NOT:DİLERSENİZ HEMEN ÜSTTEKİ VİDEOYU OYNATARAK,HİKAYEYİ GÖZLERİNİZ YORULMADANDA DİNLEYEBİLİRSİNİZ.YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLARAK DAHA FAZLA HİKAYEYE ULAŞABİLİR VEDE TÜM GELİŞMELERDEN ANINDA HABERDAR OLABİLİRSİNİZ.
-Sizlere yaklaşık 10 yıldır sürekli benimle olan bir dostumdan bahsedeceğim.Kimi zaman bana bir dost,kimi zaman anne,kimi zaman sırdaş ve her zaman herşey oldu.Onu çok sevdiğimi belirterek hikayeme giriş yapmak istiyorum.10 Yıllık bir yaşantımı yazabildiğim kadar yazacağım.Lütfen sizlerde bana destek vererek ilham ve güç verin.Hikayemi paylaşmayı kabul eden,Gizli Kapı YOUTUBE,Kanal yöneticilerine sonsuz teşekkürler.
Ailem hiç olmadı.Anne,babam kimdir,nerededir hiç bilmedim.Hani arada hayal edip onlara olan özlemimi,hasretimi birazcık olsun gidermek istesemde,ne yazıkki bu benim için çok zordu.Gözümü yetimhanede açtım.Tıpkı benim gibi annesiz,babasız bir çok arkadaşımla birlikte,tam tamına 15 yılım geçti.Şuan ise 26 yaşına girmek üzereyim.Yani 10 yılı aşkın bir zaman önce ''BENAN'' ile tanıştım.Bir gece yatağımda uzanmış düşünürken,aniden kulaklarım çınlamaya başladı.Sonra bir üşüme sardı beni.Sonra hafif bir esinti hissettim.Yatakhaneye değil rüzgar,o sert kış gününde bir sineğin bile girebileceği bir delik yoktu.Heralde hastalanacağım diye düşündüm.Sonra battaniyeye sarılıp uyudum.Rüya olmadığına adım gibi eminim.Ama yaşadıklarım bir rüya gibi geldi bana.Yatağımın başında yemyeşil başörtülü,yüzü peçeli bir bayan,elleri önünde bağlı,ayakta bana bakıyor vaziyette öylece duruyordu.Biraz ürktüm açıkçası.Yatağımda uzanır vaziyette öylece ona bakıyor,kim olduğunu,neden tepemde dikildiğini düşünmeye başladım.Derken yavaşça sağ elini peçesine götürdü.Peçeyi açtığı anda gördüğüm güzellik karşısında,adeta büyülenmiştim.Yüzünde anlatamayacağım güzellikte bir parıltı,gözleri öyle güzeldiki,bu gördüğüm yüz karşısında adeta büyülenmiştim.Bana bakarak gülümsüyordu.Öyle tatlı gülümsemeydiki,değil korkmak yatağımdan kalkıp kendisine sarılmamak için kendimi zor tuttum.İşin garip yanı henüz ağzından tek kelime çıkmamış ve benden ne istediğini öğrenememiş,kim olduğunu dahi bilmiyordum.Korku değilde,üzerimde bir heyecan oluştu o an.Kimsin demek istiyorum ama,heyecandan bir tek kelime edemiyorum.Yavaşça doğrulup yatağa oturdum.Ve nihayet o kelimeyi söyleyebilmiştim.''Kimsin''Tam bunu söylerken birden yatağımda oturur vaziyettte buldum kendimi.Ama karşımda kimse yoktu.Sanki rüya görmüşümde,gördüğüm rüyanın etkisi ile uyanmış ve yatağa oturur pozisyonda bekliyor gibiydim.Ama inanın bu gördüklerim bir rüya değildi,olamazdı.Neler olduğunu anlmaya çalışsamda bir anlam çıkartamadan,tekrar uyudum.Sabah uyanıp elimi,yüzümü yıkayıp,kahvaltı için yemekhaneye gittim.Yemekhaneye girdiğimde,yemekhanedeki duvar saatine baktığımda,yemek dağılımının bitmesine 5 dakika vardı.Biran düşündümde 5 dakikada kahvaltımı yapabilmem imkansızdı.Tam kahvaltı yapmadan çıkacakken,gece gördüğüm bayanı yemekhanede gördüm.Kapının önünde ona bakakaldım.Bana gülümseyerek sanki hadi gel kahvaltını al der gibiydi.Yavaşça ona taraf ilerledim ve kahvaltımı alıp masaya geçtim.Kafamı yana çevirip saate bakmak istediğimde,yanı başımda onu gördüm.Yine ayakta ve elleri önünde bağlı bir şekilde sanki benim vereceğim emirlerleri beklermiş gibi duruyordu.Ama yüzü peçeliydi.Normalde bu tür şeyler insanda büyük bir korku oluşmasına sebeb olur.Ama inanın hiç korkmuyordum.Tam aksine onun yanımda olmasından oldukça memnun vede mutlu gibi hissediyordum kendimi.Ama sanki,tüm bunları kendi istediğim doğrultusunda yapmıyor gibiydim.Başım eğik kahvaltımı yapıyorken,yavaşça başımı yana çevirip bakmak istediğimde budefa tam karşımdaydı.Önce ona,sonra yemekhaneciye baktım.Yemekhaneye geldiğimde,yemek dağılımının bitmesine 5 dakika vardı.Süre dolduğunda,asla ordan kahvaltı veya yemek alamazdı kimse.Yetimhane iyi güzeldi ancak bazı hususlarda çok katı kuralları vardı.Ki öyle olması gerektiğini düşünüyorum.Açıkçası bu duruma biraz şaşırmıştım.Yemeği alıp masaya geçip neredeyse kahvaltımı bitirmiş olmama rağmen,saate baktığımda,saat sanki hiç ilerlememiş gibi duruyordu.İlk baktığım gibi 5 dakika vardı.Geceden beri garip şeyler yaşamaya başlamıştım.Kahvaltımı bitirip, boş tabıldotu yerine bırakmak için gittiğimde,karşımdaki yoktu.Tam çıkışta yeniden saate baktığımda sürenin dolduğunu,hatta 20 dakikada geçtiğini görünce,o an bir şok daha yaşadım.Bu durum beni tedirgin etmeye başladı.Gördüğüm şey gerçekmiydi.Saat olayına gelicek olursak,hadi diyelimki benim aklım başımda değil.Delirdim veya başka birşey oldu.Peki o sinirli yemekhaneci Remzi abinin,20 dakika geçmiş olmasına rağmen o sakin tavırları neyin nesiydiki.Gerçekten çok garip şeyler yaşamaya başlamıştım.Ama olumlu yönde ilerliyordu herşey.En azından aç kalmamıştım bu sayede.Ancak bu neyin işareti,neyin belirtisi,ileride iyimi olacak,kötümü olacak hiç bir bilgim yok vede hiç bir tahmin yürütemiyordum.Bahçeye çıkıp yetimhanenin arkasına gittim.Daha sağlıklı düşünebilmek için,biraz yanlız kalmaya ve sessizliğe ihtiyacım vardı.Yetimhanenin ön tarafı fazlası ile gürültülü olduğundan,arka tarafa gitmeyi tercih etmiştim.Duvar dibine ekili çiçeklerin,kenarına çevrilmiş taşlarından birinin üzerine oturdum.Acaba bir rahatsızlığım varda benmi anlamıyorum diye düşünmeye başladım,Kendi kendini muayene eden bir doktor misali,nefes alış verişimi kontrol ediyorum,gayet normal,acaba başım dönüyor mu diye düşünüyorum,hayır başım dönmüyor gayet iyiyim,halsizlik felan var mı,oda yok.Peki bu yaşadıklarım neyin nesi.Üstelik gündüzde devam eden bir durumun içindeyim.Keşke bir izin koparabilsemde,Şu yetimhaneden dışarıya çıkabilsem.Belki burasıyla alakalı bir durumdur.Ama eminimki birçok konuda olduğu gibi,izin konusundada yetimhanenin katı kuralları geçerli olacaktı.Zaten önceleride birçok defa izin istemişliğim olmuştur,ancak bugüne kadar bir kez izin verdiklerini hatırlamıyorum.Son olarak tam bunu düşünürken,tam yerimden kalkacakken,aniden o bayanı yine karşımda gördüm.Yüzü yine peçeli,ama budefa tek elini bana uzatmış ve elini tutmam için bekler vaziyetteydi.Başımı hafifçe yukarı kaldırıp ona baktım.Onu ne zaman karşımda görsem,tüm tekliflerine tereddüt etmeden evet diyecek duruma geliyordum.Ama inanın ne zaman karşımda belirse oluyordu bu durum.Yavaşça oturduğum yerden ayağa kalkıp uzattığı eline karşılık verdim.Ellerim onun eline değdiğinde elinin pamuk gibi yumuşak olduğunu vede soğuk olduğunu hissettim.İşin garip yanı,o an oracıkta düşüp bayılmam gerekirdi.Ama ilk gördüğümden bu yana,onu ne zaman görsem hiç korkmamıştım.Şimdi ise elini tuttum yine içimde korku yok.Sadece elinin yumuşalığı ve soğuk olması beni biraz şaşırtmıştı.Ama dediğim gibi,hiç korkmadım,ve kendimi çok güvende hissetmiştim.Biraz ilerlemeye başladık.Yavaşça başımı onun yüzüne doğru çevirdiğimde,oda aynı şekilde benim yüzüme baktı.Ama yüzünde peçe olduğundan yüzünü göremiyordum.Tekrar önüme baktığımda,hayatımda daha önce hiç bilmediğim vede görmediğim bir yerde buldum kendimi.Her yer gri,yada birtek ben öyle görüyorum.Sağımızdan,solumuzdan tıpkı onun gibi bazende başı açık uzun saçlı,bayanlar geçiyor.Bize her bakan gülümseyerek selamlıyor bizi.Biraz ilerledikten sonra,daha çok varlık belirmeye başladı.Varlık diyorum çünkü ilerleyen anlatımda,neden varlık dediğimi daha iyi anlayacaksınız.Koşuşturan çocuklar,Yaşlı adamlar.Başı açık olan çok güzel kadınlar.Herkes bizi güler yüzle karşılıyordu.Biraz daha ilerledikten sonra,akan bir derenin başına geldik.Yüzünü bana dönerek,yavaşça peçesini açtı.Yüzü yine çok güzeldi.İşte tamda o sırada ona kim olduğunu sormak istemiştim,yada hatırlamıştım.Öyle güzel gülümsüyorduki,gerçekten yüzünü ne zaman gösterse o güzellik karşısında adeta büyülüyordu beni.Ve onunla olan ilk konuşmamı nihayet yapmaya başladım.İlk sorumla Kimsiniz diye sordum.Sesini,dilini,nasıl bir cevap vereceğini çok merak ediyordum.Kısacık Kimsiniz sorusunu sorarken bile zorlanmıştım.Bunu korkuya bağlamayın.O ana kadar ona karşı içimde zerre karşı korku oluşmadı ve oda beni korkutacak en ufak şey yapmadı.Dedimya tam aksine kendimi çok güvende hissediyor vede çok mutlu oluyordum.Ve ağzından çıkan ilk konuşmaları duymaya başlamıştım.ismim ''BENAN''.Benden korkmana gerek yok.Sana zarar vermeyeceğim.Bundan sonra her zaman seninle olacağım ve sana hizmet edeceğim dedi.Sesi ince bir ses ve çok güzeldi.Şaşkınlığımı gizleyememiş,soruma cevap verip ikinci sorumu sormamı bekleyip,yüzüme o güzel gülümsemesiyle bakarken,aniden kendime geldim ve ikinci sorumu sordum.Peki ''NEDEN''.Baba,dedi ve sustu.Baba mı!Ben anne ve babamın kim olduğunu bilmiyorum.Anne ve babamı hiç görmedim,hatta yetimhanede büyüdüm ve hala orda yaşamaktayım.Hani gece geldiğin yer,işte orası bir yetimhane.Ve ordaki çocukların tamamı tıpkı benim gibi dedim.Bir an benim babamdan bahsettiğini düşünmüştüm.Aslında ne demek istediğini tam olarakta anlayamamıştım.Bir süre gülümseyerek bana baktı.Tekrar elini uzattı.Ve ben karşılık vererek elini tuttum.Biraz ilerledikten sonra mağara gibi bir yere girdik.Sağlı sollu,elleri önünde bağlı asker görünümlü varlıklar vardı.Bizi her gören hafif eğilip selamlıyordu bizi.İleride beliren bir aydınlık vardı.Büyükçe bir aydınlıktı.O tarafa doğru ilerlerken asker olduğunu tahmin ettiğim varlıkların sayısı git gide çoğalıyordu.Tam ayndılığa geldiğimizde,rahatlıkla görebildiğim yüksekçe taht gibi bir yerde oturan birini gördüm.Çok yaklaşmıştık,artık net olarak o tahtı ve orda oturanı görebiliyordum.Padişah görünümlü bu varlığın,tahtı oldukça yüksek bir yerdeydi.O an dikkatimi çeken birşey olmuştu.O yüksekçe yerin etrafında merdiven yoktu.Taht bir çemberle sınırlandırılmıştı.O çemberin dbine gelince durduk.Benan hafif eğilerek onu selamladı.Geniç omuzları olan,elleri oldukça büyük,parmakları uzun,üzerinde kaftanı andıran bir giysi,tahtına yaslı altına benzer asa benzeri birşey,gözleri yusyuvarlak,burnu düz,kulakları hafif uzun görünümlü,büyük ihtimalle bir lider olduğunu tahmin ettiğim bu varlığın,bulunduğu yerden aniden dibimize gelmesi,1 saniye bile sürmemişti.Tam anlayamadım ancak,sanki uçarak gelmişti.Merdiveni olmayan yüksek tahtından başka nasıl inebilirdiki ordan.Sadece oluşan sesi duyabilmiştim.Boyu benandan daha uzun,geniş omuzları vardı.Tam o sırada benanla hiç anlamadığım dilde birşey konuştu.Sesi oldukça kalındı.Benanda aynı dilde ona cevap veriyordu.Elini kaldırdığında arkadan ışık hızında bir asker olduğunu tahmin ettiğim varlık geldi.Öyle hızlı hareket ediyorlardıki inanın göz açıp kaptmaktan daha az bir süre.Sonra bana bakarak gülümsedi.Ve bana hoş geldin dedi.Büyük bir şaşkınlıkla sadece hafif başımı sallayarak hoşbulduk dedim.Yanındaki asker çoktan gitmişti bile.Benanla kouşmaya devam ettiler.Bir süre sonra az önce gelen askerle beraber bir bayan daha geldi.Ama bu bayan örtülü değildi.Benana çok benziyordu.Oda çok güzeldi.Saçları çok uzundu.Ve benan bana bakarak konuşmaya başladı.Bu benim babam.Oldukça büyük bir kabilemiz var.Ve babam bu kabilenin lideridir.Bu alem cinlerin alemidir dedi.İlk korkumu o an yaşamıştım.Hikayeler dinlerdik,ama her zaman cinleri kötü olarak bilirdik.Tamda bunu düşünürken,benan sanki beynimi okumuş gibi cevap verdi.Hayır korkmana gerek yok.Düşündüğün gibi değil.Bizde tıpkı siz insanlar gibiyiz.Bizimde iyi olanlarımız var,aynı zmanda kötü olanlarımızda var.Sen kardeşim Berranın hayatını kurtardın.Aynı zamanda kardeşimle olan bir cinle birlikte birçok insanında hayatını kurtardın.Babam tüm olan bitenden haberdar dedi,Berranın hayatınımı kurtardım,bir çok insanın hayatınımı kurtardım.Bu nedemek oluyor diye sorduğumda.Yaşadığın yere gelen yılan berraydı,arkadaşların berrayı öldürmeye çalışırken sen berrayı dışarıya salarak hayatını kurtardın dedi.Evet bu gerçektende doğruydu.Ama berra bir yılan olarak mı gelmişti.O Gün yetimhanenin deposunu temizliyorduk.Depo yetimhanein kullanılmayan eşyaları ile dolu,kimsenin girmediği bir yer.Oldukça tozlanmış bu depoyu temizlemek,baya yormuştu bizi.Toplam 10 kişi seçilmişti depo temizliği için.İçlerinde bende vardım.Örümcek ağıyla kaplanmış eski dolabı kaldırdığımızda,arkasından bir yılan çıkıverdi.Herkes korkuyla kendini dışarı attı.Kimin eline ne geçtiyse yılanı öldürmek için kapıp geldiler.Birden yılana saldırmaya başladılar.Birtek benim elimde yılana zarar verecek herhangi birşey yoktu.Yılan kendini diğer dolabın arkasına atttı.Sonra ben ortaya bağırdım,durun diye.Yılanı öldürmekle hiçbirimizin eline bişey geçemeyecek.Az sakin olun.Hem böyle yaparsanız yılan birimizimi ısarabilir diyerek,ordaki boş çuvalın ağzını genişçe açıp,yılanın içine girmesi için dolabın oraya koydum.Yaklaşık 15 dakika sonra yılan kendiliğinden çuvalın içine girdi.Yılanı götürüp yetimhanenin arka duvarından dışarıya saldım.Benana neden birçok insan dedin diye sordum.Benan,orada sen hariç,bir çok arkadaşın berraya saldırdı.Eğer berrayı öldürseylerdi,kabilemiz,hatta,kabilemizle bağlantılı birçok kabile daha o arkadaşlarından intikamlarını feci şekilde mutlaka alacaklardı dedi.O an bir oh çektim.İyiki arkadaşlara engel olmuşum dedim kendi kendime.Ve benan konuşmasına devam etti.O ara gözüm berraya ilişti.Gülümsemesine gülümsemeyle karşılık verdim.Benan,böylece berra hayatını sana borçlu dedi.Olan bitenden babamın haberi var.Bu davranışın beni çok duygulandırmıştı.Babama artık senin emrinde olmak istediğimi söyledim ve babam bunu kabul etti.Bu defa babası konuşmaya başladı,kalınca ses tonuyla.Bizden asla sana zarar gelmeyecek.Kızım benan ve tüm kabilemiz her zaman seninle olacağız dedi.Bu kararları kızım değil.bir büyüğü vede babası olarak ben veriyorum dedi.Demekki benan bana, baba derken bunu anlatmaya çalışmıştı.Benanın bana baktığını farkettim.Bende ona baktığımda bana gülümsüyordu.İlk kez o an,ona karşı kocaman bir sevgi oluştu içimde.Sarılmak istemiştim.Aynı şekilde bende benana gülümsedim ve birden bir ses duydum.Bu ses yetimhane müdürümüz kemal beyin sesiydi.Oğlum mirza,mirza iyimisin evladım.Kendimi yetimhanede son oturdğum yerde buldum.Karşımda müdür kemal bey bana sesleniyor.Hemen ayağa kalkıp,iyiyim müdür bey dedim.Hadi gir içeri evladım dedi.Benan,berra,babası,askerler hiçbiri yoktu.O an ağlayacaktım neredeyse.Keşke hep o alemde kalsam,hiç gelmesem bizim alemimize diye düşündüm.İçeri girdiğimde öğlen olmuş,yemek saati gelmişti.Yemeği alıp boş bulduğum bir masaya geçtim.Kimseyi masamda görmek istemiyordum.Çünkü ağlamak istiyordum.Yüzüm kimseye gözükmeyecek bir poziyonda masadaki yerimi ayarlayarak,tam ağlayacaktımki,benannı karşımda gördüm.Nasıl mutlu olmuştum.Budefa sevinçten gözyaşı dökmeye başlamıştım.Benana bakarak ağlıyordum.Benanda ağlamaya başladı.Hemen gözaşlarımı silip gülümsedim.Aynı şeyi oda yaptı.Bu kısacak sürede ona çok bağlanmıştım.Üzülmesini istememiştim.Biran düşündümde,acaba tüm bunlar gerçekmi diye.Sonra yılan meselesini hatırladım ve artık gerçek olduğuna tam kanaat getirdim.Budefa benan ya kaybolurda birdaha asla gelmez ve onu göremezsem diye düşünmeye başladım.İçimden bir ses ve adım gibi eminim bu benanın sesiydi''SÖZ VERİYORUM,SENİ ASLA TERK ETMEYECEĞİM''Bı kısacık zamanda bu kadar ona bu denli bağlanmak.Sağıma soluma bakındım,acaba gördüklerimi başkalarıda görebiliyor mu diye,ama benden başka gören yoktu sanki.Şayet görmüş olsaylardı çoktan masama üşüşmüş olurdu herkes.Benan benimle konuşarak,senden başka beni görebilen yok dedi.O gün akşama kadar benan sürekli benimleydi.Gece uyudum,rüyamda benanın beni götürdüğü alemdeydim.Yine yanımda benan vardı.Benan ilk gittiğimizde durduğumuz dere kenarında oturduk.Bu fırsatı değerlendirmeliydim.Ve benanı daha iyi tanımalı,onun ve alemi hakkında daha çok bilgiye sahip olmalıydım.Tamda benim yüzüme bakıp gülümsediği esnada,oan ilk sorumu yönelttim ona.Benan kaç yaşındasın diye sordum.150 yaşında diye evap verince açıkçası biraz komiğime gitmişti.150 mi :).Evet diyerek cevap verdi ve insanların yaşıyla kıyaslama dedi.İnsanların yaşlarına göre kıyaslarsak daha 18 yaşındayım diyebilirim dedi.Tuhafıma gitmişti bu durum.Ve konuşmasına devam etti.Bizler sizden daha çok uzun yıllar yaşarız.6000 yıl yaşayanlarımız bile var dedi.Peki sen ve ailen müslüman mısınız diye sordum.Evet diye cevap verdi.Uzunca bir sohbet sonrası birden uyanmıştım ve kahvaltı saati gelmişti.,gözümü açtığımda yatağımda olduğumu farkettim.Bu bir rüyamıydı,gerçekmiydi tam anlayabilmiş değildim.Ama uyandığımda gerçekte yaşamış gibi oluyordum.Tam ranzamdan kalktığım sırada benanı yine yanımda görmüştüm.Bir güzel kahvaltı yaptıktan sonra,bahçeye çıkıp yine arka tarafa gittim.O Sırada benanda yanımdaydı.Yetimhanede hiç anlaşamadığım birkaç arkadaşım vardı.Hatta içlerinden biriyle ciddi anlamda kavga bile etmiştim.En sonki kavgada 5 kişi birden bana saldırmış,burnum kanamış,kolum incinmiş ve aldığım sert ir darbe sonucu kafam kırılmıştı.Kimin ne vurduğunu,nasıl olduğunu o anki can havliyle hiç hatırlamıyorum.Bu olayın üzerinden 2 ay geçmişti.2 ay bu tayfa beni pek rahatsız etmemişti.Çünkü hepsi ciddi anlamda cezalar almışlardı.Oan benan ile sohbet ederken o tayfadan 2 kişinin yanıma taraf geldiğini farkettim.Benan ve ben onlara taraf bakıyorduk.Biri dibime kadar gelip ayağı ile ayağıma bir tekme vurdu.Daha seninle işimiz bitmedi diyerek saçımı tutup kafamı sağa sola sallamaya başladı.Elimle elini tuttup saçımı bırakması için ittim.O an benana baktığımda çok sinirli görünüyordu.Onun bu durumdan hiç hoşlanmadığı yüzündenki kızgınlık ifadesinden çok açık belli oluyordu.Ben müdahale edip saçımı tutan kişinin elini ittiğim anda,budefa yanındaki diğer arkadaşı birden boğazıma ypıştı.Senin yüzünden çektiğimiz cezaların bedelini ödeyeceksin lan diyerek,boğazımı sıkmaya devam etti.Yemin ederimki nasıl olduğunu hiç anlamadan,birden elini kavrayarak bir elimle elini tuttup sıkıyordum.Belliki çok canı yanıyordu,inim inim inlemeye başlamıştı.Ayağa kalkıp diğer elimlede,yakasından tutup tek elimle onu havaya kaldırdım.Sesim çok garipleşmiş ve sert bir ses tonuyla ''İÇİNİZDEN HERHANGİ BİRİ,BİR DAHA BANA YAKLAŞIRSA,ÖLDÜRÜRÜM''diyerek enaz 2 metre uzağa fırlatmam bir oldu.Bu kadar güçlü biri değildim.Bırakın gücü aslında onlardan çokta korkan biriydim.Gerçekten çok acımasız vede tüm yetimhanenin kendilerinden korkan,çekinen pislik bir ekipti.Birden ayağa kalkıp yavaştan üstünü temizlerken bir yandanda şaşkınlıkla bana bakıyordu.Neye uğradıkalarını şaşırmış gibiylerdi.Tabi o an bende onlar gibi şaşkın bir vaziyetteydim.Hani deli gücü derlerya,ondan kat kat daha güçlü bir durumdaydım.İnanın şayet ikinci bir hamle yapmaya kalkmış olsaylardı belkide onları oracıkta öldürebilirdim.İkisi birden kaçmaya başladılar.Ellerime bakıp ne oluyor diye düşündüğümde,benan yine karşımda duruyordu.Kafamı kaldırıp benana baktığımda,gülümseyerek bana bakıyordu.Benan ben bu kadar güçlü biri değildim,nasıl olduda benden daha iri ve kilolu birini bu iskelet halimle önce havaya kaldırıp sonra 2 metre öteye fırlattım diye sorduğumda,''BENAN'' Söz veriyorum her zaman seninle olacağım diyerek cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİRZA'NIN CİNİ
ParanormalSizlere yaklaşık 10 yıldır sürekli benimle olan görünmeyen bir dostumdan bahsedeceğim.Kimi zaman bana bir dost,kimi zaman anne,kimi zaman sırdaş ve her zaman herşey oldu.Onu çok sevdiğimi belirterek hepinize hikayemi okumaya davet ediyorum.İyi okuma...