1✓

1.8K 173 70
                                    


"Buna inanamıyorum! Johnny denen o serseri ile asla seyehate çıkmam."
Yuta sızlandıktan sonra içeceğinden bir yudum aldı.
Dudaklarından çıkanlar, içinden geçirdikleri çelişiyordu.

Üniversitede ki kulüpler arasında yıl boyu süren bir kapışma vardı. Sene sonunda ise kazanan; yani okula en fazla katkısı olan klüp, sonraki senenin başında, okul tarafından kulüpler için ayrılan bütçenin en yüksek miktarını alıyordu. Yuta'nın kaptanı olduğu klüp iki senedir birinciydi.

Fakat bu sene, ataerkil erkeklerden oluşan, Yuta'ya göre saçma sapan bir kulüp ile puanları eşitti. Yuta ve ekibi ne kadar uğraşsa da diğer kulübü geçememişlerdi ve aktiviteler bitmeye yakındı.
Okulu temsil etmek için iki kulübün de başkanı bir haftalık bir seyehate çıkıp o ülkede yapılan tüm semilerlere katılarak okulu temsil edeceklerdi. Bu son aktiviteydi.

"Yuta, birincisi okul birliği kaptanların gitmesi gerektiğini söyledi. İkincisi senden başka hiçbir üyemiz Johnny ile boy ölçüşemez."
Taeyong söylediğinde ve iç çekti.
"Adam çok seksi."

Aynı masada, yuta'nın yanında oturan Jungwoo katıldı.
"Katılıyorum. Johnny ile seyahate çıkarsam bu okul işi olmayı bırakır ve harika bir balayına dönüşürdü."

Yuta göz devirdi.
"İğrençsiniz çocuklar."

~~~~

Şimdiyse Yuta, Johnny Suh ile Meksika'daydı.
Panik, mide bulantısı eklemişti.
Uçakla gelirken, alışık olmadığı için midesi bulanmıştı, otele vardıklarında dinlenmek için yatağa geçmişti.
Ve bir sürpriz, elbette odaları aynıydı.

Johnny, "Sorun değil. Geçer," derken Yuta bu sözcükleri ve onun omzunu tuhaf bir şekilde sıvazlayışını zar zor algılamıştı. Yataktan dönerek indi ve ayağa kalktığında oda etrafında dönünce yatağın başına tutunmaya çalıştı.
Yuta'yı düşmemesi için belinden sıkıca kavradı ve eline bir içecek tutuşturdu.

Yuta içeceği içerken odayı inceliyordu. Pembe rengi ve yer yer krem rengi hasır mobilyalar hakimdi.
Bu işteki ortağı, inanılmaz yakışıklı adam yüzünü eliyle ovuşturup gülerek ona baktı. "Simdi daha iyi misin?"

"Şey, teşekkür ederim Johnny. İzin verirsen duşa girmek istiyorum."
Her zaman kin beslediği adamın kendisine karşı bu kadar nazik olmasını beklemiyordu. Onun aklı fikri sikinde, kaba biri olduğunu düşünüyordu. Yuta'nın suçu değildi, Johnny'nin kulübü böyle erkeklerden oluşuyordu.

Yuta, ılık duşun altında durdu. Her seferinde düşünceleri Johnny'e kaydığında kendini kötü hissediyordu.

Yumuşacık bir havluyu buğulanmış aynada gezdirdi ve kendisine bakan kanlanmış gözlerini görünce sızlandı.
Meksika'daydı, ona çok fazla şey hissettiren ve çılgınca şeyler yapmak istediği bir adamla. Yani.. Johnny'yi seksi bulan yalnızca arkadaşları değildi. Peki, şimdi ne olacaktı?

Yeni sakinleşen midesi bu düşünce karşısında bulanmaya başladı. Yuta'nın sorunu neydi?
Johnny... Yakışıklıydı, komikti, akıllıydı ve güçlüydü. Yuta daha basitti. Derinlerde yatan hazzın önüne çekilmiş bir setti, Johnny gibi hayatla dans eden bir erkek için yeteri kadar dikkat çekici değildi. Böyle düşmesinin nedeni ve iki yıldır ona karşı kin beslemesinin nedeni, Yuta'nın ona karşı ilgisinin olması ve bunca zamandır Johnny'nin sürekli başka isimlerle takılmasıydı.
Bir nevi Yuta sırf onu kıskandığı için ondan nefret etmişti. Kendisine onun bir pislik ve kaba olduğunu söylüyordu.

Johnny onun acısının hiç farkında olmadan, farklı farklı flörtleriyle ortalıklarda gezinirken, Yuta eninde sonunda kenarda durmanın acısıyla yaşamayı öğrenmişti ve Johnny etraftayken duyduğu o karmaşık hislere rağmen, sonunda bunu aşıp kendi hayatını yaşamış ve daha kendi dengi erkeklerle tuhaf ilişkiler kurmuştu.

louder than love 'johnyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin