Medya: Almina.
"Partiye hoş geldiniz kızlar..."
Şok içinde Vuslat'a bakıyordum o ise alayla bizi izliyordu. Derin, Vuslat'ı pardon gözlerini gördükten sonra tekrar bayılmıştı.
Vuslat bana baktığında sertçe yutkundum. Bir anda önümde diz çöktü ve gülümsedi. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum.
"Korkma." Diye fısıldadı. Ardından dudak kenarıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi. "Derin'i ayılt." Dedi ve tekrar kapıya yaslandı.
Bu sefer o kadar uğraşmak yerine "Derin!" Diye bağırmıştım. Çığlık atarak gözlerini açan kız şok içinde etrafına baktı. Ardından gözleri beni buldu.
Korkuyla onu izliyordum. Bu sefer bayılmamıştı.Vuslat
"Çocuklar, misafirlerimize eve kadar eşlik edin!" Bağırarak söyledikleri ile 3-4 tane gölgeye benzer şey bize doğru gelmiş bedenlerimizi sarmıştı.Almina ışık hızı ne zaman bulundu? Bulunmadıysa bile şuan bulundu. Bu tarihi aklında tut, eğer yaşarsan ve şu garip şeylerden birini bilim adamlarına götürebilirsen zengin olursun.
İçimden 'Gözün doysun' diye mırıldanmıştım.
Ben iç sesimle konuşurken o değişik şeyler bizi Vuslat'ın evine sokmuş pardon eşlik etmişti. Elimizi ayağımızı bağlamışlar. Ve kandan yapılmış bir çemberin ortasına oturtmuşlardı.
Kandan yapılmış çember ve etrafında ki Vuslat'ın gözleri gibi gözleri olan insanlar demek istedin sanırım Almina. Birde duvara zincirlenmiş olan şey Deniz mi?
Bugün kaç kere şoka girecektim, bilmiyordum. Deniz'in kahverengi saçları, yavaş yavaş siyahlaşıyordu. Yeşil gözleri ise kan kırmızısına dönmüştü.
Derin hem etrafı inceliyor hem ağlıyordu. Ben ise sadece izliyor ve neden böyle bir ortamda olduğumu sorguluyordum.
Cevabı bende Almina. Bir an gaza geldin ve Vuslat'ın partisine gitmeyi kabul ettin. Tabi Vuslat'ın parti anlayışının farklı olduğunu düşünemezdin.
Derin bir nefes verdim. Başımı kaldırdığım anda Vuslat ile göz göze gelmiştim. Ürkekçe bakışlarımı kaçırdığımda sert bir nefes vermiş ve bana doğru gelmişti. Dudaklarıma doğru eğildi ve sertçe yutkundu. Gözleri direk gözlerime bakarken sertçe yutkunmuştum. Daha yeni yaptığı gibi dudak kenarıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Evet. Neden burada olduğumuzu, olduğunuzu konuşmadan önce ufak bir hikaye anlatacağım ve sizde sessizce beni dinleyeceksiniz." Dediğinde onu dinliyorduk. Ama ne kadar sessiz olduğumuz tartışılırdı. Deniz'in çekiştirdiği zincirden çıkan sesler, Derin'in hıçkırık sesleri ile olduğu kadar sessiz olmaya çalışıyorduk.
Bu sessizlik size fazla Almina. Bu arada sen niye tepki vermiyorsun?
"Bundan yıllar önce, annesi tarafından bir kız çocuğu Ateş Tanrısı'na kurban edilmiş. Kız çocuğunun kurban edilmesinin sebebi annesinin günahlarıymış. Bir kahinin söylediklerine göre kim günahlarından arınmak istiyorsa saf ve masum bir çocuğu kurban etmeliymiş. Küçük kız tanrının sarayında büyümüş. Hayatı hakkında öğrendikleri hem annesinden hemde tanrıdan nefret etmesine sebep olmuş. Tanrı bir çok kez ona gidebileceğini söylemiş ama hep reddetmiş. "
Almina acaba küçük kız Vuslat mı? Biz yavaştan kalksak iyi olurdu sanki...
Şok içinde Vuslat'ı dinliyordum. Tanrılara insanların kurban edildiğini bilmiyordum. Ve iç sesimin söyledikleri de aklıma takılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Okyanus
KorkuBaşımı kaldırdığımda alev alev yanan gece mavisi gözlerle karşı karşıya gelmiştim. Sanki rüyam yeniden başa sarmıştı. Kanlı ay en tepeye çıktı. Orman yine yandı. Okyanus yağmur ile birlikte hırçınca bizi boğdu. Ama ikimize de hiçbir şey olmadı. O...