Oneshots ° Jikook

| 小貓 |

| Yavru kediler |

Top! Jungkook

Bottom! Jimin 

Kriiiingggggg
Kriiiingggggg

Jimin, battaniyeler ve yastıklarla dolu dağından dışarı çıkmaya çalışırken inledi.

"Acayip sinir bozucu alarm, ugh". Körü körüne telefonuna uzanırken inledi. Gözlüklerini, saatini, hatta neredeyse cep telefonunu bile kırarak iki kez başarısız oldu.

Sonsuz bir süre sonra nihayet telefonunu aldı. Alarmı kapattı ve saati gördü.

7.00 

"Yeni okulumdaki ilk günüme kadar harika bir buçuk saat." Jimin alaycı bir şekilde düşündü.

Jimin tembel tembel yataktan kalktı, ayakları soğuk zemine değdiğinde biraz yüzünü buruşturdu. Kabarık ayı sandaletini giydi ve ayağa kalktı.

Pencereye doğru yürüdü ve perdeleri açtı. Ağzı yardım edemedi, ancak dışarıdaki havayı görünce çirkin bir surat asmasına dönüştü.

Ah yağmur yağıyor, okulun ilk gününe başlamak için ne harika bir yol. 
Jimin alaycı bir şekilde yine düşündü.

Havlunu almak için tembel tembel yürüdü, elini gözlerini ovuşturdu ve uykudan kurtulmak için hafifçe yüzünü tokatladı ve havanın hiç yardımı olmadı.

Sadece ruh halini biraz olsun hafifletmek için banyosuna yürürken bir şarkı mırıldandı.

"Neon nae pureun gompangi
Nal guwonhae jun
Naui cheonsa~ naui sesang~

Nan ne samsaek goyangi
Neol mannareo on
Love me now~ touch me now~

Just let me love you
Just let me love you"

Kendini tedavi etmek için her zaman zaman ayırdı. Jimin'in yumuşak sütlü bir cilde ve ışıltılı bir yüze sahip olmasının nedenlerinden biri de budur.

Kendini şımartmayı ve temizlemeyi saat 7.15'te bitirdi.

Yeni okulunun üniformasını giydi. Dürüst olmak gerekirse Jimin yeni üniformasını hiç beğenmiyor. Zihinsel olarak 'topal ve modası geçmiş' olduğunu söyledi.

Jimin yardım edemedi ama yüzünde kaşlarını çatarak o üniformayı giydi.

Giydikten sonra aynaya baktı ve giymekten başka çaresi olmadığı için bu üniforma içinde nasıl güzel görünebileceğini düşündü.

Nihayet görünüşünün şık olduğunu düşündüğünde odasından çıktı ve masada bir yulaf ezmesi barı kaptı.

Ayakkabılarını ve çantasını giydi. Arabasının anahtarlarını aldı ve arabasına gitti.

O zamanlar okula gitmek için otobüsü kullanırdı, ama şimdi çok yağmur yağıyor ve otobüs durakları çok sessiz, Jimin'in arabasını kullanmaktan başka seçeneği yoktu.

Yeni okuluna gitti ve arabasını park etti.

Bu okulun ne kadar büyük olduğunu görünce çenesi neredeyse düşüyordu. İçeri girdi, arkadaşlarıyla mutlu bir şekilde sohbet eden bazı öğrencilerin olduğunu, tembel yürürken esneyen öğrencilerin de olduğunu gördü.

Jimin, bu okul hakkında hiçbir şey bilmediği için kayıp bir civciv gibi görünüyordu.

Müdürün ofisini bulmasına yardım edebilecek birini bulmak için etrafına baktı.