunuz siz böyle s*çarım oç falan filan burda sizden kaç yaş büyükler var dikkatli konuşun sen çocuk bak bana kızıma öyle bir şey yapmaya kalkış arkadaş oğlu felan dinlemem tırın altına atarım seni duydun mu''dedi bana.Bütün herşeyi kendi torunu yapıyor ama bütün suç benim nasıl şeyse bu da artık neyse adam bunamış s*kinden dinle geç kendini .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE THE BAR (Barda aşk)
RomanceKüçük yaşta annesini ve kardeşini kaybeden bir kız şiddet düşkünü baba ile yaşıyor.Ve bir gün iş yerinde ilk aşkı ile karşılaşıyor.Kızı çok karmaşık olaylar bekliyor,ama sevdiği çocuk yanında olduğu için bütün zor günleri birlikte atlatıyorlar.Ama b...