3. bölüm

3.3K 235 226
                                    


Uzandığı yerden biraz daha hareket edip kollarını ve bacaklarını esnetti. Belki de hayattında uyuduğu en mükemmel uykuyu çekmişti dün gece . Daha önce bu kadar iyi uyuduğunu hatırlamıyorudu bile. Bunuda galiba en çok gece yanında uyuyan minik kediye borçluydu. Ona çocuk mu yoksa kedi mi diye seslenmeliydi pek bilmiyorudu. Aslında onunla ilgili daha pek çok şeyi de bilmiyorudu. Mesela şu an nerede olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu."siktir yoongi yok"

Yokluğunu uyandıktan on dakika sonra farkettiği yetmezmiş gibi annesi her an kahvaltı için odasına gelebilirdi. Hızla yattığı yerden kalkıp yatağın örtüsünü çarşafları kaldırdı. Aradığı küçük bedeni bulamayınca daha da panikledi. Evet onu geri vermeyi düşünüyordu ama daha aldığı ilk günden kaybetmesi işleri daha da zora sokardı. Belki annesigilin yanındadır ümidi ile hızla odasından çıkıp seslerin geldiği mutfağa yöneltti adımlarını. Içinden tanrıya orda olması için dualar ediyordu. Mutfağa girdiğine anne babası masada oturuyorlar ve sohbet ediyorlardı ama yanlarında yoongi yoktu. Jimin içinden okkalı bir küfür savurup sesizce geri dönmeye çalışsa da babası onu çoktan farketmişti." Ah jimin demek uyandın. Hadi yoongiyide al ve kahvaltıya gel eminim o da acıkmıştır." Annesi babasını onaylayıp oğluna döndü."tatlım sen iyimisin Yüzün bembeyaz olmuş" iyi değildi babası ona böyle bakarken pek iyi değildi. Sorun yok dercesine başını sallayıp gülümsedi."iyiyim anne yeni uyandımya o yüzdendir. Ben gidip şu uykucu kediyi uyandırayım."

Cevap beklemeden hızla mutvaktan çıkıp tekrar üst kata odasına girdi. Eğer yoongiyi bulamazsa babasına ne açıklama yapacağını bilmiyordu. Gerçi açıklama yapsa dahil başına geleceklerden kurtulabilimiydi orası meçhul.
"Yoongi pisi pisi hadi çık ortaya bak sana süt vereceğim. Yeter ki çık minik pisicik hadi" yumuşak bir ses tonuyla seslenmiş ve odasını aramaya başlamıştı. Önce yatak altına baktı. Ama orda birşey göremeyince odanın geri kalanını aramaya başladı. Ama baktığı hiçbir yerde bulamayınca sinirlenmeye baaşlamıştı."bana bak seni yaramaz kedi ya şimdi ortaya çıkarsın ya da seni köpeklere yemek diye veririm anladın mı?"

Sessizce durup dinlediğinde gardropunun içinden küçük bir hıçkırık sesi duydu. Duyduğu sesle gülümseyip dolabının önüne geçti. Içeriden gelen hızlı nefes alış veriş duyabiliyordu. Yavaşça ellerini dolabın kapaklarının iki yanına koyup dolabı açtı. Yoongi dizlerini kendisine çekmiş,kafasını da dizlerine gömmüş sessiz sessiz ağlıyordu. Minik bedeni korkuyla titrerken kapağın açıldığını duyunca olduğu yerde daha da küçülüp sesli daha da ağlamaya başladı.

Korkuyordu. Hemde hiç korkmadığı kadar. Sabah uyanınca yanında daha önce hiç görmediği bir adam görmüştü. Profösör onlara ders verirken eğer tanımadıkları birisini görürlerse hemen bir yere girip saklanmaları gerektiğini söylediği için o da dolaba girmişti. Aslında önce kapıyı açmaya çalışmış ama boyu kapı koluna yetmediği için mecbur dolaba girmişti.

Jimin karşısında korkudan titreyen bedene bakıp iç geçirdi. Çok korkmuş olmalı diye düşündü. Onu ordan çıkartmak için elini uzattığında yoongi daha çok ağlayıp çırpınmaya başladı."şşşhh korkma sana birşey yapmayacağım. Hadi kucağıma gel" jimin tatlı tatlı konuşunca yoongi kafasını kaldırıp ona bakan kişiye çevirdi.kızarmış küçük burnu ve gözleri onu olduğundan daha da tatlı gösteriyordu. Yoongi titrek bakışlarını jiminin gözleriyle buluşturduğunda ona şefkatle baktığını görünce biraz sakinleşti "beyi köpüşleye veyme yütfen"

Peltek diliyle bazı harfleri söyleyemiyordu. Ve bu onun şirin ses tonunu daha da şirin hale getiriyordu. Jiminin bu tatlı görüntü sayesinde içinin yağları erimişti. Şirin şeyler hep ilgisini çekmiştir zaten,ve bu kedi gördüğü her şeyden daha şirindi. Gülümsemesini daha da büyüyerek başını salladı. Kollarını biraz öne uzatığında  minik kedi ağladığı için hala iç çekiyordu."söz seni köpüşlere vermeyeceğim. Ama seninde ordan çıkıp kucağıma gelmen gerek anlaştık mı?" Yoongi kararsızlıkla baktığında gerçekten ne yapması gerektiğini bilmiyordu. O yapılalı sadece iki ay olmuştu ve bu süreçte de laboratuardan hiç çıkmamıştı. Hep yemeği,bezi,eğlencesi oradaki insanlar tarafından yapılmıştı. Yani o Her şeye çok yabancıydı.

White Cat[Yoonmin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin