İçindeki heyecanla kapıyı tıklatıyor Karlos usulca. Sabahın daha erken saatleri olduğunu biliyor ve eğer uyanmadıysa uyandırmak istemiyor Yaren’i..Tam dönüp gidecekken açılıyor kapı..Gözlerini ovuştura ovuştura açıyor kapıyı Yaren..İkisi de birbirini görünce sırıtarak gülmeye başlıyorlar..
“Yine mi geldin sen Oğlum , uyumuyo musun napıyosun ben anlamadım ki..! “diyor ve Karlos’a bakıyor kocaman gülümsemesiyle Yaren..
“E ama demiyosunki hiç ben bu adamda uyku mu bıraktım diye be Yaren’im..!”
“Benden ötürü mü yani.? Uyuma demiyorum ben sana sonuçta ama şimdi beni düşünmekten uyumuyorsan da yapcak bir şey yok..” Öyle tatlı söylüyorki Yaren, Karlos’un içi içine sığmıyor..
“E hadi hadi içeriye girelimde bir çay koy bari,sıcak simit aldım, o kadar kuyrukta bekledim ben..”
“Yorulmuşsundur şimdi..”
“Dalga geçme de kapa kapıyı hadi Yaren, hadi..”
------
İkisi de oturmuş,kahvaltı ediyorlar ama bakışları bir an olsun ayrılmıyor birbirinden..Her hareketleri birbirinin içine işliyor. Geçen zamanda öyle iyi anlamışlar,öyle alışmışlar ki birbirlerine, görüşmeden geçmeyen tek günleri olmuyor..
“Sizin tayfa nasıl?” diye soruyor Yaren..
“İyiler iyi, Nevizade’ler olarak çoktan mahallenin gözdesi olduk. Herkes alıştı bize..Plan tıkırında anlayacağın, paranın yarısını topladık bile..Az kaldı, çok az kaldı Yaren’im..!”
Yine utanıyor Yaren, mahcup oluyor.. Kendisi için kalkışılan büyük tezgahtan endişeleniyor..Kimsenin başına bir şey gelsin istemiyor ama Karlos’suz bir hayat da düşünemiyor bundan sonrası için..
“Bak..Yine neden büzüldü o dudişler..? Kaç kere daha konuşucaz bu konuyu Yaren’im..!”
“Ah be Karlos..Sen farkında değilsin hala ama nasıl bir işe girdiniz, benim için hem de..Hiç tanımadığım insanlar neler yapıyor,kendilerini tehlikeye atıyorlar..”
“Kando Abi,Ferdi,diğerleri..Hepsini tanıdın..Onlarda seni tanıdı..Sen de gördün nasıl delikanlı olduklarını..Biz bu adalete karşıyız be Yaren’im..Kötünün değil,iyinin kazanacağı dünyayı istiyoruz..Bu cümledeki ‘iyi’de sen oluyorsun haliyle..” Son cümlesini söyleyip güzelce gülümsüyor Karlos ve sandalyesini düzeltip,Yaren’in yanına yaklaşıyor..Dönüyor ona doğru..Saçlarını okşuyor sevdiği kadının..Üzülmesine kıyamıyor çünkü..
“Hadi,solmasın güzel yüzün..Hep gülsün..”
“Peki ya sen..? Benim yüzümden kendini ateşe atıyorsun,buna nasıl dayanıcam peki..?” diyor Yaren ve öne eğiliyor başı..
Karlos uzanıyor Yaren’in çenesine, kaldırıyor Yaren’in başını..Harika bir tebessümle söylüyor cümlelerini..
“Sen bilmez misin Yaren’im..
Yanarım
Kanarım, kanarım ateşlere yürürüm yanarım
Kül olurum savulur denize yağmurlara karşı yağarım
Tüm dünya bana karşı olsa ben yine de senin için yanarım be Yaren.. Ötesi yok,sonu yok bunun..”
“Sen varya..Bu kahpe dünyada benim başıma gelen en güzel şeysin be..! Ne diyeyimki ben sana Karlos..!” İçindeki aşk dolup taşıyor Yaren’in..Sevinçle,gözyaşıyla,aşkla söylüyor cümlelerini..
“Bir şey demesen de şöyle bir öpücükcülük yapsak bana yeter galiba..Öyle doluyo içime yani,bilemiyorum ama..” Cilvesiyle birlikte sırıtmaya başlıyor Karlos..
“Öpücükcülük mü diyorsun? Olayımız bu mu yani şu an..?” Yaren’de en cilveli haliyle söylüyor..
“E bu kadar yürümecilikten sonra olsa biraz alırım yani şimdi..”
“E öyleyse yapcak bir şey yok o zaman..”
Tüm büyüsüyle yaşanıyor o an..İkisi de içi titreye titreye yaklaşmaya başlıyor birbirine..Sanki zaman durmuş,dünyada başka kimse yokmuş gibi..Aralarında bir nefeslik mesafe kaldığında heyecanlarından kalp atışları hızlanıyor..Öyle masum,öyle narin,öyle küçük ama bir o kadar da anlamlı bir buse bırakıyor Karlos Yaren’in dudaklarına..Daha sonra alınları değiyor birbirlerinin alınlarına,gözleri kapalıyken harika bir tebessüm oturuyor dudaklarına..Elleri ellerinde,tenleri tenlerindeyken dünyanın en mutlu insanları oluyor ikisi de..
“Beni hiç bırakma olur mu..” gözlerini açmadan söylüyor Yaren..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazi Kalbimde Yaradır (KarYar)
DragosteKarlos ve Yaren'in geçmişini hayal ettiğim gibi yazdığım kısa bir hikaye.. Keyifli okumalar diliyorum...