Başımı kaldırdığımda alev alev yanan gece mavisi gözlerle karşı karşıya gelmiştim.
Sanki rüyam yeniden başa sarmıştı. Kanlı ay en tepeye çıktı. Orman yine yandı. Okyanus yağmur ile birlikte hırçınca bizi boğdu. Ama ikimize de hiçbir şey olmadı.
O...
Hâlâ Almina'ya sarılmış bir konumdaydım. Ve yaşıyordum. Almina'da yaşıyordu. Gözlerim dolarken ona sıkıca sarıldım. İki gündür yaşadığımız herşey bize çok fazlaydı. Birde üzerine ikimizi de ölüme terk etmem eklenince hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştım.
Ben istememiştim ki. Hem kaçamazdım ormanın içinde de yardım çağırabileceğim bir yer, birileri yoktu.
Şuan simsiyah bir odadaydık. Almina hâlâ uyuyordu. Ben ise 1 saat önce uyanmıştım. O olmadan bu odadan çıkamayacağım için onun uyanmasını bekliyordum.
Ben düşüncelerimin arasında kaybolurken hizmetli olduğunu düşündüğüm bir kadın içeri girdi. Bize baktı ve ikimizi de süzdü. Bakışlarına tiksinti yerleştiğinde bakışlarımı kaçırmıştım. Elinde ki iki elbiseyi yatağa bıraktı. Ardından eliyle banyo olduğunu tahmin ettiğim kapıyı gösterdi.
"Orası banyo. Arkadaşını uyandır, duşunuzu alın ve hazırlanın. Sonrasında kapıda ki hizmetli ile büyük salona geleceksiniz." Dedi. Arkasını dönüp gitmesini izledim.
Ardından Almina'nın yanağını öpüp geri çekildim. Yüzünde ki saçlarını geri ittim. "Almina." Fısıltım üzerine kıpırdanmış ve dudaklarını bükmüştü. "Almina, uyanmalısın." Daha yüksek bir sesle söylediklerim üzerine gözlerini açmıştı.
Mavi gözleri huysuzca bana bakıyor, onu niye uyandırdığımı anlamaya çalışıyordu. Aklına olanlar yavaş yavaş gelirken gözlerinin irileşmesini izledim. Ardından hızlıca doğrulup beni kontrol etmesi üzerine kahkaha atmıştım.
"Duş alıp onları giyeceğiz. Sonra da bir hizmetli ile büyük salona ineceğiz." Dedim.
"Büyük salon neresi?" Sorusu üzerine bilmiyorum anlamında omuz silktim. Kahkaha attı ve kendini yatağa bıraktı.
"Sen duş al. Senden sonra ben alırım." Dedi.
"Tamam." Dedim ve banyoya girdim.
Almina'dan
Derin duşa girmişti ben ise gözlerimi kapatmış dinleniyordum.
40 dakika sonra duştan çıkabilen Derin kıyafetini giyerken ben duşa girmiştim. Üzerimde ki elbiseyi çıkardım. Sıcak su üzerime akarken rahatlık ile dudaklarım kıvrılmıştı. Sonunda yıkanıp çıkmıştım. Derin ise elindeki elbiseye şaşkınlıkla bakıyordu.
"Tamam hep böyle şeyler giymek istemiş olabilirim. Hatta çok güzel de olabilir. Ama garibime gidiyor, banyoda çıkardığım elbiseye bak, buna bak yani. Resmen hiç dekoltesi yok. Çok sade ama çokta hoş. Neyse ben giyeyim en iyisi." O kendi kendine konuşurken gülmemeye çalıştım. Ve kendi elbise mi alıp giydim.
Derin "Vay be, çok güzel oldun. Ay dur bende giyeceğim." Gülümseyerek ona doğru döndüm. Elbisesini giymesini izledim. Güzeldi, güzel olmuştu.
Almina'nın elbisesi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
