1.8K 148 54
                                    

∞∞∞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

∞∞∞

Geriye yaslanmış sakince oturan oğlumu izliyordum. Bu kadar durgun olması normal değildi o yüzden endişelenmiştim.

"Bir sorun mu var?"

Ayağa kalkıp yanına gittim, ona doğru eğilirken sormuştum.

"Babam gelecek ya," dizlerine koyduğum ellerimi tuttu. "Sen istiyor muydun gelmesini anne?"

Gülümsemek için kendimi zorlarken yanıt verdim.

"Sen istiyorsan ben de istiyorum bebeğim."

Gülümsediğinde kısılan gözleriyle bana baktı. "Gerçekten mi?" Başımı salladım. "Öyle tabii. Heyecanlı mısın?"

"Evet! Babam yemek yemeden gelir ve birlikte yeriz değil mi?"

Bir çocuk ancak babasına bu kadar benzeyebilirdi. Eunwoo ne kadar inatçıysa Min Ki de öyleydi. Yemek bile yememişti babam gelecek diyerek.

Yanağını öptüğümde zil çalmıştı, derin bir nefes alıp ayağa kalktım.

"Kapıyı sen açmak ister misin?"

"Çok isterim!"

Minik adamlarıyla önden ilerlerken derin bir nefes aldım.

Min Ki kapıya uzanıp açtığında başta kafasını uzattı, ne tepki verdiğini göremiyordum ama kapıyı araladığında Eunwoo göründü.

İkisi uzun süre birbirine baktığında sonunda araya girdim.

"İçeri gelsene."

Eunwoo bana baktı, kendine gelmiş gibi adım atarken kapıyı kapattım. Oğlum da şaşkınlıktan aralanmış dudaklarıyla bir ona bir de bana bakıyordu.

"Merhaba. Sen benim babam mısın?"

Eunwoo eğilip elini uzattığında Min Ki tereddüt etmiş olacak ki bana bakmıştı. Gülümseyip başımı salladığımda elini tuttu.

"Adın ne?"

"Eunwoo. Ve sen de Min Ki?"

Min Ki'nin gözleri parıldadı. "Ah adımı biliyorsun." Güldükten sonra geri çekilmişti.

Ortamın garipliği ile gerilirken oğlumun sorusu ile rahatsızca kıpırdandım.

"Sen neredeydin, baba?"

Her zaman yaşıtlarına göre daha olgun düşünen ve hareket eden bir çocuktu ama bunu sormasını asla beklemiyordum.

Eunwoo bana baktığında konuyu değiştirmek için konuştum.

"Yemek yememişsindir, biz de seni bekledik. Mutfağa geçelim mi?"

∞∞∞

Gergin hava devam ederken oturmaya devam ediyordum. Min Ki ve Eunwoo'ya bakmaya başladım bu kez, yapboz yapıyorlardı.

İkisi de mutlu görünüyorlardı, bir video oyunu oynadıktan sonra Min Ki'nin odasında zaman geçirmişler, daha sonra oturmuşlardı ve ben de ikisini izliyordum.

Zaten Min Ki iyiyse sorun yoktu.

"Saat geç oldu. Kalksam iyi olur." dedi ayağa kalkarken. Min Ki de ayağa kalkarken Eunwoo'nun parmaklarını tuttu.

"Bu sefer uzun süre gitmeyeceksin değil mi?"

Tanrım, gözlerim doluyordu. Arkamı dönüp kapıya ilerledim. "Tabii ki, bu sefer ne zaman istersen gelirim."

Eunwoo konuştuktan sonra sıkıca birbirlerine sarıldılar, kapıyı açtığımda gitmeden önce bana baktı.

"Güzel bir akşamdı. Teşekkür ederim."

Gözlerimi kaçırdım.

"Teşekkür etmene gerek yok, senin için değil oğlum için yaptım."

"Yine de mutlu oldum. İyi geceler."

Bir şey söylemedim. Sanırım iyi geceler dilememi beklemişti ama sustuğumu görünce gitti.

"Anne, babam tekrar gelecek değil mi?"

Kapıyı kapatırken başımı salladım. "Gelirim dediğine göre gelir. Ne zaman gelsin istersin?"

"Yarın dayıma babamla tanıştığımı anlatmam gerek, sonra ki gün gelse olur mu?"

"Olur."

Hâlâ sinirli ve gergindim, onca zamandan sonra çıkıp gelince her şeyin eskisi gibi olmasını zannetmiyordu umarım.

∞∞∞

Before You Go | Cha Eunwoo √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin