4✓

1.1K 160 20
                                    

Seminerin bu günkü kısmı bittiğinde zaten akşam olmuştu. Johnny ve Yuta otele döndüklerinde ikisi de sesizdi.
Akşam yemeği yerlerken bile konuşmamışlardı.
En sonunda Johnny konuyu açmaya karar verdi. O sırada Yuta televizyon izliyordu.

Koltuğa, küçük olanın yanına oturup Yuta'nın dolgun alt dudağında başparmağını gezdirdi. Dudağına dişlerini geçirme isteği neredeyse dayanılmazdı. "Şimdi karar verme zamanı Yuta."

Yuta kolunu yana doğru indirdi ve kafasını çevirerek ona baktı. Johnny'nin açıklamasının ilgisini çektiği yüzünden okunuyordu. “Bunu istiyorum. Herkesin düşüncesini umursadım uzun zaman ama ilk kez ne istediğimi biliyorum ve istediğim sensin.”

"Emin misin Yuta?"

Yuta sevimlice başını aşağı yukarı salladı.

Johnny parmağını onun elmacık kemiğinde gezdirdi. “Bu harika.” Ses tonunu sakin tutmak mücadele gerektiriyordu ama hayalindeki gibi gitmesini istiyorsa hızı doğru ayarlaması gerekiyordu.

Yuta da sınırdaydı. Johnny ona böyle bakmaya devam ederse kendisini sırt üstü yatmış Johnny'nin aletiyle dibine kadar dolu bir halde bulacaktı kendini.

Johnny Yuta'nın kafasını kaldırdı ve dudağını dudağına götürdü. Çok hafif bir basınç içeren yumuşak ve belli belirsiz bir öpücük kondurdu. Konuşmak, ona yapmak istediği bütün şeyleri söylemek için geri çekildi ama Yuta boğuk bir inleyişle bu fırsatı ileri gidip dilini onun diline dolamak, onu ısırmak ve emmek için kullandı. Yuta'nın üstüne doğru atılmasıyla Johnny sırt üstü yastığa gömüldü ve boğazının derinliklerinden inledi. Onu isteyen ve ona aç Yuta, Johnny'nin karşılaştığı en seksi şeydi. Bunu devam ettirip Yuta'ya sertçe ve hızlıca sahip olma dürtüsü onu altüst etti.

Johnny, Yuta'yı sırt üstü yatırdı. “Ellerin başının üzerinde kalsın.”

Yuta tereddüt ederek şişmiş alt dudağını ısırdı ama onun dediğini yapıp kıpırdamadı. Johnny topuklarının üstüne oturup ona baktı. Bal rengi saçları yastığı süslüyordu ve Johnny parmaklarını o yumuşak saçlarda gezdirdi.

“Saçlarını çok seviyorum. İnanılmaz seksi.Sana bir sır vereyim mi?” Yuta nefesini tutarak kafasını salladı.
Belki de bu onu korkutacaktı. Belki Johnny'nin tam bir sapık olduğunu düşünecekti ama öylesine etkilenmiş, tahrik olmuş görünüyordu ki Johnny denese de sözcüklerin ağzından çıkmasına engel olamadı. “Seni ve o saçını hayal ettim. Senin aletimi çok yavaşça ağzına aldığını ve ben tam boşalmak üzereyken yumruğumu o güzel saçlarına dolayıp seni daha da hızlandırmak için onları kullandığımı hayal ettim,” dedi.

Yuta'nın nefesi kesildi ve kolları aşağı indi. “O zaman bana izin ver.”

Johnny öylesine arzuyla doldu ki gözleri karardı ve kulakları öylesine uğuldadı ki güçlükle duyabildi.

“Ah! Bebeğim,” demeyi başardı Johnny. “Bunu ne kadar çok istediğimi bilemezsin ama henüz yapmak istediğim başka şeyler var.”

Elini Yuta'nın bileğinden kolunun yukarısına, yanağına götürüp sonra da boynunda gezdirdi. “Hadi bunu çıkaralım,” diye mırıldanarak Yuta'nın üstündeki askılı tişörtün askısını indirip sıkı ve küçük göğsünü açığa çıkarttı. Manzara görmezden gelinemeyecek kadar tahrik ediciydi, Johnny eğilip oraya bir öpücük kondurdu. Yuta gün ışığı ve çiçekler gibi kokuyordu ve Johnny onun kokusunu iyice içine çekti. “Seni yemek istiyorum, gerçekten de..”

louder than love 'johnyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin