3✓

1.1K 155 18
                                    

Son iki gün Yuta'nın hayatının en çılgınca iki günü olmuştu ve Johhny'nin kendisini bitkin düşüren cinsel çekimine daha ne kadar karşı koyabileceğini bilmiyordu. Neyseki seminerler başlamıştı ve ikisi de toplanılan alanda bir konuşma dinliyordu.

Konuşmayı yapan kadın bitirdiğinde ve yirmi dakikalık molaya gectikerini bildirdiğinde Johnny döndü ve Yuta'ya baktı.
"Bir şeyler atıştırmak ister misin?"

Yuta somurttu ve elindeki kalemle oynamaya devam etti.
"Hayır, istemem. Ama buradan çıkalım ve sessiz bir yere girelim."
Gülümsedi. "Hadi çatıya çıkalım! Ve yarış yapalım."
Johnny'nin cevabını beklemeden koşmaya başladı. Etraftaki insanların bakışlarını umursamadan.

Johnny güldü ve küçük olanın arkasından koştu.
Çatıya varmaları yaklaşık beş dakikalarını almıştı. İkisi de nefes nefese bir halde yerde uzanıyordu. Giysilerinin kirlenmesi ikisininde umrunda değildi.

Johnny döndü ve küçük olanın güzel yüzüne bir süre baktı.
Aralık dudaklarına, kızarmış yanaklarına karşı iç geçirdi.
Ve sonrasını umursamadan uzanıp yanağına yumuşak bir öpücük kondurdu.

Yuta şaşkınlıkla ona baktığında bir süre bakıştılar.
"Çok tatlısın."

"Çok tatlı olduğum için beni istediğin zaman öpebilir misin yani?"

"Öpebilir miyim?"
Johnny sordu.

Yuta  kirpiklerini kırpıştırarak ona baktı ve uzanıp dudağını öptü.
"Ödeştik."

Johnny'nin kalbi merdiven çıktığı için mi yoksa başka bir şeyden mi bu kadar hızlı atıyordu?
“Seni öylesine çok istiyorum ki bu akıl sağlımı sorgulamama neden oluyor.” deyip nabzı kulaklarında atarken kafasını eğdi ve dudağını onun dudağına doğru yaslayıp sonuna kadar her şeyiyle ona sahip olmayı arzulamasına neden oldu.

Yuta “Tanrım!” diye fısıldadı.

Johnny onun nefesini içine alıp dudağına temas ederek gülümsedi. “Tanrım ne?”

“Bu çok güzel,” deyip ona iyice yaklaşarak kendisini onun bacaklarının arasına soktu "Bir daha,” dedi.

Johnny inledi ve daha fazlası için daldı. Yuta ince kollarını ona doladı ve tutunarak boğazının derinliklerinden inleyip dilini onun diline sürttü. Johnny'nin alt dudağını öptü. Yuta'nın ağzı tatlı ve keskindi ve Johnny onu yiyip bitirmek istiyordu.

Yuta onu ısırıp dilini alt dudağının içindeki hassas kısma değdirdi. Onun bu cesur tavrı Johnny'nin sertleşmesine neden oldu ve arzusunu dindirmek için kalçalarını daha da yaklaştırdı. Yuta onu onaylayarak inleyip kendini çok erotik hareketlerle ona bastırdı. Göğüsleri Johhny'nin göğsünde inip kalkıyordu, bu Johnny 'nin aklını başından alıyordu. Parmaklarını Yuta'nın kalçasının yumuşak kıvrımından beline, sonra da göğüs kafesine doğru gezdirdi. Yuta kalçalarını onunkine daha hızla ve sertçe bastırıyordu. Johnny'nin ağzının içine “Lütfen,” diye mırıldandı.

İç sesi haykırıyordu. Ama geri çekilip Yuta'nın yüzündeki saf açlığı görünce, kanatlanıp uçacakmış gibi hissettiğinden Yuta'yı bundan daha fazla mahrum bırakamadı.

Yuta'nın tişörtünü yukarı kaldırdı ve sonunda kumaş o sert, küçük meme ucuna takıldı. Johnny'nin cinsel organı boxerına baskı yaptı ve Johhny inledi.
Kendisini mi onu mu ikna etmeye çalıştığından emin olamayarak “Sadece bir kez tadacağım,” diye söz verdi. Eğildi ve pembe renkli meme ucunu ağzına aldı. Sonra dilini değdirdi. Yuta onun kollarında kaskatı kesildi. “Ahh!”

Johnny dudaklarını meme ucuna kapatarak dilini hassas ucuna sürttü. Sonra Yuta anlaşılmaz bir şeyler gevelemeye başladı. Parmaklarını Johnny'nin şakaklarına bastırarak onu devam etmeye teşvik ediyordu. Onun bu istemsiz ve cinsel talebine uyma, adını haykırmaktan  boğazı acıyana kadar onu bağırtarak boşalmasını sağlama arzusu Johnny'yi doldurdu

Yuta boğazının derinliklerinden inledi. Bu dile getirilmemiş bir yakarıştı. Johnny'yi her şeyiyle istiyordu.

Parmaklarını pantolonun ince kumaşı üzerinde gezdirerek sıcaklığını avucuna almak için elini kilotun altına soktu. Yuta donup kaldı. Sonra çığlık attı. Sesi çatı da Johnny parmağını onun içine soktu ve  ipeksi teniyle onu sardı. Johnny hiç vakit kaybetmeden parmağıyla onun içinde gidip gelmeye başladı. Yuta onu daha da içine almaya çalışıp kendisine sarılana kadar parmağını sokup çıkarttı. Johnny'nin kalbi göğüs kafesine çarpacak kadar hızlı atıyordu ve göğsünden bir inleme sesi çıktı. Dişlerinin ucuyla Yuta'nın meme ucunu çekti ve parmağını daha da derine soktu.

Yuta “Lütfen Johnny. Ben...” diye yalvardı. Elleriyle Johnny'nin saçlarını sıkıca kavramıştı.
Kalçaları şimdi titriyor ve Johhny'nin parmağını sokup çıkarmasıyla uyumlu hareket ediyordu. Dudaklarından tekrar tekrar Johnny'nin adı dökülüyordu ve vücudu gerilip Johnny'nin bedenine doğru eğildi. Çok yaklaşmıştı. Çok çok yaklaşmıştı ve

Johnny'nin aleti çok setti. Yuta'nın onu emmesi ya da onun Yuta'nın içine girmesi ya da Yuta'nın ona eliyle dokunması yeterdi. Bu geri dönüşü olmayan yoldan bir adım uzaktaydı.

Beyninin çalışan son kısmı bir uyarı gönderdi. Durmaları gerekiyordu. Ama kahretsin ki Yuta çok hazırdı...

"Yuta.. bunu bu şekilde yapamayız tatlım." Johnny hayal kırıklığıyla haykırdı. İsteksizce elini çekip Yuta'nın külotunu eski haline getirdi ve söylenerek meme ucunu bıraktı.
"Dönmemiz gerek."

Kesik kesik nefesleri ılık geceye karıştı ve Yuta sersemlemiş görünerek kafasını salladı. Johnny'e bakarken gözlerini kırpıştırdı ve ellerini onun saçından geri çekti. Sertçe yutkundu. Boğazı hareket etti. “Sanırım yirmi dakika doldu,” dedi.




Johnny

Johnny

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
louder than love 'johnyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin