Ajansa doğru yola çıkmıştım ve kendimi olacaklara karşı hazırlıyordum çünkü Kunikida ağzıma s*çacaktı. Daha sonra bir anda titremeye başladım. Ah tabi kafam o kadar dalgın ki ıslandığımı bile hissetmedim. Üşüyorum bir an önce ajansa gitmeliyim.
Ajansa vardığımda üzerim biraz kurumuştu ve burnum kızarmıştı. Galiba hasta olacaktım. Ajansın kapısını çaldım ve kapıyı açar açmaz beni azarlamaya başladılar.
-DAZAİ NEREDEYDİN SENİ İŞE YARAMAZ
-Dazai-san neredeydin seni çok merak ettik
-Dazai-san gelmişsin
Benim için endişelenmişlerdi. Bende endişelenmelerine gerek olmadığını anlatmak için söze başladım.
-Bir kerede OSAMU DİYE ÇAĞIRSANIZ ÖLÜR MÜSÜNÜZ!
Evet şimdi bütün endişeleri bu saçma sapan davranışımla dağılmıştır ama aslında bu konuda ciddiydim bana bir kere bile Osamu diye çağıranı duymadım duyduysam bile unuttum:)
-Şuan önemli olan bu mu? Ama gerçekten öyle dememizi istiyorsan tabii seni öyle çağırırım Dazai-san.
Dedi Asushi. Bu çocuk iyi kalpli falan ama biraz fazla saf. Herneyse artık sorgulamayacağım.
Bir anda Ranpo söze girdi.
- Bakıyorum da birileri sırılsıklam olmuş nerelerdeydi acaba?Dur gücümü kullanayım da nerede olduğunu hemen anlayayım.
Dedi ve beş saat gözlüğünü aradı ama gözlüklerini ben almıştım haberi yok olmasında.
Ve korktuğum şey oldu.
-HAAAPŞUUUUU...
Hapşırdıktan sonra şöyle dedim.
-Sanırım üşüttüm.
Dedim ve pişkin pişkin gülümsedim.
-Bakıyorum birilerinin iyileştirilmesi gerek.
Bu ses Yosano'ya aitti. Beni iyileştirmeye çalışacaklar çorba falan getirecekler yani hizmetçim olacaklar. Bir dakika ben Yosano mu dedim? Elinde büyük bir satır var. Ananı s*kim ben Yosano'nun gücünü unuttum hemen kaçmam lazım yoksa bu kız beni diri diri kesecek. Ne yapsam ne yapsam!!!
O kadar korktum ki kaçmaya çalışmaya kalktım ve yanlışlıkla Tanizaki'ye çarptım. İyiki çarptım onun yere düşmesiyle herkes ona döndü. Tabii bunu fırsat bilerek hemen oradan topukladım.
Tam kapıdan çıkıyordum ki...
-HAPŞUUUUUU
... Evet herkes kapıya doğru baktı ama ben çoktan gitmiştim.
Şimdi Ajanstan başka gidebileceğim başka neresi var diye düşünmeye başladım. Aslında Liman Mafyasına gidebilirim kabul ederler ama şuan Chuuya ve Akutagawa ile uğraşacak halim yok. Zaten başka gidecek yerim vardır illaki.
Şuan bakıyorum da yokmuş.
Mecbur mafyaya doğru yola çıktım. Yolda sürekli hapşırıyordum. Hava iyice kararmıştı. Ve yağmur yağmaya başladı şansım iyi gitse şaşardım zaten.
Kendimi zar zor ayakta tutabiliyordum. Ahhh! Sonunda varmıştım. Kapıda Elise-chan i görmemle düşmem bir oldu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bu bölüm saçma oldu nedenini ise küçük bir diyalogla anlatayım:
Bne:beynim ciddi adam akıllı bir fikir var mı
Beynim :üzgünüm kalmadı ama bir sürü saçma fikrim var onları kullanabilirsin.
Bu fikirler önce güzel geldi yazıp okuduktan sonra beynimin beni kazıkladığını anladım.
Ehe neyse fazla boş yaptım görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~DAZAİ-SAN~
Adventure... - Dazai-san sen neden benim gibi bir işe yaramazı aldın? Dedi Asushi ve bana doğru o gözleriyle sanki nolur beni kıracak birşey söyleme der gibi bakıyordu. - Atsushi Dedim kendini biraz toparladı ve artık herşeye hazırmış gibi bir pozisyon al...